Semin Gümüşel Güner, Ayşe Karabat’ın Prof. Dr. Naci Görür’le yaptığı söyleşilerden oluşan “Sesimi Duymayan Kaldı mı?” adlı kitap Masa Kitap tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Tanıdık bir sesin, bilimin ışığında yolculuğunun hikâyesi…
Deprem bilinci oluşturma mücadelesiyle tanıdığımız Prof. Dr. Naci Görür’ün hem hayranlık uyandıracak hayat hikâyesini hem de halkı için çabalayan duruşunu samimi şekilde anlattığı nehir söyleşisi “Sesimi Duymayan Kaldı mı?” çıktı. Gazeteci Semin Gümüşel Güner ile Ayşe Karabat’ın hazırladığı kitap, Masa Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı.
KİTABA DAİR
Elazığ’da marangoz bir babanın ve okuma yazma bilmeyen bir annenin oğlu olarak doğup da dünya literatürünün tanınan jeologlarından olmayı başaran Naci Görür, bunu Atatürk Cumhuriyeti’ne borçlu olduğunu düşünüyor. Küçük yaşlarda başladığı mücadelesini bilimle birlikte sürdürmüş, hem Türkiye’ye hem dünyaya olan katkılarını halkı için, Cumhuriyet için yapmış, bunun için yaşamış ve yaşamaya devam eden bir bilge Naci Görür. Bu kitapta yaşam mücadelesine iyi niyetini, insana hizmet etme bilincini, doğa sevgisini, bilime olan tutkusunu ve bu tutkudan aldığı verimi, çalışmalarını, deprem gerçeğini, kimi jeolojik bilgileri, ülkemizle ilgili endişelerini, akademiyle ilgili görüşlerini anlatıyor. Yanı sıra yaşamı boyunca onu heyecanlandıran, güldüren, ağlatan, korkutan yani anlayacağınız onu hayata tutunduran ve bağlayan anılarını da okurlarla paylaşıyor. Daha genç yaşta benimsediği bilim insanı bilincini, dürüst ve halkı için çabalayan duruşuyla bizlere gösteriyor. Bu kitabı kapattığınızda Naci Görür’ün kişisel görüşlerinden, yer yer eleştirilerinden, hayat hikâyesinden nemalanmak kitabın hedeflerinden yalnızca birkaçı. Ondan öğrendiklerimizi özümsemek ve bilinçli bir vatandaş olma sorumluluğu da elbette biz okurlara kalıyor.
ARKA KAPAK YAZISI
Bu kitapta talihsiz ve yoksulluk içinde Elazığ’da hayata başlayan, karşılaştığı zorluklara çözümler üretebilme yeteneği gösteren bir çocuğun yaşam hikâyesini okurken duygulanacaksınız.
Naci’nin hedefi saygın, donanımlı, evrensel bilim camiası tarafından tanınan ve her zaman bilimin içinde yer alan bir bilim insanı olmaktı. Bunu, yaptığı araştırmalar, özgün projeler ve bilimsel yayınlarla başardı.
Naci, İTÜ Maden Fakültesi Dekanlığı, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı, birçok ulusal ve uluslararası proje liderliği gibi görevleri yürütürken genç araştırmacıları desteklemeye ve bulunduğu konumu daha üstlere çıkarmaya öncelik vermiştir. Doğru bildiği konularda taviz vermeyen ısrarcı ve mücadeleci yapısı, onun en belirgin özelliğidir.
Kitapta yaşamöyküsüyle birlikte Türkiye’deki bilimsel ortamın durumu, dünyadan ilginç jeoloji örnekleri, depremle ilgili Marmara Denizi’nde yapılan uluslararası jeolojik ve jeofizik araştırmalar hakkında verdiği bilgiler aydınlatıcı niteliktedir.
Naci’nin deprem konusundaki duyarlılığı bu kitapta ayrıntılı bir şekilde ön plana çıkmaktadır.
Remzi Akkök
edebiyathaber.net (11 Temmuz 2024)