E-kitap okuyucu cihazların varlığının okuma alışkanlıklarımızı değiştirdiği artık inkar edilemez bir gerçek.
Geçtiğimiz yıl Amazon’un e-kitap satışlarının, basılı kitabı geçtiğini duyurması bu değişimin kanıtlarından oldu.
Yaşadığımız değişimleri öngören Thomas Edison 1911 yılındayken kitapların geleceği hakkında şunları söyler: “Önümüzdeki asırda kitaplar nikel yapraklar üzerine basılacak, bu cihazlar çok hafif olacak ve içinde 40.000 sayfalık yüzlerce kitabı barındırabilecek. Örneğin Ana Britannica’nın tüm sayılarını yanınızda taşıyabileceksiniz.”
Everyday Science and Mechanics dergisinin 1935 Nisan sayısında, resimde gördüğünüz çizim yer alıyor ve bu cihazın yayıncılık dünyasının geleceği olacağı söyleniyordu. Temel olarak bir mikrofilm okuyucu sayesinde kitap sayfalarının fotoğrafını istediğiniz şekilde boyutlandırıp, tek düğmeyle sayfa atlamayı vadeden bu cihaz o günler için yalnızca bir öngörüydü.
İlerleyen tarihlerde kişisel kullanım için olmasa bile tıbbi görüntüleri izlemek veya eğitimde kullanmak için benzer cihazlar hayatımıza girdi.
Çizimde söz edilen mikrofilmler için ilk patent 1859 yılında Rene Dagron’a, yalnızca banka belgelerinin kopyalanması amacıyla verildi. Eastman Kodak 1928 yılında metinlerin küçültülerek kopyalanması ile ilgili buluşu satın aldı ve 1935’e gelindiğinde New York Times tüm sayılarını mikrofilme kopyalamaya başlamıştı.
2012’ye geldiğimizde mikrofilmden mikro dünyaya geçtik dersek pek de yanılmış olmayız. Çantalarımızın içinde akıllı telefon, tablet bilgisayar ve e-kitap okuyucu taşıyor, her şeyi tek tıkla paylaşabiliyor, alışveriş yapmak istediğimizde alacağımız ürünün etrafında 360 derecelik bir sanal gezinti yapabiliyoruz.
Adobe’nin hazırladığı “Dijital Yayıncılığın Geleceği” adlı video:
Elçin Polat- edebiyathaber.net (27 Mart 2012) | Kaynak: smithsonianmag.com, paleofuture.com