Üç yıldır mücadele ettiği kanser sebebiyle 31 Temmuz’da aramızda ayrılan Efrahim Nevzat’ın Gecenin Çanları [Kara Haykular] adlı ilk ve son şiir kitabı, Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Gecenin Çanları’nda, Efrahim Nevzat’ın içinden geçtiği sürecin açığa çıkardığı “haykular” yer alıyor. Efrahim Nevzat’ın kaleme aldığı ancak şimdiye kadar yayımlamayı tercih etmediği şiirlerini bir araya getiren kitap, şairin yaşadıklarının ağırlığını ve derinliğini yansıtan, hayatla ölüm arasındaki sarkaçta gidip gelen şiirlerinden oluşuyor.
Ayrıntı Yayınları’nın 50. şiir kitabı olarak edebiyatseverlerle buluşan Efrahim Nevzat’ın kişisel bir veda niteliğindeki kitabı Gecenin Çanları [Kara Haykular]’da şairin üç yıllık tedavi sürecinde içinde kopan fırtınaları yansıtan şiirleri yer alıyor.
“Kartal ölünce soğur koyağın rengi ve ırmak donar. Ege’de, solmakta olan bir son yaz gecesinin tavanına asılı eski bir çanın halatını çeken iğrenç bir iblistir karanlık. Kış, ölü bir ağacın yumuşaklığını giyinmiştir. Kumrular hüzünle susar ve yaprakların altında ıslanır yağmur ve gamsız bir ölüyü sürükler rüzgâr. Damar yolu zehri akıtmak için hep açıktır ama sözün açtığı yara daha derindir zehirin açtığından. Ayva ağacının gölgesinde soğuyan küldür ölüm. Örste dövülür soluğu, hep tan vaktinde, pus çökerken geçer. Ve dilsiz taşları gibi hep susar, kıyısında adanın, sonsuzluğun kıyısında hep susar. Ve şair, gecenin çanları çalarken can kulesinde, Quasimodo’nun sesini duyuramadığı haykırıştır, sınırtaşıdır, önünde hayat uzanıp giderken peşinde ölümün koştuğu… Gecenin Çanları’nda sis içinde kalmış yağmur serpintisinin, yakıp kavuran biracının imbiğinden süzülmüş şiirler yer alıyor. Ölümün en büyük hakikat olduğunu bilen, hayatla ölüm arasındaki sarkaçta gidip gelen Kara Haykular…”
edebiyathaber.net (30 Ağustos 2024)