Geçtiğimiz yıldan bu yana küçük ama emin adımlarla yoluna devam eden, ilk eserlerini çağdaş sanatçıların işlerinin yer aldığı kapaklarla sunan ve “form dışı edebiyat” mottosunu benimseyen Amorf Kitap, geçtiğimiz günlerde okurunu Melike Pehlivan İşler’in Leke adlı öykü kitabıyla buluşturdu. Aynı zamanda yayın danışmanlığı ve geliştirici editörlük hizmeti de sunan Amorf Kitap, yayımladığı eserlerde bir fikir, orijinallik ya da başarı arıyor.
Öykülerini Ecinniler Dergi, Öyle Olsun Dergi, İshak Edebiyat, Litera Edebiyat, Panda Edebiyat ve Mahal edebiyat dergilerinde okuduğumuz Melike Pehlivan İşler’in ilk öykü kitabı Leke de bu kitaplardan biri. Toplam on altı öykünün yer aldığı kitabın arka kapak yazısında, “Melike Pehlivan İşler’in Leke’si okuduktan sonra içimizden çıkacak gibi değil. Ama evrilebilir. Hüznü tamamlanmış bir kedere dönüştürebilir. Sevinci pamuk tarlalarından aşırıp getirebilir. Hayata dair küçük şeyleri büyütürken, büyük bildiklerinizi küçültebilir. Dahası iyi bir öykü kitabından beklendiği gibi, sizi değiştirebilir. Herkesin kendi lekesiyle bir sınavı var ve bu yetkin satırlarda geçmek ya da kalmak yok,” deniyor.
Leke’de anlatıcı erkek kardeş, yıllardır hastanede yatan akıl hastası ablasını ziyaret ediyor. Kelimelere takıntılı ablanın insanların giysilerinde gördüğü hayali lekeler, bireysel ve toplumsal ilişkilere yaptığı göndermelerle hem gerçek hem de mecaz anlamıyla ilk öyküye derinlik katıyor. Kalbim Küt Küt Hiç İyi Değil Bu’da anne ve babalarını çocukken trafik kazasında kaybeden iki kardeş bir araya geliyor. Erkek kardeş, eşi vefat ettiği için küçük oğlunu ablasının desteğiyle büyütme planını açıklıyor. Anne ve babasının ölümünün yarattığı travmanın etkisiyle gergin ve takıntılı bir karakter olan abla bütün sıkıntılarına rağmen durumu kabul ediyor. Mezar Üstü’nde anlatıcı, mezarlıktaki defin işleri sırasında geçmişe dönüyor; iç konuşmalar aracılığıyla babasının borçları, ilişkileri ve kendi hayatından kesitler aktarılıyor. Kül’de evlilik dışı ilişkiden dünyaya gelen kızı büyüdüğünde, ona birlikte yaşadığı müsteşar ile gerçek babasının kim olduğunu anlatmakta zorlanan anlatıcı kadının sürpriz sonla biten hikâyesine tanıklık ediyoruz. Bölünen’de kapıcı ile temizlikçi eşi ve meraklı yaşlı kadının apartman girişindeki dükkânda iç çamaşırı satan adamın ikide bir kılık değiştirmesini yorumlama biçimlerine, yer yer komik hallerine bakıyoruz. Mübah’ta yer alan anlatıcı kadın, üzerine kuma gelmesi ihtimalinden pamuk tarlasında çalışırken erkek çocuk dünyaya getirerek kurtuluyor. Çarşı İzni’nde askerlikleri bitmesine birkaç gün kala son kez çarşı iznine çıkan iki arkadaşın trajik sona doğru ilerleyen acıklı hikâyelerine şahit oluyoruz.
Melike Pehlivan İşler’in ilk öykü kitabı Leke’deki öykülerde birinci ve üçüncü tekil kişi anlatıcıların bakış açısıyla anlatılanlara ek olarak, dengeli biçimde kurgulanan diyalog ve iç konuşmalar olay örgülerini oluşturuyor. Öykülerin hemen hepsinde yer alan zamansal sıçramalar, diyaloglar ve iç konuşmalar dramatik yapıyı beslemek için yer alıyor, karakterlerin kişilik özellikleri hakkında ipuçları veriyor. Öykü kişilerinin yaşam tarzları, sınıfsal konumları, kültürel ve ahlaki değerleri doğrultusunda kullandıkları küfür, argo ve yöresel ağızlar ise diyalog ve iç konuşmaları gerçekçi kılıyor. İç konuşmalar ve diyaloglar kişilerin karakteristik özelliklerine, kimliklerine, mesleklerine uygun olarak farklı zihinsel durumları gözler önüne sermede olumlu işlevler yükleniyor.
Delilik, takıntılar, çocukluk, kardeşlik, annelik, babalık, kadınlık ve özellikle erkeklik halleri Leke’deki öykülerin merkez izleklerini oluşturuyor. Taşrada ve özellikle metropollerde yaşayan alt gelir gruplarının dramatik hayat hikâyelerine daha yakından bakıyoruz. Geleneksel ve modern normların karmaşık, çelişkili ve çatışmalı hallere büründüğü ülkemizde kadınlara ve çocuklara yönelik özellikle erkek merkezli bakış açısında olumlu değişimin demokratik, özgür ve eşitlikçi bir toplum için ne kadar gerekli olduğu meselesi öykü türünün gücü sayesinde bir kez daha gözler önüne seriliyor. İşler’in Leke’de yer alan öyküleri performans beklentilerine dayalı erkeklik rollerinin, cinsiyet normlarının ve ötekileşme pratiklerinin sorgulanması, eleştirilmesi ve üzerine yeniden düşünülmesi için fırsatlar sunuyor, yeni okumaların önünü açıyor.
edebiyathaber.net (16 Haziran 2023)