Charlotte Brontë’nin “Jane Eyre” adlı romanı, Seda Ağar çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
İngiltere’nin gelmiş geçmiş en iyi romanları arasında gösterilen, dünya klasikleri arasında olan, aynı zamanda bir mücadeleyi de anlatan, neredeyse iki asırdır çok sayıda dile çevrilmiş Jane Eyre. Bronte Kardeşler’den Charlotte Bronte’un kaleme aldığı Jane Eyre, kimsesizliği içinde yaşamak zorunda kaldığı tüm zorluklara karşı ayakta kalma mücadelesi verdiği yaşamını ve yaşadığı aşkını anlatıyor.
Arka kapaktan:
Bebek yaşta yetim kalan Jane Eyre iyi kalpli dayısı tarafından himaye edilir. Ancak dayısı da kısa süre içinde ölünce, küçük kız gaddar yengesinin eline kalır ve sekiz yaşına gelince yatılı bir okula gönderilir. Yoksul, kimsesiz çocukların gönderildiği, koşulların çok çetin olduğu bir hayır kurumudur burası. Jane burada sekiz yıl okur ve iyi bir eğitim alır. Zeki, azimli ve güçlüdür. Mezun olduktan sonra, aynı kurumda iki yıl da öğretmenlik yapar. Ancak bir şeyler eksiktir. Tüm yaşamı, önce yengesinin zulmüyle, sonra ise katı kuralları olan bir okulda geçmiştir. Hayatı tanımak için yanıp tutuşmaktadır artık. Mürebbiye olarak iş bulduğu malikânenin efendisi Rochester’a âşık olan Jane’in yaşamı hiç ummadığı biçimde değişecektir.
Charlotte Brontë’nin kendi yaşamından önemli ölçüde izler taşıyan Jane Eyre, erkek egemen, gelenekçi bir toplumda asla pes etmeyen, kaderine razı olmayan genç bir kadının hikâyesini anlatıyor.
Kadın hareketi açısından öncü edebi eserlerden biri olarak kabul edilen ve yüz elli yılı aşkın bir süredir güncelliğini yitirmeyen bu güzel kitap, onlarca kez sinemaya, tiyatroya ve televizyona uyarlanmakla kalmadı, yine bir kadın yazar tarafından yazılan ve yine bir kadın karakteri –Jane Eyre’deki “deli kadın” Bertha’yı– merkezine alan bir kitaba, Jean Rhys’in Türkçeye Geniş, Geniş Bir Deniz adıyla çevrilen Wide Sargasso Sea adlı eserine de ilham kaynağı oldu.
Jane Eyre romanı paha biçilmez bir inci tanesi. Gücünü yalnızca hayatı yeni yeni tanımaya başlayan cesur bir kadının verdiği mücadeleden ve kadın hareketinin cılız bile sayılamayacak bir döneminde oynadığı önemli rolden değil, aynı zamanda anlattığı o muhteşem, kolay kolay unutulmayacak aşk hikâyesinden de alıyor.
Kitaptan alıntılar:
“İnsanlık işte, böylesine kusurlu bir varlıktı! En aydınlık gezegenin yüzeyinde bile böylesine lekeler vardır. Ve Bayan Scatcherd gibilerin gözleri, bu ufak tefek hataları görür de o parlak gezegenin gerçek ışığını görmekten acizdir!”
““Tüm dünya senden nefret etse ve senin günahkâr olduğuna inansa da, kendi vicdanın rahatsa ve sen masum olduğuna inanıyorsan, arkadaşsız kalmazsın.””
“Nazik okur, o esnada hissettiklerimi sizler hiçbir zaman hissetmezsiniz umarım. Gözlerinizden benim gözlerimden dökülen şiddetli, yakıcı, insanın yüreğini burkan yaşlar gibi gözyaşları hiçbir zaman dökülmesin!”
edebiyathaber.net (15 Aralık 2022)