Melis Sena Yılmaz’ın ilk romanı “Aşağİstanbul”u çocuk edebiyatımıza Günışığı Kitaplığı kazandırdı. Kapağındaki tek boynuzlu atı görünce heyecanlandım. Meğer boynuzu Galata Kulesi şeklindeymiş. Merakım iyice arttı.

 “Neresi bu Aşağİstanbul acaba?” derken, yazarın hayal gücünün yarattığı başka bir İstanbul olduğunu anladım. Sakinleri de bambaşka: Galata boynuzlu atlar, garip martılar, altı gözlü bakkal, yabani lambalar, satirler, uçan köpek Süslü, hatta Noel Baba!

Zeynep, dedektif babasını ararken, babaannesi Tütü sayesinde keşfediyor Aşağı’yı. Bir yandan şaşkınlıkla gezerken diğer yandan babasının yerini bulmaya çalışıyor. Dedektif Murat Dingin’in Yukarİstanbul’daki bürosu terk edilmiş gibiyken Aşağı’daki bürosu dosyalarıyla dolu. Çıkar mı buradan bir ipucu?

Zeynep’e eşlik eden Aşağı sakini Orkun ise Yukarı’yı merak ediyor. Yaşadığımız, bildiğimiz Yukarı’nın hengâmesinden iz yok Aşağı’da. Özgün mimarisinden sakinliğine başka bir zamandan sanki. Sanmayın ki tozpembe bir yer. Tehlikeler burada da gizli, tıpkı Yukarı’daki gibi.

Zeynep’e gelen gizli notla başlıyor arayış heyecan yaratmaya.  Bakalım Orkun, Noel Baba ve Süslü hangi rollerde çıkacak karşımıza? Neler olduğunu anlatmayacağım, hevesiniz kaçmasın. Merakla okuyup keşfedin.

Sade ve renkli anlatımıyla merakımı her sayfada sönmeden sürdürdü. Aşağİstanbul’u yaşattı bana. Fantastik maceraların en güzel tarafı bu, yaratılan atmosferin içine dalıyorsun, oradan biri oluyorsun.

Romanın polisiye yanı da cabası. Martıların içinde gizlenen polisler, Yeriç Oteli, gizemli kitaplar, bulunması gereken kişiler, önlenmesi gereken olaylar… Kitap pek çok sürpriz barındırıyor ve hiç akla gelmedik şekilde bitiyor.

Melis Sena Yılmaz, yeniden yazmasını heyecanla beklediğim yazarlar arasına katıldı. Umarım tez zamanda kavuşuruz yeni kitabına.

edebiyathaber.net (27 Eylül 2022)