Bugün kitap yazan herkes yayıncı da olabilir. Bunun için gereken tek şey bir bilgisayar, internet bağlantısı ve bir de yazılı metin.
Kitap yazmak isteyen herkesin en büyük düşüncesi kitabın basılıp basılmayacağıdır. Ancak bugün çoğu kişi bu endişeyi taşmıyor. Çünkü internet, kitaplarını yayınlamak isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor.
Çoğu yazar, bugün artık aylarca yayınevlerinden yanıt bekleyip kitabını klasik yollardan bastırmak yerine, elektronik kitap olarak internette yayınlamayı tercih ediyor.
Elektronik kitap işletmecileri, elektronik kitap satışlarında büyük bir artış olduğunu belirtiyor. Ancak tabii ki iş yayınlamakla bitmiyor. Kitabın satılması da gerekiyor. Burada pazarlama konusunda da internete büyük iş düşüyor.
‘Bir sosyal medya deneyi'
”Spreeblick“ adlı bloğun yazarı Berlinli Johnny Häusler, bu konuda “Sosyal Medya Deneyi“ olarak adlandırdığı bir deney yapmış. Berlinli yazar bloğundaki 15 kısa hikâyeyi, elektronik bir kitap haline getirmiş. “I live by the river“ adını verdiği kitabını Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri üzerinde tanıtmış. Fiyatı ise 99 cent.
Ancak Häusler, bu satışla zengin olamayacağını biliyor. Nitekim satılan kitap başına ücretin yüzde 35'i ila yüzde 70'i arasında bir oran eline geçiyor. Kitabı, 12 kadar elektronik kitap sitesinde satılıyor.
Berlinli yazar, bu deneyiyle bazı sorulara yanıt arıyor. Örneğin, elektronik kitap piyasası nasıl işliyor? Bu alanda bazı yayınevlerinin dediği gibi gerçekten hiçbir şey elde edilemiyor mu? Ya da elektronik kitap işletmecilerinin bahsettiği gibi gerçekten bir patlama var mı? Satış listelerinde yer almak için kaç tane kitap satmak gerekiyor?
Häusler, bunun için 200-300 adet kitap satılmasının gerektiğini düşünüyor. Kitabını yayınladığı aralık ayından bu yana yaklaşık 2 bin kitap satmış. Hatta “I live by the river“ adlı kitabı Amazon'da “kısa hikâyeler“ alanında birinci olmayı da başarmış. Ancak Häusler, bunu hiç beklemediğini söylüyor. Yaptığı tek şeyin, kitabı internete yüklemek olduğunu söylüyor ve “En büyük zorluk ise kitabı yazmak“ diyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe