Rafların arasında bakına bakına geziyoruz. Ardıç market arabasında bir şarkı mırıldanıyor: “Ayrılık geldi başa, katlanmak gerek…” Birden bir duygu damlacığı, bu şarkıyı ona ilk ben dinletmiştim, seveceğini umarak, sevmiş… Bir damla daha, ne tatlı söylüyor, sözlerin anlamını ne zaman keşfedecek acaba… Bu şarkının bana ne ifade ettiğini sorguluyorum bir an damlalar artıyor. Ayrıldığım şeyleri düşünüyorum ve buna nasıl katlanmak gerektiğini. O sözler ne kadar doğru ve o an duygular damla damla içimde birikirken bu şarkının bana ne iyi geliyor…
Ardıç’ın en sevdiği yerdeyiz şimdi, dev bir zıplama minderinde. Bir sağa bir sola sıçrayıp duruyor. Bense kenarda oturuyorum, elimde bir kitap, ne zamandır okumak istiyordum: Çıtır Çıtır Felsefe dizisinin otuz üçüncü kitabı: Sanatçılar ve Dünya. Bir Günışığı Kitaplığı klasiği daha.
Kendimi bildim bileli şeylere bakmayı severim. İnsanlara, manzaraya, bir ağaca, bir tabloya, bir heykele, bir şarkının sözlerine… Bende yemek yemek kadar doyurucu bir his bırakırlar ya da kesintisiz uykularım kadar dolu dolu bir enerji bir şeye sahip olmanın mutluluğunu yaşarım. Ama neye? Belki de bir duygu bütünlüğüne.
Duvarda asılı bir tablo ne işe yarar? Bilmem, ne hissettiriyorsa, size ne düşündürüyorsa, neyi sorguluyorsanız ona bakınca, o işe yarar. Bir şarkının dünyaya nasıl bir katkısı olabilir? Belki kilometrelerce uzaklığı birbirine bağlayabilir? Ya da başka biri için çok daha farklı bir şey anlatabilir. Daha önce fark etmediği bir duyguyu, daha önce hiç aklına gelmeyen bir soruyu ortaya çıkarabilir.
İyi de tüm bunlara gerçekten gerek var mı? İşte bu sorunun yanıtı Sanatçılar ve Dünya kitabında gizli. Sanat galerilerinde, sergilerde, müzelerde, meydanlarda gördüğümüz, dinlediğimiz, okuduğumuz tüm o “şeyler” ne işe yarıyor? “Sanatçı” tam olarak ne iş yapıyor?
Her sayfasında ayrı bir soruya yanıt bulacağınız bu kitap hacmi küçük, muhteviyatı derin olan kitaplardan. Üstelik dili, bir çocuk-yetişkin sohbetine kolaylıkla konu olabilecek kadar da akıcı.
“Çocuklarla Felsefe” konusu son dönemin popüler başlıklarından. Günışığı Kitaplığı’nın Çıtır Çıtır Felsefe dizisi ise bu başlığın ilk örneklerinden, ağır toplarından. Her yaştan okurun düşün, sorgula, araştır sarmalına gireceği, kim bilir nasıl bir ilhamla dolarak bitireceği bu kitap, çocukların aniden bastıran “Neden?” sorularına kıvrak yanıtlar verebilmeleri için yetişkinlere de ayrı bir rehber. Ya da birlikte hayatı keşfetmek için harika bir “kaliteli zaman eşlikçisi.”
Bu hikâye, merak edenlere, sorgulayanlara ve henüz hiçbir şeyin farkında olmayanlara! Harika bir kitapla karşılaşırsınız ve birden değişiverir dünya!
Yaşasın çocuk kitapları.
edebiyathaber.net (12 Ocak 2024)