Aniden insanlığın yok olduğu bir gelecekte köpekler ne yapardı? Çoğu evcilleştirilmiş köpek ırkı beslenme, barınma gibi insan odaklı ihtiyaçlarını karşılayabilir miydi? Küçük köpekler mi yoksa büyük köpekler mi yeni şartlara uyum sağlardı? Yoksa evrim tersine işleyip birkaç kuşak sonra köpekler kurda mı dönüşürdü? “Köpeğin Dünyası” kitabı, işte bu sorulara cevap arıyor.
Köpeklerle az çok vakit geçirdiyseniz onların ne denli akıllı olduklarını da bilirsiniz. Sirklerde gösteri yapanları da var, yetenek yarışmalarına katılanları da. İri bir Belçika kurdu düz duvara, metrelerce yukarıya tırmanabilirken Border Collie cinsi ünlü bir köpek, 2 bin kadar pelüş oyuncağının hepsinin ismini bilebiliyor. Orta büyüklükte bir Rus finosu olan köpeğim Happy’ye “pati ver”i öğretmem sadece 20 saniye sürmüştü. Ayrı ırklar, ayrı vücut yapıları olsa da hemen hepsi son derece akıllı ve yetenekli. Üstelik her ne kadar evcilleştirilmiş olsalar da saldırma ve korunma güdüleri, boyuttan bağımsız, en iyi saklanan gen özelliklerinden. “Vahşi doğa koşullarında pelüş oyuncaklarının adını bilmenin ya da pati vermenin bir köpeğe pek de fayda sağlamayacağını biliyorum elbette ama köpeğim neden vahşi doğada yaşamak zorunda olsun ki…” derken okuduğum kitap, tam da bu konu üzerine uzun uzun düşünmemi sağladı. Aslında uzun düşünme ve araştırma işini “Köpeğin Dünyası” kitabının yazarları Jessica Pierce ve Marc Bekoff zaten yapmıştı, bana sadece bir yandan okuyup bir yandan da vahşi bir ortamda köpeğimin hayatta kalma şansının ne olacağını düşünmek kaldı.
Biyolog, etolog ve davranışsal ekolojist Marc Bekoff ile biyoetik alanında çalışmalar yapan Jessica Pierce’ın “Köpeğin Dünyası” isimli kitaplarının merkezinde, “İnsanların olmadığı bir dünyada köpekler ne yapardı?” sorusu var. Tüm insanların aynı anda yok olduğu ve dünyanın diğer canlılara kaldığını varsayarak araştırmaya koyulan Bekoff ve Pierce aslına bu konuya kafa yoran ilk isimler değil. Hatta 2007 yılında gazeteci Alan Weisman’ın yazdığı The World without Us (Bizsiz Dünya), onlara bu konuda araştırma yapmak için ciddi ilham kaynağı olmuş. “Weisman’ın insansız dünya düşünce deneyimine köpek bakış açısıyla baktık ve köpeklerin doğanın bir parçası haline geldiği, köpek faaliyetleriyle dolu bir dünyayı hayal ettik.” diyorlar.
DÜŞÜNSEL DENEY
Aslında bu kitap için araştırma demek çok da doğru değil. Yazarların da dediği gibi; “Bu kitap, insansız bir gelecekte köpeklerin hayatta kalma ve evrimi konusunda bir düşünsel deneydir. İnsan sonrası köpekler hakkında bir düşünsel deneye girişirken, bilim insanlarının evrimin gidişatı hakkında tahminlerde bulundukları spekülatif biyoloji adı verilen daha geniş bir araştırma alanıyla bağlantı kurmuş oluyoruz.”
Yazarlar bu çalışmada, insanların olmadığı bir evrende köpeklerin fiziksel durumları, sosyal davranışları, iç dünyaları, beslenme ve üremeleri konularını mercek altına almışlar. Örneğin; 20 bin yıllık evcilleştirilme sürecinin sonunda yeniden vahşi hayata dönen köpekler, neye dönüşeceklerse dönüşsünler kurt haline geri dönmeleri pek olası değil. Bununla birlikte gövde boyutu önemli olmasına rağmen birinin diğerine göre daha avantajlı olduğunu söylemek de mümkün görünmüyor. Mesela küçük ırklar daha kolay saklanıp az yiyecekle yetinirken, büyük ırklar düşmanlar karşısında daha şanslı olacaktır. Kulaklarının küçük olması soğuk günlerde vücutlarında ısıtacak alanın daha az olması anlamına gelirken, büyük olması sıcaklarda daha kolay serinleyecekleri anlamına geliyor. “Şu anda başıboş dolaşan köpeklerin davranış biçimleri, en azından başlangıçta, insan sonrası köpeklerin nasıl davranacaklarını makul ölçüde öngörmektedir. Köpekler çok çeşitli ekosistemlere uyum sağlayabilecektir.” diyen yazarlar biraz olsun içimize su serpiyor.
Peki, insansız bir dünyada köpekler neye benzeyecek? “İnsan sonrası köpeklerin tümü olmasa da birçoğu, fiziksel biçimleri insan seçiliminden ziyade baskılara veya doğal seçilime yanıt olarak geliştiğinden, eninde sonunda mevcut köpeklerden farklı görünecektir.” diyor yazarlar. “ Uyumsuz olan vücut büyüklüğü ve biçimleri, en azından iklim ve beslenme stratejilerinin özel taleplerine en iyi şekilde adapte olan kulaklar, burunlar ve tüyler gibi bedensel ve fiziksel özellikler geliştirecektir.” Köpeklerin farklı olacağı bir gerçek ancak tam olarak neye benzeyecekleri, muazzam çeşitliliğe sahip ve cevaplaması çok zor bir soru olarak kitapta yerini alıyor.
İnsansız bir dünyada köpeklerin yok olmayacağı ama evrim geçireceğine kesin gözüyle bakan yazarlar aslında bu çalışmayla sadece köpeklerin değil, insanla ilişki halindeki diğer memelilerin geleceğine de ışık tutuyor. Bekoff ve Pierce’ın küresel ısınma ve ekosistemin geleceği üzerine araştırmalar yapan bilim insanlarının verilerini de dikkate alarak yazdıkları “Köpeğin Dünyası”, okura sadece köpek ırkını daha yakından tanıtmakla kalmıyor, fütüristik bir bulmaca da sunuyor.
edebiyathaber.net (14 Ağustos 2024)