Çağdaş Azeri edebiyatının en önemli isimlerinden Kamran Nezirli, “Gece Yaman Uzundur” kitabında, insana dair ne var ne yok ortaya dökerek onu “özel” kılmaktan vazgeçip dünyanın sıradan hâli içindeki yerine yerleştiriyor ve yaşanılan ne varsa hepimizde var olduğunu yalın bir dille anlatıyor.
Kamran Nezirli 19 Haziran 1958’de Azerbaycan’ın Astara bölgesinde doğmuş. 1980 yılında Azerbaycan Devlet Pedagoji Yabancı Diller Enstitüsü İngilizce bölümünden derece alarak mezun olmuş. 1990 yılında Bakü Sosyal Yönetim ve Siyasal Bilimler Enstitüsü’nü, 2001 yılında da Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Uluslararası Ekonomik İlişkiler bölümünü bitirmiş. Başta Jack London, Ernest Hemingway, Herman Melville, Oscar Wilde, William Faulkener, Margaret Mitchell, John Galsworthy olmak üzere dünya edebiyatından önemli isimleri Azericeye çevirmiş. Kitapları çeşitli dillere çevrilerek dünyanın birçok ülkesinde yayınlanan Kamran Nezirli, kısa süre önce Ketebe Yayınları’ndan İmdat Avşar çevirisiyle çıkan “Gece Yaman Uzundur” ile Türkiyeli okurların karşısına çıktı. Kitap, insanın her hâliyle hemhal olmuş, kaynağını ondan alan, sırtını ona yaslayan, onun zihnine ama en çok da kalbine işleyen toplamda on üç öyküden oluşuyor.
“Gece Yaman Uzundur”daki öykülerde Kamran Nezirli tek bir dayanağa, insana bırakıyor kendini. Hayatın olağan ve sıradan akışı içinde olan ama dışarıdan bakıldığında görünmeyen, hissedilmeyen ancak insanın kendi başına gelince anlayabileceği meseleleri satırlarına yansıtıyor. Yoğun duyguları, iyisiyle kötüsüyle her şeyin mubah olduğu insan hayatının doğasının köklerine inerek orayı durmaksızın eşelemeye devam ediyor ve “kök”e doğru her yaklaşışında karşımıza yepyeni bir hikâye çıkararak okuru şaşırtmayı biliyor. Bazen yaşadığı toprakların tarihine uzanıyor bazen o tarihi günümüze taşıyor bazen de ikisini birleştirip zamansız, mekansız metinleri önümüze koyuyor.
İnsanı “doğal yollardan” şaşırtmayı seviyor Kamran Nezirli. Anlattığı hikâyeleri büyütme yoluna giderek sadeliğinden, doğallığından uzaklaştırmıyor. Okuru karşısına alıp başından geçen bir olayı anlatırmış gibi döküyor içindekileri. Böyle yazınca “tasasız” metinler gibi algılanabilir ama tam tersini düşündürtüyor bize. Sıradan insanın sıradan dertlerinin aslında dünyanın en büyük dertleri olduğunu ispata davet ediyor. Kendinden de bir şeyler katıyordur muhakkak. Yoksa aynı yerden çıkan bu kadar çok farklı hikâyeyi bir araya getirmek pek mümkün olmazdı.
“Gece Yaman Uzundur”daki öykülerin içeriğine girmeyeceğim. Ancak yukarıda yazdığım niteliklerin öyküler hakkında yeterli bilgi vermiş olacağını düşünüyorum. Özneleri, yerleri, eylemleri sürekli değişen bir davet ediyor Kamran Nezirli bizleri. Bu tekinsizliğin içinde korkmadan, serbestçe dolaştırıyor, bazen elimizden tutup yol gösteriyor bazen de gözümüzü bağlayıp “kaynağa” kendimizin ulaşmasını sağlıyor. Her ne olursa olsun geceler hep yaman uzun oluyor. O gecede kaybolmak da sabaha kadar sabırla beklemek de bize kalıyor…
edebiyathaber.net (20 Mayıs 2023)