Bir kıyamet tasarısı, Coca Cola ve Umberto Eco

Mayıs 18, 2012

Bir kıyamet tasarısı, Coca Cola ve Umberto Eco

“Günlük yaşam” adını koyup kaosu gündeliğe dönüştürdüğümüz hayatı Eco’dan daha iyi kim anlatabilirdi?

Günün birinde Amerika Birleşik Devletleri’nde karayolu trafiğindeki bir tıkanıklık ile demiryolu trafiğindeki bir aksaklığın aynı zamana denk gelmesi, büyük bir havaalanına vardiyayı devralmaya giden personelin işyerine ulaşmasını engelleyecektir. Bir sonraki vardiya personelinin gelmemesi nedeniyle işe devam etmek durumunda kalan kontrol kulesi memurları yorgunluğun verdiği stresle, iki jet uçağının bir yüksek gerilim hattı üzerine düşecek biçimde çarpışmasına yol açarlar; bu hattaki elektrik yükünün zaten aşırı yüklü olan öteki elektrik hatlarına sıçraması, Newyork’u birkaç yıl önce de yaşamış olduğu bir blackout ile karşı karşıya bırakır. Bu ikincisinin farkı, ilkine oranla daha etkili, daha uzun süreli bir kesinti olmasıdır. Kar yağdığı, yollar yer yer trafiğe kapandığı için arabalar sonu gelmeyen kuyruklar oluştururlar; insanlar ısınmak için işyerlerinde ateş yakmaya başlarlar, itfaiyecilerin yetişip başa çıkamadığı yangınlar patlak verir. Birbirlerine telefon aracılığıyla ulaşmaya çalışan, dış dünya ile ilişkileri kesilmiş elli milyon insanın aynı anda telefonu kullanmasıyla telefon hatları çöker. İnsanlar karla kaplı yollarda ilerlemeye çalışırlar, yol boyunca ölüp kalanlar olur. Her tür ihtiyaç malzemesinden yoksun kalarak yollara dökülmüş bulunan insanlar meskenlere, yiyecek maddelerine el koymaya çalışırlar, Amerika’da serbestçe satılan milyonlarca ateşli silah kullanılmaya başlanır, silahlı kuvvetler iktidarı tamamıyla ele geçirir, ama o da her yanı saran çöküşün kurbanı olur.” – Bir Kıyamet Tasarısı adlı bölümden…
Umberto Eco adını edebiyat dünyasında estetik, iletişim ve göstergebilim konularında yazdığı kuramsal kitaplarla duyurmuştu. 1981’de yayımlanan Gülün Adı romanı kısa bir süre içinde birçok dile çevrilerek Eco’nun uluslararası bir üne kavuşmasına yol açtı. Kemal Atakay’ın çevirdiği Günlük Yaşamdan Sanata adlı derlemede Eco’nun çeşitli gazete ve dergilerde çıkan güncel yazıları ile belli bir tematik çevresinde yazdığı denemeleri bulacaksınız. Eco bütün yapıtlarında olduğu gibi bu yazılarında da geçmişle şimdiki zaman, uzak ülkelerle yaşadığı ortam arasında anlamlı ve aydınlatıcı bağlar kuran, okurun günlük yaşamdan sanatın değişik alanlarına ulaşmasına yardımcı olan eşsiz bir kılavuz olarak karşımıza çıkıyor.
Günlük Yaşamdan Sanata, Eco’nun Antik Yunan’dan Ortaçağ’a, Rönesans’tan bilişim çağına uzanan derin birikimiyle göz kamaştıran bir kitap. Umberto Eco, en çetrefil konuları her kesimden okurun kolayca anlayabileceği bir dille anlatır. Ancak ona özgü ironi, sanatın günlük yaşamın hemen hemen her alanıyla bağlarını kurcaladığı bu denemelere müthiş bir okuma keyfi katıyor: Ortaçağ, medya, gösteri kültürü, ölüm cezası, Coca-Cola… Çağdaş yaşamın tüm göstergeleri, Eco’nun hayranlık verici yorumlarıyla yeni değerlendirmelere açılıyor.
UMBERTO ECO KİMDİR?
1932’de İtalya’da Milano’ya bağlı Alessandria kasabasında doğdu. 1950’lerde İtalyan radyo-televizyonu RAI’nin kültür programlarını yönetti. 1959-1975 arasında İtalya’nın ünlü yayınevi Bompiani’nin edebiyat dışı yayınlar editörlüğünü üstlendi; La Stampa, Corriere della Sera, La Repubblica, L’Espresso gibi gazetelere makaleler yazdı. 1970’lerden bu yana Bologna Üniversitesi’nde göstergebilim dersleri veren Eco, Gülün Adı, Foucault Sarkacı, Önceki Günün Adası ve Baudolino gibi romanlarıyla modern kültürü ince bir mizah duyarlılığıyla ele alan Açık Yapıt, Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti, Beş Ahlak Yazısı, Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik, Ortaçağı Düşlemek, Somon Balığıyla Yolculuk, Yanlış Okumalar, Yorum ve Aşırı Yorum ve Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın (J.-C. Carrière ile birlikte) gibi deneme kitaplarıyla günümüzün en saygın yazarları arasına girdi.
edebiyathaber.net (18 Mayıs 2012)

Yorum yapın