Irvine Welsh’in Trainspotting’in devamı niteliğindeki romanı Porno, Kıvanç Güney çevirisiyle yeniden raflarda.
Romanda, doksanların hedonizmi ile dibe vuranlar, bu defa voliyi vurma peşinde, yeniden karşımıza çıkıyor. Fonda bambaşka bir çağ var bu kez; adam satmanın mübah, köşeyi dönmek için verilecek ödünlerin sınırsız olduğu, zarların yüksek riskler dahilinde atıldığı bir çağ. Porno, salt görünüşün önem taşıdığı, egonun şahlandığı ve bambaşka bir iptilaya zemin hazırladığı bir dünyada geçiyor. Fazlasıyla tanıdık ve eleştiriye açık bir noktada.
Ruhsuz fırsatçıların tüm köşeleri kaptığı, vasatlığın kol gezdiği bir kültürel iklimde, somut ve mecazi uyuşturucuların tümü ile yakın temas halinde ve ‘yırtmaya’ dair hayaller eşliğinde parti devam ediyor.
Tam gaz.
Seç! Sonsuz seçenekler arasından daima, ama daima kendini seç! Cilalı görüntüler üzerine hayatı seç, tükenerek ve tüketerek yaşamayı seç! Adam satmayı seç, içi kof ama dışı ışıltılı şeylerin hüküm sürdüğü dünyada sen yalnızca kendi façanı parlatmayı seç! Beğenmeyi değil, beğenilmeyi; sevmeyi değil, sevilmeyi; tanımayı değil, tanınmayı; zihnini açmayı değil, uyuşturmayı; acı ile değil, haz ile dibe vurmayı seç! Ekrana yansıyacak görüntüyü sen seç! Ve tüm seçimlerin tükendiğinde, tüketecek şeyler de sona erdiğinde, yine de yaşamayı seç!
İmaj çağında hayatı seç!
Durma, seç!
Irvine Welsh
1958 yılında İskoçya’nın Edinburgh şehrinde doğdu. 16 yaşında okulu bıraktı ve Londra’nın çağrısına kulak vererek yeni yeni canlanmakta olan punk ortamlarına karıştı. Londra’da bir sure yaşadıktan sonra Edinburgh’a geri döndü ve yarım bıraktığı eğitimini tamamladı.
Büyük satış beklentileri olmaksızın yayımlanan Trainspotting (1993), Welsh’i dünya çapında şöhrete kavuşturdu. Eleştirmenlerden de tam not alan bu kült roman, prestijli edebiyat ödülü Booker jürisinin kimi mensuplarını rencide etmesiyle de bilinir. Trainspotting, ünlü yönetmen Danny Boyle tarafından sinemaya uyarlanmış ve sansasyonel etkisiyle doksanlı yıllara damgasını vurmuştur.
Welsh, Trainspotting’in devamı niteliğinde olan, ancak ondan bağımsız da değerlendirilebilecek Porno adlı romanında, İskoç şehir hayatının bir kesiminin iki binli yıllardaki gelişim ekseninde takındığı çehreyi konu etmiş, Trainspotting’deki karakterleri bu defa farklı bir kültürel iklimde resmetmiştir. Porno, Welsh’in ironik bakışını daha da keskinleştirdiği ve kültürel eleştiri dozunu artırdığı bir roman olmanın yanı sıra, bir dönemin yükselen değerlerini, tüketim odaklı yaşamı ve farklı kaygılar güden bireylerin buluştuğu kısırdöngüleri vurgulayan, sert ve müdanasız bir roman olarak yazarın külliyatı içinde sivrilir.
DJ’lik yapan, pek çok kısa filmde yönetmen olarak imzası bulunan ve sıkı bir Hibernian F.C. taraftarı olan Welsh, şu günlerde Chicago’da yaşamaktadır.
20 Aralık 2012