Alper Kaya’nın kaleme aldığı “50 Maddede Polisiye Edebiyat”, edebiyatın içinde “kolay lokma” olarak kabul edilen polisiyenin aslında hiç de öyle olmadığını geçmişten günümüze dek inceleyerek hem yazarlar hem de okurlar için rehber işlevi taşıyan bir kitap olarak dikkat çekiyor.
Polisiye edebiyat sadece bizde değil tüm dünyada “çerezlik” kategorisine dahil edilen bir türdür. Yazın kumsalda okunur, hastayken yatakta, yolculukta vs. Listeyi uzatabiliriz. Ancak yazın alanında polisiye bir eser yaratmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Psikoloji, sosyoloji, hukuk gibi alanlara hakim olmak, suçun tarihini iyi bilmek gerekir. Yazar Alper Kaya’nın Karakarga Yayınları etiketiyle yayınlanan “50 Maddede Polisiye Edebiyat” kitabı, adından da anlaşılacağı üzere polisiye edebiyatın nasıl yazılacağına ve hatta okunacağına dair 50 maddelik bir liste koyuyor önümüze. Kitap sadece polisiyeyi genel hatlarıyla değil köşelere sinmiş incelikleriyle de ele alarak bu türü bir nevi “öteki” olmaktan çıkarıyor.
“50 Maddede Polisiye Edebiyat”, cevabı çok basit görünen bir soruyla karşılıyor bizi: “Bir suçlu, bir maktul, bir de dedektif figürünün olduğu her şey polisiye midir?” Biz, sıradan okurlar için cevap, “Evet, öyledir,” olacaktır. Ancak bu ilk maddeden sonra Alper Kaya’nın polisiyeye ait ortaya koyduğu ve okudukça kimsenin itiraz edemeyeceği “gerçekler” aslında vaziyetin pek de öyle olmadığını gösteriyor. Polisiyenin türlerinden girip bilimkurgu, kara roman gibi edebiyatın alt türlerinden çıkan Kaya, verdiği örneklere ek olarak gösterdiği kaynaklarla konuyu destekleyerek yazarları ve okurları bunlar üzerinde düşünmeye ve araştırmaya davet ediyor. Almanya, İskoçya, İngiltere, İtalya’dan da polisiyeye ait örnekler vererek bir karşılaştırma imkanı yaratan yazar, dünyaca ünlü polisiye yazarlarının yaşamlarından kesitler sunarak konuyu çekici hâle sokuyor. Bizdeki polisiyelere de Osmanlı dönemindeki tefrikalardan mahlasla yazan Türk yazarlara kadar bir yerli polisiye şeceresi çıkaran Alper Kaya okuru, polisiyenin zaman tüneline sokarak günümüze kadar getiriyor.
Başa dönecek olursak; “50 Maddede Polisiye Edebiyat”, sadece maktul, suçlu, dedektif denklemini kurarak polisiye bir tür çıkarmanın mümkün ancak yeterli olmayacağını, işin tarihine, meşhur ve az bilinen örneklerine, alt türlerine, yerli-yabancı karşılaştırmalarına yer vererek polisiye edebiyat hakkında ne varsa derli toplu şekilde bir araya getiren kılavuz niteliğinde bir kitap.
edebiyathaber.net (11 Mayıs 2023)