Yurt kavramına hamam böcekleri gözünden bakmayı sağlayan akıcı dili ile bir solukta okunan bu hikâyede kendi varoluş sürecimizi ve insan olarak ekosistemde durduğumuz yeri sorgulamamızı sağlayan bir dolu detay ile karşılaşabiliyoruz.
Hikâyemizin kahramanları tahmin ettiğiniz gibi hamam böcekleri. Nemli, tozlu ve yiyecek artıklarının bol olduğu her yerde var olmayı seven bu böcekler uzun zamandır yaşadıkları ve birçok neslin bir arada yaşamasına zemin hazırlamış olan evlerinden mecburi olarak göç etmeleri ile başlayan süreci konu alıyor.
Yaşadıkları ev uzun zaman önce yerleştikleri konforlu bir evdir. Bu konforlu evde yaşayanların uyması gereken kurallar var. Yaşlı ev sahibinin yırtıcı kedisi ile birlikte ve hatta evi temizleyen yardımcının da zamanla yaşlanmasıyla artık daha az titiz olmasının getirdiği özgürlüğün verdiği rahatlıkla yuva ve yurt edindikleri yerin bir anda onlar için ölüm ve mezar olabileceği gerçeğinin yaşattığı yeni deneyimlerin öyküsü her yaş okuyucu için farklı bir bakış açısı kazanmalarını sağlayacak bir anlatıya sahip.
Doğal yaşam, her zaman tetikte olan, her zaman tehlikenin varlığını kabul edeni koruduğu gibi konforlu gözüken ev hayatlarında da eğer yanlış yerde ve yanlış zamanda insanların karşısına ya da kedinin karşısına çıktığında kaybedeceğin şeyin konforun dışında yaşamın olduğu gerçeği tüm hamam sakinlerinin bildiği bir gerçektir. Sabırlı ve sürekli tetikte olmanın yaşamlarının en önemli davranışları olması bu gerçeklikten dolayıdır. Ve bu öğreti her yeni nesle yaşlılar tarafında anlatılarak aktarılmaktadır.
Dünya üzerinde yaşadığımız yerlere dair en iyi öğretiler hep yörenin büyükleri tarafından aktarılmıştır. Günümüzde ve ülkemizde yaşanan birçok doğal afeti ve önlenebilecek olan afetleri düşündüğümüzde eskilerin öğretilerini dinlememiş yöneticilerin olduğunu görürüz. Yeni nesil nasıl bilimin verdiği öğretilerin değerini bilirse aynı zamanda o yörenin geçmişini en iyi aktaran yaşlıların da sözlerine kulak vermeleri gerektiğini bilerek büyümeleri büyük zenginlik olacaktır.
Hikâyemize dönersek yaşlı ev sahibinin ölmesi ile evin yeni sahibinin evi temizletmesi ve hatta ilaçlamaya karar vermesi ile zorunlu büyük göç başlar. Göç göründüğü kadar kolay olmayacaktır. Yolda onlardan büyük, yollarını kesen başka yırtıcı canlılar olacak. Yolun uzunluğu ve sağlıksızlığı ile kafileden kayıplar olacak hatta bazen tüm sülalenin iyiliği için yaşamlarını feda eden yiğitler olduğunu da göreceğiz. Yaşam dengesinin alınan kararlar ile nasıl da ince bir ip üzerinde olduğunu hatırlatan bir okuma. Tabii ki bu okuma yetişkine böyle yansıyor. Çocuk okuyucular için oldukça akıcı ve bir o kadar öğretici bir tarafı var. Farklı bir canlının yaşam savaşına tanıklık etmesi onun için bambaşka bir bakış açısını deneyimlemesini sağlıyor olacaktır.
Kitabın içinde göç ettikleri ve yeni yurt dedikleri yerde sadece birbirlerinden renk ve cüsse olarak farklı olan hamam böceklerinin birbirleri ile olan üstünlük savaşı, okumanın en can alıcı taraflarından. Bir aradalığın önemine değinen her okuma benim için oldukça kıymetli. Yaşadığımız dünya üzerinde hepimize yetecek kadar çok kaynak olmasına rağmen birilerinin kendilerini hep üstün ve yöneten görmesinden haksız bir paylaşımla, kimilerinin refahı diğerlerinin yoksulluğu olmakta.
Birçok ödülün sahibi yazar David Nel-Lo eşitliğe ve birlikte yaşamın güzelliğine değinen bu hikâyesi ile eminim birçok çocuğa ilham olacaktır. Hem unutmayalım biz dünya üzerinde insanlar olarak yok olsak dahi yaşamına devam edecek canlılardan biri hamam böcekleridir. Keyifli okumalar olsun…
Kaynak: Yazar: David Nel-Lo, Resimleyen: Beatriz Castro, Çeviri: Özgül Erman, Editör: Nihal Ünver, Yayınevi: Dinozor Çocuk.
edebiyathaber.net (12 Nisan 2023)