Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son dönemde okuduğu kitapları, bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Nazlı Yıldırım’ı, editörü Ceren Hasanoğlu ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Bu yazı dizisinin formatının aksine ben Nazlı Hanım’la hiç tanışmadım. Bu söyleşi bu yüzden çok keyifli aslında. Kendisi İrlanda’da yaşıyor, hakkında bunu biliyorum. Tek kara sınırı Birleşik Krallık olan İrlanda, bir yazar için kuşkusuz çok besleyici bir yer olmalı. James Joyce’un, Samuel Beckett’ın, Oscar Wilde’ın ülkesinde; kendi memleket sancılarını, aidiyetsizliğini anlatan Nazlı Hanım için de büyük bir nimet.
Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Yazı ve okuma üzerine bireysel paylaşımlarımız olmadı ama dosya üzerinde çalışırken ruhundan dökülen kelimelerin okuyucuda nasıl tezahür edebileceğini sıkça düşündüm. Bir insanın zihninin dehlizlerinde gezinmek, başlı başına bir paylaşım.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Editöre çok iş bırakmayan, oldukça temiz bir dosyaydı Deli Bir Düştü Rosa. Kesik, kısa cümleler, Nazlı Hanım’ın üslubuyla ilgili sinyaller veriyordu bana. Lezzetinden hiç ödün vermeden ne söylemek istiyorsa onu söylüyordu. Yine de dosyaya eklediğim açıklamaları tüm içtenliğiyle kabul etti.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
İlk soruda olduğu gibi burada da hayal gücümü kullanmam gerekecek: Belki de penceresinden duyulan bir gayda melodisi eşliğinde yazıyordur, kim bilir.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Kendisine ulaştıysa Deli Bir Düştü Rosa olabilir. Bildiğim kadarıyla fotoğraf sanatıyla ilgileniyor. Bu yüzden kurgu dışı, özellikle sinema ve fotoğrafla ilgili kitaplar da her an elinin altındadır diye düşünüyorum.
edebiyathaber.net (1 Ağustos 2024)