Türkiye Yayıncılar Birliği 2022 Türkiye Kitap Pazarı Raporu’nu açıkladı. Çıkan sonuçlar tüm olumsuz şartlara, pandemiye, ekonomik duruma, kâğıt fiyatlarının sürekli artmasına rağmen Türkiye’nin en büyük yayıncısının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Türkiye’nin en büyük yayıncısı ülkemizde kitap üretimi 7 yıl öncesine gerilerken sağlamış bu büyümeyi.
Raporda “Bağımsız yayıncılık sektörü 2021 yılını 438.679.864 adet kitap üretimi ile tamamlamıştı. 2022 yılını ise 380.296.402 adet ile tamamladı,” deniyor. Üretilen kitap sayısında 58 milyon 300 bin adet düşüş var. Yani kitap üretim adedi yüzde 13,3 azalmış. Ama bu düşüşe ve Türkiye nüfusunun bir önceki yıla göre 599 bin 280 kişi artarak 85 milyon 279 bin 553 kişi olmasına rağmen kişi başına düşen kitap adedi önceki yıla göre yüzde 5 artarak 7,97 olmuş. Üretilen kitap adedi düşerken kişi başına düşen kitap sayısının artması dikkat çekici. Burada ya bir yanlış var ya da benim dikkat etmediğim bir şeyler var diye raporu okumaya devam ediyorum ve tabloyu izleyen bir paragraftan artışın nedenini anlıyorum.
2022 yılında Edebiyat sanat kitapları, çocuk ve gençlik kitapları, inanç kitapları ve ithal yayınlarda büyüme var, üretim sayıları artmış. Ama yetişkinlere yönelik araştırma, inceleme kitapları, akademik yayınlar ve eğitim alanındaki kitaplarda ciddi düşüşler var.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye yayıncılık sektöründe de en büyük üretim eğitim alanında yapılıyor. 2022 yılında yapılan üretimin yüzde 47,90’ı eğitim yayınları yani ilk, orta ve lise öğrencilerine yönelik ders ve yardımcı kitaplar. Eğitim yayınlarında geçen yıla göre yüzde 22,23 düşüş var. Böylece eğitim yayıncılığının payı ilk kez yüzde 50’nin altına düşmüş oluyor.
Türkiye’nin en büyük yayıncısı da eğitim alanında üretim yapıyor ama nedense onun ürettiği kitaplar bu rakamlara dahil edilmemiş. Raporda kullanılan verilerde önemli bir değişikliğe gidilmiş ve “Bağımsız yayıncı”ların yaptığı üretim rakamlarla değerlendirilmiş. Bağımlı yayıncılara yer verilmememiş. Türkiye’nin en büyük yayıncısı “bağımlı yayıncı” olarak tanımlanmış, yayınladığı kitaplar tabloya dahil edilmemiş. Ayrı bir paragrafla değerlendirilmiş. Bu yayıncı Millî Eğitim Bakanlığı’dır (MEB). O nedenle toplam kitap üretim adedi düşerken kişi başına düşen kitap sayısı artıyor.
Tabii kim bağımlı, kim bağımsız diye nitelenebilir oldukça tartışmalı bir konudur. “Bağımlı” dediğimizde sadece MEB’i mi değerlendireceğiz? Kitap yayınlayan diğer devlet kuruluşları “bağımlı” değil mi? Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Türk Dil Kurumu’nun, Türk Tarih Kurumu’nun, devlet üniversitelerinin, belediyelerin, valiliklerin ve diğer bakanlıkların yayınladıkları kitaplar bu rakama dahil mi? Örneğin “inanç” kategorisindeki 33 milyon adet kitabın ne kadarını Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı yayınlıyor? Bankaların yayınevlerini, İş Bankası’nı, Yapı Kredi Bankası’nı, Vakıfbank’ı, Albaraka Türk’ü bağımlı mı, bağımsız mı diye niteleyeceğiz?
MEB’in kapak düzeninden, kağıdına, işleyeceği konulardan cümlelerindeki virgüle kadar karar verdiği, her aşamada kontrol ettiği ders kitaplarını yayınlayan eğitim yayıncıları bağımsız mıdır? MEB’in direktiflerine göre yazılan ders kitapları için yardımcı kitap üretenler, MEB’in ya da YÖK’ün sınavları için test kitabı üretenler “bağımsız” yayıncı mıdır? Soruları çoğaltmak mümkün. “Bağımsız” derken neyi kastettiklerini rapora not olarak koysalar iyi olurmuş.
Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) dönersek, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği rakama göre 300 milyon 662 bin 793 adet kitap üretmiş. Yani “bağımsız” sayılan yayıncıların hepsinden çok çok daha büyük.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2022 için verdiği toplam kitap üretimi rakamı 680 milyon 959 bin 195 adet olduğuna göre MEB’in tek başına yüzde 44 payı var. MEB’in sadece eğitim kitapları yayınladığını düşünürsek “bağımsız”(!) eğitim yayıncılarının ürettiği 182 milyon 148 bin sekiz adet kitaba karşılık 300 milyon 662 bin 793 adet kitap üretmiş. Yani toplam eğitim kitapları adedi 482 milyon sekiz yüz on bin sekiz yüz bir adet ders kitabı yayınlanmış 2022’de. MEB’in eğitim yayıncılığı kategorisindeki payı yüzde 62,2 olmuş. Bir başka deyişle eğitim yayıncılığının gittikçe daha çok devletleştirildiğini söyleyebiliriz. (bkz. https://basin.ktb.gov.tr/TR-335835/2022-yili-bandrol-tescil-ve-korsanla-mucadele-istatistikleri-aciklandi.html).
MEB 2021’de 199.312.299 adet kitap üretmişti. Bu yıl üretimini yüzde 50’den fazla artırarak 300.662.793 adete ulaştı. Büyürken de “bağımsız” eğitim yayıncılığının yüzde 22 küçülmesine neden oldu. Bu küçülmenin yayıncılık sektörüne olumsuz etkileri olacaktır. Yayıncılar yüzde 22 daha az üretim yaparken kitapçılar da aynı oranda daha az satış yapacak. Öğrenciler eğitim yayınları almak için kitapçıya gitmeyince çocuk ve gençlik kitaplarının, hatta edebi eserlerin satışlarında da düşüş yaşanacak. Bu düşüşler de zaten yaşam mücadelesi veren bazı kitapçıların kapanmasına neden olacak ve kitapçı kapanmaları da sektörü olumsuz etkileyecek, küçülmeyi hızlandıracak başta bazı eğitim yayıncıları olmak üzere birçok küçük yayıncının kapanmasına neden olacak. Bir başka deyişle Türkiye’nin en büyük yayıncısının büyümesi, yayıncılık sektörünün küçülmesi anlamına geliyor.
edebiyathaber.net (12 Nisan 2023)