Hüseyin Solgun’un “Mahir Çayan – Kızıldere’den Önce 10 Ay” adlı kitabı Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
İstanbul’da yaralı olarak yakalanmasından sonraki 10 aya odaklanan, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını durdurmak için mücadeleden vazgeçmeyen ve en sonunda Kızıldere’de girdiği çatışmaya kadar olan süreci anlatan Hüseyin Solgun’dan Kızıldere’den Önce 10 Ay alt başlığıyla Mahir Çayan kitabı, Ayrıntı Yayınları’nın Yakın Tarih dizisinden çıktı.
Arka kapaktan:
İstanbul-Maltepe’de yaralı olarak yakalanmasından sonraki on ay, Mahir Çayan’ın çok zorlu Sıkıyönetim şartları altında tarihe müdahale ettiği on yıllara bedel bir dönemdir. Mahir Çayan, yaralı halde sorgulandı, hücreye kondu ve gece gündüz yatağına zincirlendi. Mahkemenin başlamasına kısa bir süre kala gündüzleri zincirleri çıkarıldı. Eline kâğıt kalem geçer geçmez de duygularını şiire döktü. Geceleri hücresinde zincire vurulduğu Selimiye Kışlası’nın bir salonunda başlayan yargılamalarda avukatları ve arkadaşlarıyla birlikte hukuk savaşı verdi. Savunma safhasında götürüldüğü Maltepe Askerî Tutukevi’nden öldürülme riskini göze alıp arkadaşlarıyla birlikte tünel kazarak firar etti. Güvenlik kuvvetlerinin tüm birimleriyle gerçekleştirdiği, mezarlıkların bile arandığı genel aramaya rağmen iki ay geçirdiği İstanbul’da Parti içindeki ayrışmayı netleştirdi ve Kesintisiz Devrim 2-3’ün yazımını tamamladı. Bir kamyonete yüklü sandık içinde götürüldüğü Ankara’da yoğun operasyonlara maruz kaldı, yurtdışına gidebileceği halde gitmedi, kendini korumak için hareketsiz kalarak saklanmak bir yana imkânsız koşullara rağmen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarını durdurabilmek için mücadele etmekten bir an olsun vazgeçmedi. Ankara’da eylem yapabilecek imkânlar tümüyle ortadan kalkınca, Ertan Sarıhan’ın organizasyonuyla makarna çuvalları taşıyan bir kamyonla Ünye-Fatsa’ya götürüldü. Ve sonunda bütün imkânsızlıklara rağmen, idamların Resmi Gazete’de yayımlanıp kanunlaşmasından bir gün sonra Ünye Radar Üssü’ndeki üç NATO teknisyenini arkadaşlarıyla birlikte rehin alıp Kızıldere köyünde bir eve kaçırdı… THKP-C lideri Mahir Çayan’ın yaşamı Kızıldere’de son bulsa da, mücadelesi ve teorik yazıları ile Türkiye sol tarihinde yeni bir başlangıç sayfası, bir Kutupyıldızı olarak görülmüştür.
Kitaptan Alıntılar:
“Gözaltında olan Oğuzhan Müftüoğlu, hayatının en zor durumunu yaşıyor olmalıydı. Mahir Çayan, eve uğramadığı için kendisinin yakalandığını kuvvetle muhtemel anlamıştı. Acaba bunun üzerine kaldığı evi terk etmiş miydi, yoksa kendisine güvenerek birkaç gün daha kalmayı mı tercih etmişti? Başka deyişle Mahir Çayan, bu şartlar altında kendisine güvenir miydi, güvenmez miydi? Cevap kafasında açık olmalıydı: Mahir Çayan, kendisine güvenir ve öyle davranırdı. Bu durumda ölüm riskini göze alıp direnmekten başka yolu yoktu.”
“Kendisine örnek aldığı Che gibi eylem içinde hayatını kaybeden Mahir Çayan, hayal ettiği gibi devrimci marşlar ve sloganlar eşliğinde bir cenaze töreni ile gömülemedi. Ancak birkaç yıl sonra adı, Hüseyin Cevahir ve Ulaş Bardakçı ile birlikte binlerce kişinin katıldığı cenaze törenlerinde, mitinglerde, yürüyüşlerde, toplantılarda sloganlaşacak, mücadelesi ve Türkiye sol tarihinin canlı başvuru kaynakları arasında yer alan teorik yazıları ile tarihte yerini alacaktı.”
edebiyathaber.net (3 Mart 2023)