Sándor Petőfi’yi Macarların milli şairi ve ulusal kahramanı olarak tanırız. Ama ulusal kahraman olmasının öyküsünü de şiirini de pek bildiğimiz söylenemez.
Sándor Petőfi, 31 Aralık 1822’yi 1 Ocak 1823’e bağlayan gece doğmuş. 31 Temmuz 1849’da öldüğü kayıtlara geçmiş. 26 yıl yaşamış. Çok kısa ama çok yoğun bir yaşamı olmuş. Bir anını bile boş geçirmediğini söyleyebiliriz.
Şiire ve tiyatroya ilgisi okul çağlarında başlamış. 18 yaşındayken eğitimini bırakıp Peşte’ye taşınmış ve aktör olmuş, şiir yayınlatmaya başlamış. Yaklaşık bin şiir yazmış, bunlardan sekiz yüz ellisi günümüze kalmış. Kısa zamanda büyük bir üretim.
İlk şiiri 1842’de yayınlanmış. Folklorik unsurlara ve popüler, geleneksel şarkı benzeri dizeler içeren şiirler yayınlatarak tanınmış. Ölüm, keder, aşk, anı ve yalnızlığı konu alan duygusal şiirleri ilgi çekmiş. Şiirlerinde içki içmeyi, eğlenmeyi seven, her türlü yasak ve sınırdan nefret eden ve hissettiği her şeyde tutkulu, neşeli, inatçı bir yalnız adam portresi çizdiği belirtiliyor. Şiirlerinde kendisini büyük işler yaptıktan sonra genç yaşta ölecek biri olarak tasavvur etmesi de dikkati çekiyor.
Kısa zamanda şiirsel becerileri sağlamlaşmış ve farklı türdeki sesleri kullanmada ustalaşmış, işlediği temalar çoğalmış. Memleket şiirleri dikkati çekmiş. 27 bölüm 370 dörtlükten oluşan “Yiğit Janos” adlı destansı şiiri tüm ülke çapında ün kazanmasını sağlamış. Zamanla klasikleşen bu epik şiir kukla tiyatrosundan rock operasına kadar çeşitli biçimlerde sahnelemiş.
Tabii Avusturya İmparatorluğu’nun dayattığı Almanca yerine Macarca yazmayı tercih etmesi de önemli bir etki yapmış. Macarların bir ulus olarak varlıklarını oluşturmada dil tercihi çok önemli bir etken. Petöfi şiirde Macarca kullanan öncü şairlerden olmuş.
Petöfi bu şiirleri ile kısa sürede sanat ve edebiyat çevrelerinde tanınmış. Siyasi eylemlerde de önder konuma gelmiş. Macar gençleri arasında devrimci düşünceyi yaygınlaştıran Mart Gençleri adlı grubun liderlerinden olmuş. 15 Mart’ta 1848’de Macar Devrimi’ni başlatan mitinglerde lider olarak yer almış ve “Ulusal Türkü” adlı şiiri ihtilalin simgesi olmuş.
Ayağa kalk Macar, yurttur seni çağıran
Vakit geldi, ya şimdi ya hiçbir zaman
Özgür olalım yoksa esir?
Soru bu, seçmeniz gerekir” diye başlayan bu şiiri göstericiler matbaaları basarak çoğaltıp halka dağıtmış. Şarkı olarak söylenebilecek yapıdaki şiir ihtilalin simgesi olmuş. Ama şiiriyle ihtilal yaptıkları şairi oy verip milletvekili yapmamışlar. Seçimlerde kaybetmiş Petöfi. Bu sırada patlayan savaş ile mecliste yer almanın da bir anlamı kalmamış.
Petöfi kurtuluş savaşı mücadelesinde yer almış. Macar ordusu için cesaret verici şarkılar kaleme almış. Ama yazık ki dört bir yandan saldırıya uğrayan Macar özgürlükçüleri savaşı kaybetmiş.
Dehşetli, dehşetli zaman!
Ve artıyor durmadan
Gökler belki
Yemin etti
Yok etmeye Macarı
Petöfi son şiiri Dehşetli Zaman’a bu dizelerle başlamış. Macaristan’ın özgürlüğü için savaşırken Segesvár Savaşı’nın ardından aniden ortadan kaybolmuş. O nedenle öldüğü kayıtlara geçmiş diyorum. Çünkü naaşına hiçbir zaman ulaşılamamış. Bir gün ortaya çıkacağına inanılmış.
Savaşırken öldüğü düşünülüyor. Esir alınıp Sibirya’ya götürüldüğü, orada hastalanıp öldüğü de görüşler arasında. Hatta 1990’larda Sibirya’da kemiklerinin bulunduğu da iddia edilmişti. Petöfi’nin kayboluşu Macarca’da bir deyimin ortaya çıkmasına da neden olmuş, birden ortadan kaybolanlar için “Sisteki Petőfi gibi ortadan kayboldu” deniyormuş.
Franz Liszt, onun onuruna piyano parçası Dem Andenken Petőfis’i (Petőfi’nin Anısına) bestelemiş. Liszt ayrıca Petőfi’nin birkaç şiirini müziğe uyarlamış. Heykelleri dikilmiş. Bugün Macaristan’ın her yerinde ve komşu devletlerin Macarca konuşulan bölgelerinde okullar, caddeler ve meydanlar onun adını taşıyor. Macar kâğıt paralarında, pullarında resimleri yer almış. Şiirlerinde birçok şarkı bestelenmiş, sinema, sahne uyarlamaları yapılmış.
Petöfi’nin şiirlerinin yabancı dillere çevrilmesi ve dünya çapında tanınması Hugó Meltzl sayesinde olmuş. 1867’de Almancada Petöfi’nin şiirleri yayınlanmış. Ardından 1882 ve 1883’te yayınlanan kitaplar gelmiş.
Milli Kütüphane kayıtlarına göre Türkçede yayınlanan ilk Petöfi çevirisi “Aşk ve Hürriyet Şiirleri” adıyla Necmi Seren’in Macarca’dan çevirisiyle 1943’te Ahmet Halit Kitabevi’nden yayınlanmış görünüyor.
Bir de “En güzel şiirleriyle Petöfi” adıyla Basri Gocul çevirisiyle 1971’de Bursa’da yayınlanmış 16 sayfalık bir kitap ya da broşür var. Ben Tahsin Saraç’ın 1973’te yayınlanan ve Fransızcadan çevirdiğini tahmin ettiğim seçmelerinden tanımıştım bu büyük şairi. Tabii dergilerde ve antolojilerde birçok şiirinin çevirisine rastlamıştık ama dört başı mamur bir yayın yoktu. Edit Tasnádi ve Dursun Ayan’ın yayına hazırladığı “Doğumunun 200. yılında Türkçede Sándor Petőfi” kitabına ise ulaşamadım. Bu kitapta şairin Osmanlıca yayınlanmış eserlerinden günümüze kadar yayınlanan şiirlerinin tam listesini de veriliyormuş.
Sándor Petőfi’nin şiirlerini kapsamlı bir ciltte ancak doğumun 200. Yılında okuyabiliyoruz. Everest Yayınları’nın Macar Kültür Vakfı’nın desteği ve çok sayıda çevirmenin emeği ile şairin 200’den fazla şiiri bir araya getirildi. Şiirler Macarca asıllarından çevrildi. Kitap, Petőfi’nin şiirlerinin Türkçedeki en kapsamlı seçkisi. Kitabın editörleri Balázs Szőllősy ve Sevgi Can Yağcı Aksel.
“Seçme Şiirler” başlığıyla yayınlanan kitapta Haydar Ergülen ve Gabor Vaderna’nın büyük ustayı anlatan, şiirlerini yorumlayan yazıları da yer alıyor. Kitapta Petöfi’nin şiirinin geçirdiği tüm evrelerini, ilk şiirlerinden başlayıp son şiirine kadar okumak mümkün. Dünya şiiri içinde ne kadar önemli bir yeri olduğunu kavrıyorsunuz.
İki yüz yıl sonra da olsa böyle büyük ve önemli bir şairi Türkçede okumak heyecan verici. Kalıcı bir eser ortaya çıkarmışlar. Başta editörler ve çevirmenler olmak üzere tüm emeği geçenleri kutluyorum.
edebiyathaber.net (15 Ekim 2023)