Deniz Yüce Başarır’ın, kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan podcast serisi “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”nin ikinci sezonu başladı. Yeni sezonun ilk konuğu, Türkiye’nin en önemli yazarlarından Ayfer Tunç oldu.
Bireyin kaderinin toplumun kaderiyle çok ilişkili olduğunu düşündüğünü söyleyen Tunç “Toplumda ne oluyorsa bireyin hayatına yansıyor,” diyor ve ekliyor: “Post-truth çağı her şeyi altüst etti. Bizim inanma sistemimizi de bozdu. Doğruya olan güven de sarsıldı. Artık doğrunun ne olduğunu bilmiyoruz. Ama bu şöyle de bir kötülüğü getiriyor: Yalanın da ne olduğunu bilmiyoruz.” “Elim Kalem de Tutar Kadeh de” serisinin bölümlerine başta Spotify, Apple Podcasts ve CastBox olmak üzere podcast dinlenebilen tüm kanallardan ulaşılabiliyor. İkinci sezonla birlikte, sohbetlerin video kayıtları da Deniz Yüce Başarır’ın YouTube kanalında edebiyat meraklılarını bekliyor.
Yayıncılık dünyasının deneyimli ismi Deniz Yüce Başarır’ın “Elim Kalem de Tutar Kadeh de” adlı podcast serisi, 21. yüzyılın sesini sayfalarına taşıyan üretken ve önemli yazarlarımızı daha yakından tanıtmayı amaçlıyor. Başarır’ın, kadın yazarlarımızı tatlı bir edebiyat muhabbeti için masasında ağırladığı seriyi dinlerken Türkiye’deki kadınların kalemlerinin sesi kadar, kahkaha, topuk ve kadeh sesleri de duyuluyor. İlk sezonuna Nermin Yıldırım, Arlin Çiçekçi, Mevsim Yenice, Irmak Zileli, Pelin Buzluk, Sezen Ünlüönen, Sinem Sal, Oylum Yılmaz ve Melisa Kesmez’in konuk olduğu “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”, aynı zamanda ikinci sezonun ilk bölümü olan 10. bölümünde Ayfer Tunç’u ağırlıyor.
Deniz Yüce Başarır ve Ayfer Tunç, “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”nin yeni bölümünde Tunç’un ilk kitabı Saklı ile başlayıp en son yayımlanan romanı Kuru Kız’a kadar uzanan yazarlık yolculuğuna tanıklık etmek isteyenler için bol kahkahalı, samimi ve edebiyat dolu, kaçırılmaması gereken bir söyleşi sunuyor.
“Aklın yerinden oynadığı an beni çok ilgilendiriyor”
“Zihnimiz, bilinçdışımız bizim edebiyatta en büyük kaynağımız. Çok güzel çalışıyor o. Onun için ben yazmak işine bir ‘alacakaranlık faaliyeti’ diyorum,” diyen Ayfer Tunç, “Bir yandan aydınlıkta, görerek, bilincimiz pırıl pırılken yazıyoruz ama bir yandan da aslında o yazma anında bilinçdışımızın derinliklerinde kayboluyoruz. Kendimiz de anlam veremiyoruz, çat diye geliyor bir şey,” diye ekliyor. Psikiyatri ve psikoloji üzerine çok okuduğunu söyleyen başarılı yazar, “Çünkü beni o aklın yerinden oynadığı an çok ilgilendiriyor,” diyor.
“En zevk alarak yazdığım roman Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi”
Yola çıkış noktasının her kitaba göre değiştiğini söyleyen Ayfer Tunç “Mesela, Dünya Ağrısı’nda taşra bunaltısı ve linçti asıl mesele. Çok ilginç, bu linç meselesi benim bilinçaltımda çok sağlam bir yer tutuyor,” diye anlatıyor. En zevk alarak yazdığı romanın ise Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi olduğunu söyleyen yazar, sebebini “Çok eğlendim. Bulmaca hazırlamak gibiydi,” sözleriyle açıklıyor.
“Bu memlekete dayanmanın başka yolu yok, gülmemiz lazım”
İroni ve melankoli üzerine de konuşan Ayfer Tunç “İroni aslında hüznün karşısında olan bir kavram. Hüzünlü hikâyelere ironi kattığımız zaman lezzetini değiştiriyor. Hikâyenin lezzetini ve kurgusunu değiştiriyor,” diyor ve ekliyor: “Bir de bu memlekete dayanmanın başka yolu yok. Gülmemiz lazım.”
Deniz Yüce Başarır’ın, kültür-sanatın büyük destekçisi Mey|Diageo’nun katkılarıyla hazırladığı “Elim Kalem de Tutar Kadeh de” serisinin kapak görseli ödüllü illüstratör Huban Korman’ın imzasını taşıyor. Serinin tüm bölümlerine başta Spotify, Apple Podcasts ve CastBox olmak üzere podcast dinlenebilen tüm kanallardan ulaşılabiliyor. İkinci sezondan itibaren, sohbetlerin video kayıtları da Başarır’ın YouTube kanalında izlenebiliyor.
edebiyathaber.net (25 Nisan 2024)