Mert Arık’ın yazdığı, Serdar Turali’nin çizdiği “Bu Kadar Tantana Yeter”, kitapların, kitap okumanın çocuklar üzerindeki etkisini, bilge sözler, didaktik yöntemler yerine çocuklar için hayli eğlenceli bir şekilde anlatan, çocukları hayallere ve o hayaller sonucunda ortaya çıkan kitapları okumaya davet eden bir kitap.
Adana’nın Seyhan ilçesinde kitaplarla dolu bir evde dünyaya gelen Mert Arık, Mersin Üniversitesi’nden mezun olmuş. Küçük yaşlardan itibaren hayalini kurduğu öğretmenliğe başlamış. Sonra da çocukların hayal kurarak bambaşka dünyalara merak sarmasını dilediği için yazmaya merak sarmış. Çizer Serdar Turali ise Trabzon’da doğmuş. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde lisans eğitimini, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de yüksek lisans eğitimini tamamlamış. Henüz küçük bir çocukken evlerinin camının önüne oturup gelip geçen börtü böceği seyre dalıp daha sonra bunları kağıtlara çizerek çizerliğe başlayan Turali, yazılanları hayal gücüyle birleştirerek kendine özgü çizimler, resimler ortaya çıkarıyor. Mert Arık, daha önce Timaş Çocuk Yayınları’ndan çıkan “Benim Zürafam Uçabilir”, “Uzaya Giden Tren”, “Çantamdan Fil Çıktı” ve “Ayvayı Yedik Müzesi” ve “Dinozorumun Saklandığı Yer” kitaplarından sonra, yine Timaş Çocuk Yayınları etiketiyle yayımlanan, çizimleri Serdar Turali’ye ait “Bu Kadar Tantana Yeter” kitabıyla karşımızda. Okumayı yeni sökmüş Atlas’ın, kapağını kaldırdığı ilk kitabın kahramanı Dino sayesinde, satırlar aracılığıyla uçsuz bucaksız âlemlere dalışını anlatan “Bu Kadar Tantana Yeter”, aynı zamanda kitap okumanın çocuklar üzerindeki etkisini de eğlenceli bir anlatım biçimiyle dile getiriyor.
Kahramanımız Atlas, okumayı henüz yeni öğrenmiş. Öğretmenin “Her kitap bir maceradır,” sözü aklında öylesine yer etmiş ki, hem kendisi bu “maceralardan” birine atılmak istiyor hem de okumayı Atlas’tan önce öğrenen arkadaşları Asya, Eymen, Nil, Defne, Arda’nın nerede olduklarını merak ediyor. Ama kendisi okumayı öğrendiğine göre, arkadaşları gibi Atlas da kendi macerası için yola koyulabilir. Böyle heyecan dolu duygularla açıyor ilk kitabının kapağını. Karşısına küçük bir dinozor çıkıyor. Şaşırıyor haliyle Atlas. Çünkü yedi sülalesi de aynı ismi taşıyan Dino isimli küçük bir dinozor karşılıyor onu. Başlıyor hikâyesini anlatmaya. Atlas sayfaları çevirdikçe Dino’nun hikâyesine ortak oluyor. Sıra Atlas’ın hikâyesine geliyor. Dino, Kurgu Dünyası sayesinde Atlas’ın istediği yere gidebileceğini, istediği renkleri başka renklerle değiştirebileceğini, “mış”, “muş”, “miş”lerle biten fiiller sayesinde düşündüğü her şeyin gerçek olabileceğini anlatıyor. Durumu şaşkınlıkla karşılayan Atlas’ı ikna etmek Dino’ya düşüyor. Atlıyor Atlas Dino’nun sırtına ve ikisi Kurgu’nun sürprizlerle dolu dünyasına bir yolculuğa çıkıyor.
Önce bir renk cümbüşünün içine dalıyor Atlas ve Dino. Burada dinozorların, yıldızların, çiçeklerin diledikleri renge bürünebileceğini, çeşit çeşit geometrik şekillere nasıl girip çıktıklarını gösteriyor. Bulutların üstüne zıp zıp zıplayan dinozorlar, birden arı gibi vızıldamaya başlıyor. Sonra futbol maçı yapan papatyaları izliyorlar. Atlas sevinçten ve şaşkınlıktan havalara uçuyor. “Hayal gücünle her şey mümkün,” diyor Dino Atlas’a. “Bir kitabı okuduğunda hayal dünyasına bir yolculuğa çıkarsın. Biz buna Kurgu Dünyası diyoruz ve bu dünyada her şey mümkün. Birkaç örnek vereceğim. Böylece, kurgu dünyasının uçsuz bucaksız bir yer olduğunu daha iyi anlayacaksın,” diye de ekliyor. Atlas da bir kitap kahramanı olduğunu ve her maceraya atılmaya hazır olduğunu söylüyor. İkili bu sefer denizlerin büyülü dünyasına bir dalış yapıyor. İkisi de sırılsıklam. Ama önemi yok çünkü tam karşılarında bir ahtapot, elinde mikrofon, gözünde güneş gözlükleriyle şarkı söylüyor. Diğer deniz canlıları da enstrümanlarıyla ahtapota eşlik ediyor. Atlas’ın keyfi iyice yerine geliyor. Tam bu sırada konuşan bir ananas geliyor ve “Bu kadar tantana yeter. Artık benim maceram başlıyor,” diyerek kendi macerasına hazırlanıyor. Atlas ve Dino konuşan ananasa hak vererek kendi hikâyelerini tamamlıyor. Atlas’ın aklı konuşan ananasta oradan ayrılıyorlar.
Mert Arık, kitapların, kitap okumanın çocuklar üzerindeki etkisini, bilge sözlerle, didaktik bir biçimden ziyade çocuklar için hayli eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Serdar Turali’nin canlı çizimleriyle bir çizgi filmden farksız başlayan ve bir solukta biten “Bu Kadar Tantanta Yeter”, çocukları hayallere ve o hayaller sonucunda ortaya çıkan kitapları okumaya davet ediyor.
edebiyathaber.net (23 Nisan 2024)