Her şairin, yazarın düşüdür küçük bir yayınevi kurup orada kendi kitaplarını ve okunmasını istediği kitapları yayınlamak, sonra küçük bir kitapçı açıp yayınladığı kitapları satmak. Her şair, yazar düşünü kurar da pek azı bunu gerçekleştirme şansına kavuşur. Çünkü yazmakla yayınlamak, yayınlamakla satmak birbirinden çok farklı işlerdir. Her birine özel zaman ayırmak, mesai vermek, uzmanlaşmak gerekir. Yazayım, yayınlayıp sonra da kitapçımda satayım demek üçe bölünmek anlamına gelir. Mutlaka birinden fedakârlık edersiniz. Yayıncılık yapan çok şairimiz, yazarımız olmuştur ve Ahmet Mithat Efendi’den başlayarak yayıncılık tarihimizde önemli bir yer tutarlar. Halen de yayıncılık yapan birçok şair ve yazar dostumuz var. Bunlardan büyük bir bölümü sonunda ya yazarlığa ya da yayıncılığa ağırlık vermek, diğer işlerinden fedakârlık etmek durumunda kalmıştır.
Kitapçılık yapan şair ve yazarları düşünürsek bu sayı azalıyor. Çünkü kitapçılık tam anlamıyla esnaflıktır. Her sabah dükkanınızı açmanız, akşama kadar işinizin başında olmanız gerekir. Dükkânı bırakıp gidip biraz şiir yazayım, romanımla ilgileneyim derseniz iflas edersiniz.
Şair ya da yazar olup hem yayıncılık hem de kitapçılık yapanların sayısı daha da az sanıyorum. Aklıma ilk gelenler Dağlarca’nın Kitap kitabevi ve yayınevi, Kemal Özer’in Yordam’ı, ayrı zamanlarda da olsa Erdal Öz’ün Sergi kitabevi ve Can Yayınları, Arslan Kaynardağ’ın Elif Kitabevi ve yayınları, Muzaffer Erdost’un Sol Yayınları ve kitabevi, Remzi İnanç’ın Toplum kitapevi ve yayınları, Yalvaç Ural’ın Marsık Yayınları ve Yalvaç Abi kitabevi. Çoğunda da bu iki işten, yayıncılık ve kitapçılıktan birinin ağır bastığını görüyoruz. Genellikle de ağır basan kitapçılık olmuş. Yine genellikle bu üç işi birden onlarca yıl sürdürebilen pek çıkmamış.
Ben de 15 yıl kadar bir yandan şairlik yazarlık yapmaya çalışırken Parantez Yayınları’nı ve mizah, karikatür, çizgi roman kitapları sattığımız Komikçi Dükkanı’nı yönettim. Pek kolay bir iş olmadığını kendi deneyimimden de biliyorum.
Dünya’da da aynı anda yazar, yayıncı, kitapçı olabilen pek örnek yok. Bu üç işi aynı anda onlarca yıl sürdüren ise tek bir isim biliyorum; Lawrence Ferlinghetti.
Lawrence Ferlinghetti, 24 Mart 1919’da Bronxville’de İtalya’dan bir göçmen bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Gazetecilik eğitiminin ardından, 2. Dünya Savaşı’nda ABD Donanması’nda görev yapmış. Normandiya çıkarmasına katılmış. 1945’te, atom bombasının Nagasaki’yi yok etmesinden hemen sonra, şehrin korkunç kalıntılarına ilk elden tanık olmuş. Bu deneyim, ömür boyu süren savaş karşıtı duruşunun kaynağıydı, diye belirtiliyor biyografisinde.
Ferlinghetti, 1947’de Columbia Üniversitesi’nden İngiliz Edebiyatı alanında yüksek lisans derecesi ve 1950’de Paris Sorbonne üniversitesinde doktora derecesi almış. San Francisco’ya yerleştikten sonra 1951’den 1953’e kadar bir yetişkin eğitimi programında Fransızca öğretmiş, resim yapmış ve sanat eleştirileri yazmış. 1953’te Peter D. Martin’le birlikte City Lights Bookstore’u kurmuş.
Peter D. Martin sosyoloji profesörüymüş. Kitapevini kurmalarından iki yıl sonra ortaklıktan ayrılmış. Onun hisselerini de Ferlinghetti satın almış ve yoluna devam etmiş. 1955’te City Lights Publishers’ı kurmuş ve ilk şiir kitabı “Pictures of the Gone World” ile yayıncılığa başlamış. Kenneth Rexroth’un çevirileri ve Kenneth Patchen, Marie Ponsot, Allen Ginsberg, William Carlos Williams, Robert Duncan ve Denise Levertov’un şiirleri kısa süre sonra listeye eklenmiş.
1956’da yayınladığı Ginsberg’in Howl kitabı toplatılmış ve yayıncısı olduğu için Ferlinghetti tutuklanmış. Müstehcen yayın satmakla suçlanmış. Howl’u mahkemede savunmuş ve prestijli edebi ve akademik şahsiyetlerin desteğiyle beraat etmiş. Bu dava dikkatleri Beat Kuşağı yazarlarına çekmiş. Howl bir milyonu bulan bir satışa ulaşmış. Ferlinghetti’nin 1968’de yayınladığı A Coney Island of the Mind da 1.000.000 adetten fazla basılmış. Halen de ABD’deki en popüler şiir kitaplarından biri olmaya devam ediyormuş.
Yayınevi aradan geçen yıllarda şiirin yanı sıra kurgu, inceleme kitapları ve çocuk kitapları dizilerini de geliştirmiş. Beat Generation yazarlarının kitaplarının yanı sıra Charles Bukowski, Georges Bataille, Rikki Ducornet, Paul Bowles, Sam Shepard, Andrei Voznesensky, Nathaniel Mackey, Alejandro Murguía, Pier Paolo Pasolini, Ernesto Cardenal, Neruda, Pessoa, Lorca gibi yazarların edebi eserlerini de yayınlıyorlar. Ece Ayhan’ın İngilizceye çevrilen şiirlerinin yayıncısının da City Lights olduğu söylenir. Ama ben bu kitapla ilgili bir bilgiye ulaşamadım. Bilge Karasu’nun “Troya’da Ölüm” Aron Aji çevirisiyle, Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli” Fred Stark çevirisiyle yayınevinin güncel listelerinde yer alıyor.
Başından beri radikal sol siyaset ve sosyal adalet meseleleriyle ilişkilendirilen City Lights, son yıllarda Angela Y. Davis, Noam Chomsky, Michael Parenti, Howard Zinn, Mumia Abu’nun kitaplarını yayınlayarak listesini genişletmiş. Halen yılda 8 – 12 yeni kitap yayınlıyorlar.
Kitabevi ve yayınevi Charlie Chaplin’in aynı adlı filminden adını alıyor. Peter D. Martin önce City Lights adıyla bir dergi yayınlamış. Ferlinghetti ve Beat Kuşağı şairleri ile de bu dergide onların eserlerini yayınlayarak tanışmış. Kitabevi kurmak da Martin’in fikriymiş. North Beach’teki Broadway kavşağının yakınında, 261 Columbus Bulvarı’nda bulunan üçgen Artigues Binasında küçük bir dükkân olarak açılmış kitapçı.
1953’te Ferlinghetti, Artigues Binasının önünde Martin’e kitapçı tabelasını asarken rastlamış. Kendisinin derginin yazarlarından biri olduğunu belirterek, ona her zaman bir kitapçı olmak istediğini söylemiş. Çok geçmeden Ferlinghetti ve Martin ortaklık konusunda anlaşmışlar. Her biri sermaye olarak 500’er dolar yatırmış. 1955’te Martin, kitabevindeki hissesini 1000 dolara Ferlinghetti’ye satmış ve New York’a taşınmış. Orada sinema alanında uzmanlaşmış New Yorker Kitabevi’ni kurmuş. Zamanla City Lights kitabevi kentin kültürel bir merkezi olmuş. Başlangıçta binayı bir dizi başka dükkanla paylaşmışlar. Kıdemli kiracı olarak diğer dükkanlardan biri boşaldığında kademeli olarak genişlemiş ve sonunda tüm binayı kaplamış.
1999’da Ferlinghetti ve ortak ettiği çalışanları kitabevinin bulunduğu binayı satın almışlar. 2001 yılında, San Francisco Denetleme Kurulu, City Lights’ı “San Francisco’nun edebi ve kültürel gelişiminde ufuk açıcı bir rol oynadığı” gerekçesiyle şehrin simgelerinden ilan etmiş. Asılan simge işareti binanın ve çevresindeki yapıların korunmasını emrediyormuş. 2003’de 15 çalışanına düzenli maaş ödeyen kitabevinin yıllık kârı sadece 1000 dolarmış.
Üç katlı kitabevi büyük yayıncıların kitaplarının yanı sıra daha küçük, bağımsız yayıncılardan geniş bir kitap seçkisi sunuyor ve sürekli kitaplarla ilgili etkinlikler yapıyor. 2020’de pandeminin olumsuz etkisiyle kapanacağı söylentisi yayılsa da neyse ki kapanmadı ve bu yıl 70. yılını kutluyor.
Not: Fotoğraflar City Lights’ın web sitesinden alındı.
edebiyathaber.net (15 Şubat 2023)