Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
İnsan ömrünün tek bir işle uğraşacak kadar uzun olmadığı düşüncesiyle yaşayan biriyim. Küçük yaştan beri sanat dallarına olan ilgimle ve içimden gelerek koltuğumun altına birden fazla karpuz sığdırmaya çalışıyorum. İşte bunları sıralamaya çalışacağım.
Elime kalemi verdiklerinden beri çiziyorum. Benim oyuncaklarım, renkli kalemlerim ve boyalarımdı çocukluğumda. Yanımda mutlaka onlarla gezerdim. Gördüklerimi çizmeyi severdim. Şu yaşımda değişen bir şey yok. Hala çantamda kalemlerim ve defterimle beraberim. Ama tabi yazmayı öğrendikten sonra benim için yazmak ve çizmek duygularımı ifade etme biçimine dönüştü.
İlkokul birinci sınıftayken bir gün resim dersinde tasarruf konulu bir resim yapmamız istenmişti.
Ben de kocaman kumbaralara paralar atan insanlar çizdiğimi ve öğretmenimin çok beğendiğini hatırlıyorum. Meğer bu ilçe çapında bir resim yarışmasıymış. Resmimle kendi yaş kategorimde birinci olmuştum ve dönemin Belediye Başkanı’nın ofisinde ödül almıştım. Şahane bir boya seti ve yazarlarından imzalı kitaplar…
O gün çizdiğim bir çalışma üzerinden takdir gördüğüm ve ödüllendirildiğim ilk projemdi
çok heyecanlandığımı ve mutlu olduğumu hatırlıyorum. Daha sonra yarışmaları takip edip katılmaya devam etmek konusunda da motive olmuştum. Resim dışında müzik kulağım olduğu da keşfedilince çok erken yaşta eğitimler, yarışma başarıları ve sergilerle tanıştım.
Ortaokul ve lise eğitimi sırasında bir yandan Pera Güzel Sanatlar Piyano Bölümü’nden mezun oldum ve İTU Taşkışla, AKM, İtalyan Kültür, Muammer Karaca gibi önemli mekanlarda konserler verme şansım oldu.
Sinemaya olan ilgimle okuduğum Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde Sinema Kulübünün kurucusu oldum. Henüz 16 yaşındayken 1. Uluslararası Cannes Junior Film Festivali’nde “En iyi senaryo” ödülü aldım ve “Tik Tak” isimli ilk kısa filmimi çektim.
Bahçeşehir Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarım bölümünde burslu olarak kazandım. Üniversite yıllarında, Bakü Azerbaycan 5. Start International Student Film Festival, “En İyi Çizgi Film” ödülü ve Fransız Sokağı 1. Kısa Film Sokak Festivali’nde “4. En İyi Film” ödülü alan “Head” isimli kısa animasyonum ulusal ve uluslararası festivallerde gösterildi. Katıldığım Atölyemor: Kadınların Sinema Atölyesi”nde kameramanlığını üstlendiğim “Dona Kalan” kısa filmi 3. Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında gösterildi.
Lisansımı bitirdikten sonra Kadir Has Üniversitesi İletişim Bilimleri yüksek lisansımı yazar Ahmet Ümit’in masal kitabı üzerine hazırladığım tezle kitap sanatı ve kitabın etkileşimi konusunu işleyerek tamamladım.
2010 yılından bu yana eşim Sarp Çetin ile birlikte kurucusu olduğum “Fikri Mahsul” çatısı altında Türkiye’nin iç iletişime odaklanan ilk yaratıcı ajansı olarak farklı sektörlerden ulusal ve global markalara hizmet vermekteyiz. Özellikle markalara özel sosyal sorumluluk projeleri ve bu kapsamda çocuk kitapları tasarlıyorum. En önemlisi 2010 yılından bu yana Enerjisa için hayata geçirdiği konsept geliştirme, çocuklara ve çalışanlara özel eğitimler ve sunumlar, çocuk tiyatrosu ve çocuk kitapları tasarımı, çocuklar için öykü yarışması organizasyonu alanlarında destek vererek, ilköğretim öğrencilerine enerji verimliliği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan “Enerjimi Koruyorum” projesidir. Türkiye’de 300 binden fazla öğrenciye ulaşan bu proje Kurumsal Sosyal Sorumluluk-Eğitim dalında pek çok ödül almıştır ve Türkiye’nin En Başarılı 20 Kurumsal Sosyal sorumluluk Projesi’nden biri olarak seçilmiştir. Köy okulu öğrencilerinin hikayeleriyle zorlu hastalıklarla mücadele eden çocuklara umut oldukları Make A Wish (Bir Dilek Tut Derneği) için hazırladığım “Umudun Çocukları” kitabı sosyal sorumluluk kitapları arasında en özelleridir.
Zaten çocukluktan beri en iyi arkadaşlarım olan kitaplar, yüksek lisansımda işlediğim konu itibariyle tekrar hayatımın bir parçası oldu diyebilirim.
Çeşitli yayın evlerinin çocuk kitaplarında çizer olarak imzam var. Düşyeri Yayınları’ndan çıkan Sanat serisi, Olimpos Çocuk Yayınları’ndan çıkan Masallarla Öğreniyorum serisi bunlardan bazılarıdır. Kitap çizimlerim ile YATADEM ve BASYAYBİR’in hazırladığı Turkish Illustrators Catalog 2019’da 61 illüstratör arasında yer aldım. Bütün dünyada ırk, dil, din ayırt etmeksizin profesyonel çizim yapan illüstratör kadınları bir araya toplayan @thewomenwhodraw topluluğuna kabul edildim. Can Yayınları’ndan çıkan ‘Türkiye Hikayelerini Anlatıyor’ kitabında “İlk Sipariş” isimli hikayem yer aldı. Ebeveyn ayrılığı üzerine çocuklar için yazdığım “Yorganımın Altından Sesleniyorum” kitabı Timaş Çocuk tarafından yayınlandı (2021). Yurtdışında yaşayan Türk çocuklar için (Selma Otuk ile) hazırladığı “Okumak Çok Güzel”, “Noktalama İşaretlerini Öğreniyorum” ve “Hayatı Keşfediyorum” isimli okuma ve ders kitaplarım Avusturya’da müfredata girdi ve Almanca konuşulan ülkelerde satılmakta. Yazıp çizdiğim son kitaplarım (2022) Luna Çocuk tarafından yayınlanan son kitapları “Bazen” ve “Kümülüs Diyarında Olağanüstü Bir Gün” kitapları için okullarda çocuklarla bir araya gelerek atölyeler düzenliyorum.
Ayrıca Permakültür eğitimli bir bahçeciyim, BirGün Gazetesi’nde “Doğadan Çizgili Hikayeler” köşemde çiçeklerle ilgili ve Bavul Edebiyat Dergisi’nde “Evvelki Mühim Söylenmişlikler” köşesinde atasözleri ve deyimlerin hikayelerini yazıyorum.
Sanat çalışmalarım da eş zamanlı olarak devam ediyor.
“Maskeli Balo” (2004) ve “Üç Renk” (2007) isimli iki kişisel sergi açtım. Yurtdışı grup sergilerimden en önemlileri: “Üç Renk” çizgi-şiir işlerinin “Outsiders2005 Project” kapsamında İsveç, Malmö Üniversitesi’nde ve COLORS Notebook Project kapsamında hazırladığım el yapımı dergi projesinin Centre Pompidou – Paris, Triennale di Milano – Milan, Shanghai Art Museum – Shanghai, Shiodome Italia Creative Center – Tokyo’da sergilenmesidir. Mix-media tekniği ile tasarladığı eserlerim ile yurt içi ve yurt dışında seksene yakın sayıda karma sergiye katıldım. Rotary, Saküder, Rekreasyon Derneği, GMK gibi kurumların düzenlediği sergilerde Genç Sanatçılar Seçkilerinde fotoğraf ve resim alanındaki eserlerimden bazıları sergilenmeye değer eser olarak görüldü.
Bunlara ek olarak gönüllü olarak beş seneye yakın Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çocuklara sanat eğitmenliği yaptım, halen İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali juri takımındayım.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Çalışmalarımda sadece hoş ama hiçbir şey anlatmayan bir görsel yaratmak derdinde hiç olmadım. Mesaj ve içinde bir hikayesi olması benim için çok önemli. Çocuk kitapları projelerini alırken bu yaklaşımım geçerli. Hikâyenin duygusu bana geçtikten sonra görsel dünya ve karakterler yavaş yavaş ortaya çıkıveriyorlar.
Ayrıca çizerken özgür bırakılmak da harika bir şey.
Çocuğun gelişiminde onlara kavramları, duyguları doğru şekilde iletecek içerikler ve görseller çok etkili. Çalışmalarımda çocukları özellikle renklerle, dokularla, çizgilerle küçük yaştan gözlerini ve ruhlarını besleyerek sanatsal unsurlarla tanıştırma gayretindeyim. Çocuklarda erken yaştan estetik algıyı oluşturma, gözlerini beslemek, geliştirmek önceliğim. Ayrıca yarattığım karakterlerde çocuksu masumiyeti ve saflığı da yansıtmaya çalışıyorum.
Kolaj, karışık medya tekniğini kullanıyorum. Bu stil benim tarzım oldu. Verilmek istenen mesajı ve duygularımı en iyi bu şekilde ifade ettiğimi düşünüyorum ve çok severek çalışıyorum.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Editör bir kitabın üretiminde bel kemiği. Yazar ve çizeri dengede tutan, iletişimini sağlayan süreçte en önemli kişi. Ajans hayatının temposunun bana kazandırdığı hızla projeleri çok kolay kavrarım. Hikâye bana ulaştıktan kısa süre sonra zihnimde tamamlanır. Storyboard usulü çalışmayı sevemem. Direk başlarım. Karakter ve çizgimin tadı onaylandıktan sonra ara paylaşımlarla süreci tamamlarım. Bugüne kadar neredeyse hiçbir revizyona ihtiyaç duymadan çizdiğim kitapları tamamlamışımdır. Editör, yazarın çizere duyduğu güven çizeri motive eder. Ben şanslıyım ki hem yazarım hem çizerim. Hem kendi kitaplarımı çiziyorum. Hem yazarlara destek oluyorum. Hatta benim yazdığım kitaplar farklı bir çizer arkadaşım tasarından çizilebiliyor. Sürecin her yerinden yer almak ayrı bir keyif, ayrı sürprizler yaşatıyor.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz? (Beğendiğiniz çalışmalar, takip ettiğiniz dergiler, sanatınıza katkısı olduğunu düşündüğünüz detaylar…)
Sanatın her dalıyla ilgili kendimi güncel tutmaya çalışıyorum. Bana göre sanatçı her şeyden ilham alabilir. Bir fotoğraf karesi de olabilir, kalbine dokunan bir ezgide. Mutlaka her gün gözümü beslemek için bir zaman ayırıyorum. Bu anlamda zaten internet bir derya. Ayrıca yarışmalara katılarak kendimi yeni işler üretmeye motive ediyorum. Kitap çok okurum. Animasyon filmleri çok severek takip ederim.
Oğlum benim ilham kaynağım. Müthiş bir hayal gücü var. Her ürettiğim şeyi ona mutlaka gösterir, yorumlarını alırım. Onunla mutlaka gün içinde beraber çocuk kitaplarını okuduğumuz saatimiz olur. Sergileri takip ediyorum. Ayrıca karma sergilere katılıyorum. Çalışmalarını beğendiğim çok fazla illustratör var. Leo Lionni, Shaun Tan, Turhan Selçuk, Eric Carle, ayrıca geçmişe dalıp bu konuda araştırmayı da seviyorum mesela Mabel Lucie Attwell 1879 doğumlu ingiliz illustratör kendi kızından ilham alarak hazırladığı kartpostallar hoşuma giden son keşfim.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Ajans hayatının temposunun bana kazandırdığı hızla projeleri çok kolay kavrarım. Hikâye bana ulaştıktan kısa süre sonra zihnimde tamamlanır. Storyboard usulü çalışmayı sevmem. Direk başlarım. Karakter ve çizgimin tadı onaylandıktan sonra ara paylaşımlarla süreci tamamlarım. Bugüne kadar neredeyse hiçbir revizyona ihtiyaç duymadan çizdiğim kitapları tamamlamışımdır. Ben şanslıyım ki hem yazarım hem çizerim. O yüzden çizer olduğum projelerde yazarın ne istediğini daha kolay kavraya bildiğimi düşünüyorum, kendimi onun yerine koyuyorum. Hem kendi kitaplarımı çiziyorum. Hem yazarlara destek oluyorum. Hatta benim yazdığım kitaplar farklı bir çizer arkadaşım tasarından çizilebiliyor. Sürecin her yerinden yer almak ayrı bir keyif, insana gerçekten sürprizler yaşatıyor.
Son söz:
Yazar, çizerlerin ve sanatçıların daha adil şartlarda üretebildikleri ve kazanabildikleri, okur yazarlığın ve sanatseverliğin arttığı bir Türkiye hayal ediyorum.
Çizimlerim ve çalışmalarıma www.gulcetin.com adresinden ulaşabilirsiniz.
edebiyathaber.net (15 Ekim 2022)