Ahmet Bey, ” Nerede kaldı bu karı? Böyle Kaderin ben ta…” diye diye, bütün gün ortalıkta gezinip önüne gelene küfretti . Her yere afişlerini astığımız şarkıcıyı bekliyordu. Ahmet Bey, bizim gazinonun müdürüydü. Adı müdürdü ama kimse iplemezdi onu. Herkes, saygı gösteriyormuş gibi yapar , arkasından etmedikleri küfür kalmazdı. Ahmet Bey dediğime bakmayın, Lolo Ahmet diye tanınırdı bu alemde. Kazık atmadığı, borç takmadığı adam kalmadığı için bu lakap yapışıp kalmıştı üzerine. Borçların çoğu, birlikte çalıştığı patronlarındı ama herkes borç sahibi olarak onu bilirdi. Bu borçları, hesap bilmezliğinden değil, piçliğinden takardı millete. Yoksa, it gibi bilirdi hesabını. Para dedin mi gözleri parlardı çakalın. Hesap kitap yaparken bir kuruşu atlamazdı. Kafası zehir gibiydi. Ama işine gelmezdi hesapları tutturmak. Patronlar, gerekli parayı eksiksiz verse de Lolo mutlaka borç takardı alacaklılara. Kimi, “Karı kızla yiyor,” derdi; kimi, “Kumar belasına bulaşmış.” Kimse, bu durumun sebebini kesin olarak bilmezdi ama iyi bildikleri bir şey vardı, Lolo piçin tekiydi.
Lolo, gazinonun azalan müşterisini arttırmak, ortamı hareketlendirmek için fellik fellik çareler ararken, ocakçımız Ammo Salim, eski patronlarından Ankaralı Kadri’nin telefonunu verdi Lolo’ya. “Bir yokla bakalım. Belki güzel sesli biri vardır elinde. Sesi güzel bir hatun gönderirse ortam şenlenir biraz,” dedi. Lolo, sırıtan Ammo Salim’i ” Abi, sesi sikleyen mi var? Kafalar güzelken herkes Zeki Müren bu lavuklara. Gazinoda, millet kendi sesinden solisti duyuyor mudur ? Şaftı kaymış birini şarkıcı diye göndermesinler de gerisi bende,” diye cevapladı.
Ammo Salim, eski kulağı kesiklerdendi. Üstüne ocakçı yoktu bu alemde. Gazinonun en kalabalık anlarında bile, külü uzamış sigarasını tüttürürken bir gözünü kısıp, gelen siparişleri iki dakikada koyardı garsonların önüne. Kimse, koca göbekli, hımbıl Ammo Salim’ in o kadar siparişi nasıl yetiştirdiğine akıl sır erdiremezdi. Ammo Salim, ocakçıların piriydi. Müşteriler, ağızlarının suyu aka aka yerlerdi kebaplarını.
Lolo, Ammo Salim’in verdiği telefonu arayarak, Ankaralı Kadri’yle görüşüp işi bağladı. İki güne kalmadan, afişleri geldi şarkıcının. Kargo paketini açıp afişe bakınca dibi düştü Lolo’nun. Ankaralı Kader yazısının altında, elinde mikrofon, derin dekolteli, yırtmaçlı kırmızı kıyafetiyle, taş gibi bir hatun bize bakıyordu. Yavşak yavşak gülümseyerek, “Alın bu afişleri, her yere yapıştırın,” deyip bir sigara yaktı Lolo. Aziz’le, sabahtan akşama kadar, kasabanın her yerine yapıştırdık afişleri. Her afişte, iç geçirerek, gözleriyle yedi bitirdi kadını Aziz.” Karıya bak lan. Bu karı, gazinolara düşecek karı mı lan? Taş gibi karının ne işi var gazinolarda ? Ah ulan zalım Kader,” deyip durdu Aziz, gün boyu.
Gelen geçen, ağzı açık baktı Kader’in afişlerine. Kader’in afişleri çabucak geldi ama kendisi bir türlü gelemedi. Lolo’ nun kıçına nişadır sürülmüş gibi ortalıkta gezinip Ankaralı Kader’ in nerede kaldığını sorup durması bundandı. Lolo, Ankaralı Kadri’yi aradı önce.”Kadri abi, yer yarılıp da içine mi girdi bu hatun? Sabahtan beri, bir türlü ulaşamıyorum kendisine. Ulaşırsan haberim olsun abi, gözünü seveyim. Akşam program var. Afişlerle reklamını yaptık. Kader gelmezse madara oluruz. Tamam abi. Sakinim abi. Ulaşırsan bana da bir alo de. Saygılar, hürmetler Kadri abi,” deyip kapattı telefonu. Telefonu kapatır kapatmaz, yaktığı sigaradan derin bir nefes çekip üfledi öfkeyle. Lolo, gazinoyu bir uçtan bir uca arşınlarken telefonu çaldı. El kol hareketlerinden işlerin yolunda gitmediğini anladık. Telefonu kapatır kapatmaz, telaşla gelip mutfağın kapısında durdu. Kuşbaşı etleri tepsiden alıp şişe saplayan Ammo Salim’e “Şimdi ben ne bok yiyeceğim Ammo Salim ? Kader, Pozantı yolunda kaza yapmış. Kırılmadık kemiği kalmamış. Balcalı’ da yatıyormuş,” dedi.
Yarasa Hasan, bulaşıkçılıktan kurtulup komi olabilmek için yerime bulduğum elemandı. Gözünde gazoz şişesinin dibi gibi camları olan gözlüğüyle burnunun dibini bile göremeyen Hasan, yönünü, yolunu sesle bulduğu için arkadaşları yarasa demişlerdi kendisine.Yarasa Hasan, kör olmadığını iddia etse de burnunun dibini göremez, kendisiyle konuşana bakmak yerine havaya bakıp konuşurdu. Birkaç yıl önce, bakkaldan bozma kırtasiyesinde yardım ettiğim Yarasa, izin günümde yanına uğradığımda, işlerin kesat olduğunu söyleyince, ” Bulaşıkçılık yapar mısın? ” diye sordum kendisine. “Açlıktan ağzım kokuyor Okan. Evdekiler de ekmek tuz ister. İş beğenecek durumda değilim,” deyince Lolo’yla tanıştırdım. Kendisine bakmak yerine havaya bakıp konuşunca, bulaşıkları yıkayabileceğine inanmasa da Lolo ihtiyaçtan işe aldı Yarasa’yı . Yarasa da gazinoda sahneye çıkan şarkıcılara, o güzel sesiyle bulaşıkhaneden eşlik ederek yıkadı bulaşıkları.
Yarasa’ nın sesi sahneye çıkan şarkıcı bozuntularına on basardı.”Kadın olsan, sahneye çıksan, daha fazla müşteri çekersin,” derdim Yarasa’ya ara sıra. Bu sözlerimi Ammo Salim de duymuş olmalı ki kafasını kaşıyıp biraz düşündükten sonra, ” Ahmet Bey, Yarasa’ya göre korse, sütyen, ağ çorap, peruk falan bulabilir misin?” diye sorunca, Lolo’ nun gözleri parladı.” Hay aklınla bin yaşa Ammo Salim,” dedi.
Lolo, Yarasa’yı soyunma odasına çağırıp sahne için lazım olan eşyalardan elinde olanları meseleyi anlamaya çalışan Yarasa’nın üzerinde deneyip olmayanları ilçeden acilen istetti. Birkaç saat içinde gelen eşyalarla, kuaför Adile’ nin yaptığı makyajla, Yarasa değme şarkıcılara taş çıkartacak bir görünüme büründü. Lolo, Hasniye ismini verdi Yarasa’ya: …
Götünü, göbeğini güç bela içine sığdırdığı kıyafetle, korsesiyle, Yarasa gazinoda sahne alan şarkıcılara benzedi. Yarasa, o gece, Lolo’nun müşterilere yaptığı açıklamayla, Kader’in yerine Hasniye olarak sahne almaya başladı gazinoda.Yarasa’nın görüntüsü pek göze hitap etmese de güzel sesiyle ortalık yıkıldı.Sahneye çıktığı gece, patlatılan şampanyalarla duş aldı Yarasa. Patlatılan konfetilerden sahne görünmez oldu. Sahnenin sınırlarını kestiremeyen yarasa bir ara sahneden bir müşterinin üstüne uçayazdı. Mikrofonun kablosuyla giriştiği mücadeleden de galip çıktı Yarasa. Bütün bu hengameye rağmen, Yarasa’nın Hasniye olarak parladığı gece oldu o gece.
Yarasa, Hasniye olduğu geceden sonra şöhret basamaklarını hızla tırmandı.Ünü ilçeyi de aştı. Bir süre sonra, Yarasa’daki potansiyeli gören Ankaralı Kadri, meseleye el koydu.Yarasa’yı Ankara’ya, yanına aldı. Bir eli yağda bir eli balda yaşayan Yarasa, şarkılarını, Ankara gazinolarında söylemeye başladı. Lolo Ahmet, Yarasa’yı tekrar gazinoya getirmek için çabalasa da Yarasa,şöhret basamaklarını hızla tırmanan, zor ulaşılır Ankaralı Hasniye olmuştu artık.
Yarasa’yı Ankaralı Kadri’ye kaptıran Lolo , durumdan çok rahatsız olsa da elindeki müşteriyi kaçırmamak için yeni yeni şarkıcılar denedi. Kimse, Yarasa’nın gördüğü ilginin yanına yaklaşamadı. Aradan biraz zaman geçtikten sonra, ününe ün katan Yarasa Hasanı, namı diğer Hasniye’yi, ortamı hareketlendirmek için şöhret olduğu gazinoda tekrar sahneye çıkarmak isteyen Lolo, Ankaralı Kadri’yle görüştü. Ankaralı Kadri’nin meseleyi ağırdan alıp Hasniye’nin yoğun programı içinde ona da yer vereceğini belirtmesi Lolo’yu gıcık etse de Lolo, bozuntuya vermeden kabul etti Ankaralı Kadri’nin teklif ettiği fiyatı ve tarihi. “Yapacak bir şey yok. Bükemediğin eli öpeceksin icabında,” diyerek Hasniye’nin afişlerini beklemeye başladı.
Bu kez de Hasniye’nin afişlerini astık Aziz’le kasabanın her yerine. Kader’in afişlerini asarken dibi düşen Aziz Hasniye’nin afişlerine pek yüz vermedi. Hasniye, pek göze hitap etmese de sesiyle ortalığı kasıp kavuruyordu. Aziz, ” Ah ulan zalım kader, biz burada üç kuruşa talim edelim elin bulaşıkçısı paraya para demesin,” diye diye astı afişleri gün boyu.
Hasniye’nin sahne alacağı gün gelene kadar bir oraya bir buraya koşturan, gelen rezervasyon taleplerine yetişmeye çalışan Lolo, Hasniye’nin gördüğü ilgiyle şaşkına dönmüştü.Tam Ankaralı Kadri’yle Hasniye için yeni bir program görüşmesinin hayallerini kurarken gelen telefonla Lolo eşekten düşmüşe döndü. Ankaralı Kadri, konsere bir gün kala apandisiti patlayan Hasniye’nin ölümden döndüğünü, bir aya kadar sahnelere dönemeyeceğini söylemiş Lolo’ya telefonda.Ne yapacağını bilmez bir halde telefonu kapatan Lolo, telaşla durumu gazinodakilere anlatıp çare bulmak için sağa sola bakınırken birden Ammo Salim’i pis pis kesmeye başladı.İşi gücü bırakıp Lolo’nun peşinden mutfağa gelen çalışanlar, Lolo’nun Ammo salime bakıp sırıttığını görünce, alıcı gözüyle Ammo Salim’i süzmeye başladılar. Ammo Salim “Yok artık!” deyip kafasını sağa sola sallayarak elindeki sac levhayla ocaktaki kebapları yellemeye başladı.
edebiyathaber.net (15 Şubat 2024)