Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Melodi Baç’ı, annesi Gülgün Seçkin ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Kitap okumayı oldukça seven bir aileyiz. Melodi de çok küçük yaşlardan beri kitap okuyan bir çocuktu. Birlikte neredeyse hiç normal oyun oynamazdık. Hep onun hayal gücünden çıkan konulu oyunlar oynardık. Melodi henüz on üç yaşındaydı. Bir gün işten eve döndüğümde harıl harıl, başını kaldırmadan birşeyler yazdığını gördüm. O gün yaklaşık altmış sayfa yazmış. Gözlerime inanamadım. Yazdıkları çok akıcı ve heyecanlıydı ve bu böyle devam etti. Derslerinden fırsat bulduğu her an odasına çekilip büyük bir süratle yazıyor, bazen derinlere dalıp aynı hızla yazmaya devam ediyordu. Tabi elle yazıyordu. Bunun geçici bir heves olmadığını anlamıştım. Melodi artık yazmadan duramıyordu. Yazmadan önce notlar alıyor, bazen sokakta yürürken, bazen seyahatte derin düşüncelere dalıyor sonrasında not defterine birşeyler karalıyordu. Halinden yeni kitabın geldiği anlaşılıyordu. Anka Serisini yazmaya başladığında 16-17 yaşlarındaydı. Üniversite sınavları yaklaşmıştı ve o sürekli yazmaya devam ediyordu. Biz Melodi odasına çekildiğinde yazacağını anlayıp onu rahatsız etmemeye çalışıyorduk. Bir gün yine odasına çekildi. Uzun süre odasından çıkmadı. Meraklanmaya başladık. Sonra koşarak yanımıza geldi ve bağırarak kurtardım onları dedi. Oldukça heyecanlıydı ve kalbi küt küt atıyordu. Ne yalan söyleyeyim anne baba olarak oldukça endişelendik. Melodi yazarken olayı yaşıyordu, sanki oradaymışçasına. O kadar endişelenmiştik ki Melodi oldukça sorumluluk sahibi bir çocuk olmasına rağmen üniversite sınavlarını bahane edip ondan bir süre kitap yazmaya ara vermesini istedik. Yani özetle kitap yazmasını yasaklamış gibi olduk. Ama tabi o durmadı, duramadı. Tam tersi haritalar yapmaya yeni bir Anka dili oluşturmaya başladı. Sonrasında, Melodi’nin yazdıklarını bir film seyreder gibi okuduğumu farkettim. Elimden bırakamadım ve hatta bir keresinde sandalyenin üstünde tünemiş buldum kendimi.
Kızınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Ben de çok okurum, Melodi de. Bazen birbirimize kitap tavsiyelerinde bulunuyoruz. Bazen aynI kitabı okuyup etkilerini tartışıyoruz. Bu çok güzel bir paylaşım oluyor. Çok hoşuma giden diğer bir konu ise Melodi’nin yazdıklarını ilk benimle paylaşmasıdır. Kendimi çok ayrıcalıklı ve mutlu hissettiriyor bana. Ama bazen öyle heyecanlı bir yerde bırakıyor ki lütfen devamını yaz diye ona baskı yapıyorum. O da bazen biraz daha merak et bakayım biraz daha yazayım öyle göndereceğim diye beni merakta bırakmayı seviyor.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Yazdıkları ile ilgili benden hiçbir fikir almadığı gibi ben de ona hiçbir fikir vermem. Hatta kitap tamamen bitinceye kadar kitapla ilgili hiçbir fikir ileri sürmem. Zaten o kadar derin bir hayal gücü var ki. Buna ihtiyacı da yok. Kitap tamamen bittikten sonra tamamını okur ve gerekli düzeltmeleri yapar. Sonra kitabı bana gönderir. Ben sadece elimden geldiğince imla hatalarını veya hızlı yazmaktan kaynaklı kelime hatalarını boyarım. Sonra karşılıklı bu boyalı kısımları kontrol ederiz. Melodi düzeltir. Bir keresinde “büyük bir hızla aşağıya düştü” yerine “büyük bir kızla aşağıya düştü” yazmış mesela. Melodi, yazmadan önce örneğin kılıçla savaşı yazacak onu araştırır veya teknik bir konu yazacak araştırır. Buna rağmen mantık hatası bulursam onları da boyarım. Bazen mantığını bana anlatır veya açıklama ekler bazen araştırır ve düzeltir. Ama tüm düzeltmeler Melodi’ye aittir.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Melodi kitaplarını ilk odasında yazmaya başladı büyüdükçe kafede yazmaya devam etti. Hep aynI kafeye gidiyordu. Şimdi adını vermeyeyim reklam olur. Ama esas odası onun karargahı gibidir. Sürekli notlar alır. Haritaları duvar panosunda asılıdır. Bazen haritada belli noktaları işaretler. Vazgeçilmez notları, haritaları ve tabi ki bilgisayarı…
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Melodi’nin kitap seçiminde geniş bir yelpazesi vardır. Klasikleri de okur, çok ünlü yazarları da okur, bazen sırf kitabın arkasındaki anlatımı beğendiği için hiç tanımadığı bir yazarı da okur. Kitabevleri onun en sevdiği yerlerdir. Melodi Amerika’da yaşadığı için her okuduğu kitabı bilemiyorum ama buraya geldiğinde elinde Dan Brown’ın Kayıp Sembol’ü vardı.
edebiyathaber.net (22 Ağustos 2024)