Pazar gününün öğleden sonrası. Salonumuzdaki üçlü koltuğun sağ kenarına yanaşık şekilde oturdum, kitap okuyorum. Neden böyle anlatıyorum bunu? Çünkü en son hangi pazar böyle bir zaman dilimine sahip olduğumu anımsamıyorum. Gözüm satırların üzerinde kayarken aklımdan geçen düşünce de bu. İçimde bir mutluluk… Sol tarafımda sevdiceğimin elindeki cihazdan gelen bir reels video sesinde tam olarak geçen ifade şu: “ Sizce lüks nedir?” Bu soru düşüncelerimi de kaydırıyor bir anda. İstemsizce soruyorum kendime. Pazarın bu saatinde oturup okuyor olmam benim için lüks sayılır mı? Olabilir. Dünyanın herhangi bir kentinin herhangi bir restoranında kahvaltı etmek, öğle ya da akşam yemeği yemek gibi bir emelim olmadığına göre, çalışmadan geçirilen bir pazar öğleden sonrasında okumak benim için lükstür o halde. Kavramlar ve o kavramlara verilen değerler kişilere göre değiştiğine göre herkes kendi lüksünü kendi belirlesin o halde diyerek geçelim kitaba. Okudum da ne okudum?
Uzun yıllardır takip ettiğim, yazdıklarından keyif aldığım, başarılı bulduğum bir isim olan Şöhret Doğruyol Sağbaş’ın yazdığı ve epsilon tarafından yayımlanan “Organize Tesadüfler/ Platform” adlı kitap pazarımı zenginleştirdi. Sağbaş önemli ve bir o kadar da hassas bir konuya değinmiş. Görünür olmak! Çocuklar ve gençler arasında tutkunun da ötesine geçen, anlamsız bir çaba-arayış olarak değerlendirdiğim ve tehlikeli bulduğum bir konu bu. Tehlikeli olduğunu, fiziksel zararlarından dolayı ekranlarda görsek de bunun bir de psikolojik kısmı var. Sosyal medya adı verilen neye hizmet ettiği, kişinin kullanış amacına göre değiştiği platformlarda yer almayanımız yok artık. 7’den 70’e diyeceğim ama 7 yaşına gelmemiş olan da 70 yaşını geçmiş olan da burada. Önümüze düşense bir yığın saçmalık.
Kitapta da kimse tarafından fark edilmediğini düşünüp görünür olma arzusuyla yanıp tutuşan Oben, yanlış anlaşılmamak için çözümü bir şeyleri saklamakta bulan Beril, milyonlu takipçi sayısıyla göz kamaştıran Coolstars, her ebeveynin hayallerini süsleyen örnek arkadaş Nida ve muhteşem dostu Itırsu. Birbirinden farklı bu beş karakter aynı platform üzerinde buluşuyorlar.
Sağbaş’ın yazdıkları sosyal medyanın bilinçsiz kullanımının zararlarına, sonucunun neler doğuracağına güçlü bir şekilde vurgu yaparken, satır aralarından çocuk hakları, siber zorbalık, çocuk işçiliği gibi konulara da değiniyor.
Yaşadığımız dönemin özellikle ebeveynler açısından en büyük kabusu, korkusu çocukların ellerindeki teknolojik araçlar olduğunu düşününce kitabın değeri daha çok anlaşılacak ve artacaktır. Oturup uzun uzun konuşarak, nasihatler ederek, olumsuz örnekler sıralayarak anlatılabileceklerin hepsi bu kitapla gösterilebilir. Sürükleyici bir serüvenin içinde gerçekle bağdaştırarak anlayabilecektir küçük okurlar.
Tekrar dönelim en başa, lüks konusuna. Yaşadığımız dünyayı her geçen gün daha da yaşanmaz hale getirdiğimizi düşününce, bu ortamda sağlıklı kalabilmek, sağlıklı-mutlu çocuklar yetiştirebilmek de bir lüks olabilir mi? Bunu başarabilmenin getirdiği haz, sanırım böyle adlandırılabilir.
Kitabın son tümcesi “Her SON yeni bir başlangıçtır” diyor. İkinci kitabın müjdesi olarak kabul ediyorum bunu ki “devam edecek” uyarısı da alttan gözünü kırpıyor zaten.
Ebeveynlerin zorlandığı konularda kitapların yardımına her zaman inanmışımdır. “Organize Tesadüfler”in de iyi bir yardımcı olacağına inanıyorum.
edebiyathaber.net (4 Eylül 2023)