“Her şey yıkıldığında altına girebileceğiniz çatıyı, kadınlarınla el ele inşa etmelisin.”
Burcu Özer Katmer’in son kitabı Kendine Ait Düşbaz Kitaplardan mart ayında yayımlandı. Aslında bir işi, kendine ait bir hayatı olan, dışarıdan kendi dünyasını kurmuş gibi görünen bir kadının, Saliha’nın kendini inşa hikâyesi. Bu yeniden inşa, Saliha’nın kendi içine gerçekleştirdiği derin bir yolculukla mümkün olabiliyor ancak. Halen yaşam koçluğu, nefes koçluğu ve mindfulness alanlarında danışmanlık ve eğitimler vermeye devam eden yazar Burcu Özer Katmer, Saliha’nın ağzından hikâyesini dinlememizi istiyor.
Saliha çok küçük yaşlardan itibaren hiçbir yere ait olamadığını hisseden bir kadın. Saliha’nın ailesi o daha çok küçükken onu bırakıp Almanya’ya çalışmak için gidiyorlar. Daha sonra Saliha’yı yanlarına alsalar da birbirlerine karşı hep yabancı gibi oluyorlar ve Saliha yetişkin bir kadın olana dek hayatına dair kararları ona hiç danışmadan alıyorlar. Saliha hayatı boyunca ne oralı ne buralı hissediyor. Bu pek çok göçmenin de yaşadığı sorunlardan biri aslında ama Saliha’nın hayatı boyunca karşılaştığı tek sorun bu değil.
“O yüzdendir ki ‘sürüden ayrıldığın için kurt hep ensende’ demelerine aldırış etmeden terk ettim sürüyü ben. Bir şekilde de yolumu buldum. Bir yere ait hissetmemem, yersiz yurtsuz yaşayabilmem sayesinde hem Almanya’da hem Türkiye’de hatta ikisi arasında yürüyecek işlerde çalışabildim. Tüm bu yolculuk boyunca ayrımcılıkla da karşılaştım, ummadığım anda kucaklandım da. Almanya’da ayrımcılık görmeyi beklerken bazen tam tersi oldu, Türkiye her ittiğinde Almanya kucakladı beni. Ezcümle, hiçbir yerde tam yerimi bulamadım ama bir şekilde hep yoldaydım.”
Saliha sıklıkla geçmişini deşiyor. Çocukluğunun önemli bir kısmını temsil eden, gel-gitli ilişkisi Ahmet, aynı ritmi tutturamadığı Cenk ama en çok etrafındaki kadınlarla ilişkisine bakıyor. Onu terk ettiği için anne olarak kabul etmekte zorlandığı annesi, anne gibi ona bakım veren ama annesi olmadığını hep hissettiği, bildiği yengesi, Almanya’daki çocukluğunda ona bakan, yol gösteren, hayatında bilgeliğiyle önemli yer tutan İrina, arkadaşı Narin, zaman içinde tanıştığı diğer kadınlar, hepsiyle el ele tutuşuyor Saliha. Tıpkı kendisinin anlattığı kadınların hikâyeleri gibi, kendi hikâyesini de baştan yazıyor.
Konu itibariyle yazarın eğitimi ve alanıyla kitap çok paralellikler içeriyor. Saliha sıklıkla iç döker gibi olanları anlatsa da kitap ilerledikçe iç döküşten daha fazlası ortaya çıkıyor. Kadınların birbirlerinin hikâyelerini bir çember oluşturarak dinlemesi, Saliha’nın hayatındaki kadınların her birinin karakterini çağrıştıran minderlere oturtması, onların da hikâyelerini aktarma biçimi, tüm bunlar yazarın bilgi birikimiyle derinleşen bir yüzleşme.
“Şimdi geriye bakınca görebiliyorum: Kurtarıcı da kurban da yokmuş, tamir edilecek bir şey de yokmuş. Yaralanınca ruh bozulmazmış. Meğer yaram benmişim ama ben yaram değilmişim. Yaram beni ben yapanım. Onu reddedemem. Çıkarıp atamam, öğrendim. Ama ben yaramdan ibaret değilmişim. Ondan büyükmüşüm, ona bakabilirmişim.”
Kendine Ait, Saliha ve içsel yolculuğu ile başlayan, Saliha’nın kendi dişiliğini keşfetmesi, bağımsızlığını fark ederken kendi sürüsünü bulması ile devam eden bir iyileşme romanı. Yazar bir kurgu etrafında kendini keşfetmenin yollarını anlatmış, bunu da oldukça yalın bir dille yapmış. Kitap bittiğinde kitaptan geriye aklımda kadınların hikâyelerindeki benzerlikler kaldı, üstelik bu benzerlikler için benzer hayatlar yaşanmasına da gerek olmadığı, kadınların birbirini anlayabileceği, tıpkı Saliha ve arkadaşlarının yaptığı gibi birbirlerine destek olacağı fikri kaldı. Bu açıdan kitabın kişisel gelişim temalı romanlardan ayrıldığını düşünüyorum.
“Doğana sahip çıkmak, tek kişilik bir iş değildir. Gözlerinde en gerçek halinin yansımasını görebileceğin, yanlarında olduğun halinle tam olduğunu hissedebileceğin yoldaşlar ile ele ele yürünür bu yol. Bu yoldaşların kimler olacağını ayırabilmektedir bireyin mahareti. Birlikte kendini ve birbirini kabul etme hali. Sürünü bulabilmek…”
Kadınların hikâyelerine farklı farklı açılardan bakan kitap aslında kitabın anlatıcısı Saliha’nın yaptığını yapıyor. Birbirinden farklı kadınların hayat hikâyelerini ve o farklı hayatların ortaklıklarını anlatıyor. Kadınların duygudaşlığı, birbirlerini anlamaları, birbirlerine el vermeleri okuyanın da kendine bir yol çizmesini sağlayacak cinsten. Özel bir içsel yolculuğun resmedilmiş hali gibi.
edebiyathaber.net (4 Nisan 2023)