Bir tutkunun hatıra fotoğrafı! | Sevim Şentürk

Ekim 23, 2024

Bir tutkunun hatıra fotoğrafı! | Sevim Şentürk

Haktan Kaan İçel, kaleme aldığı Can Avar serisiyle fantastik edebiyatın sınırlarında; ama kendi rengini belli eden bir tonda okuyucunun gündemine girmişti. Öğretici ama didaktik akıcı ve sıkıcı olmayan üslubuyla okur bahçesini günden günde büyüttü, yeşertti. Şimdi bu görüntüler arasından maceranın başrolde olduğu yeni bir kitapla çıkageldi: Sinemaya Gitmek İstiyorum! Nur Demirbağ’ın çizgileriyle renklenen ve 6-10 yaş arası için yola çıkan öykü, ‘sinema için yaşayanlara’ ithaf edilmiş. Tanıtım metninde de geçtiği üzere bu sıcak hikâye; çocukların eğlenceli sinema dünyasını keşfetmelerini sağlıyor ve istediğiniz şeyi elde etmek için çaba harcamanın, çözüm odaklı olmanın önemini vurguluyor. Aynı zamanda aile olmanın değerini ve ebeveyn ilgisinin çocuklarda nasıl özgüven oluşturduğunu anlatıyor.

Beyaz Perdedeki Seslerden Hayat Çıkarmak!

Kitap; ‘Sinemaya Gitmek İstiyorum’, ‘Çünkü Sinemaya Gidemiyorum’, ‘Çünkü Ailemle Konuşmam Lazım’, ‘Çünkü Sinemaya Gitmek İçin Başka Yollar Bulmalıyım’, ‘Çünkü Ne Yaparsam Yapayım Sinemaya Gidemiyorum’, ‘Çünkü Sinemanın Anlamı Benim İçin Filmlerden Daha Büyük’ bölümlerinden oluşuyor. Kahramanımızın hayat gayesi neredeyse beyaz perdedeki sesleri derlemek. Tam burada kendisini dinleyelim, şöyle konuşuyor: “Nereden başlayacağımı bilmiyorum ama en başından beri ertelediğim kendimi tanıtma işine geri dönelim. Merhaba, ben Halil İbrahim. Ailemin tek çocuğuyum. Annem ev hanımı, babam ise ticaretle uğraşıyor… Çok fazla arkadaşım olduğu söylenemez. Okulda sadece birkaç kişiyle konuşuyorum. Sabit arkadaşlıklarım yok. Konuşulan konulara ve anlatılan hikâyelere göre iletişim kuruyorum. Özellikle bir filmden bahsedildiğinde hemen o kişinin yanına ışınlanıyorum. O kadar hızlı hareket ediyorum ki beni görenler süper kahraman olduğumu düşünebilir.”

Bir Film ‘Can Avar’ı…

Halil İbrahim, tabir yerindeyse tam bir film ‘can avar’ı. “Hayatımda en mutlu olduğum anlar, film izlediğim anlardı.” cümlesinin ışığı altında, Türk, Amerikan, Fransız, Alman, Uzakdoğu, İskandinav, Hint, İspanyol, Güney Amerika, Afrika, İran, Rus, Yunan, Balkan, Baltık filmleri sevdalısı. Malum; Yeşilçam bizim, Hollywood Amerikalıların, Bollywood Hintlilerin ve Nollywood da Afrikalıların. İşte kahramanımız tüm bu film ağlarının ortasında, kolları hepsine uzanıyor. Çokça film seyreden, replikleri ezbere bilen, oyuncuların duygusuna girebilen, bazen onlar gibi konuşan ve yaşayan biri Halil İbrahim, yani işi gücü sinema. Buradan bakınca ana karakterin tavrı, obsesif bir davranış gibi gelebilir; fakat yazar bu taslağı kaydettikten sonra hayatın anlam arayışına doğru düşündürücü ve keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak!

Haktan Kaan İçel’in anlattığı hikâye, 2009’da aramızdan ayrılan Ahmet Uluçay’ın ilk sinema filmi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ı anımsatıyor. Hatırlayalım: Biri karpuzcunun, diğeri berberin yanında çırak olarak çalışan iki çocuk, köylerinde film oynatmak için olağanüstü mücadele verirler. Oldukça hüzünlü ama bir o kadar da umut dolu, sıcak bir kurguya sahip bu film, sinemaya delicesine tutkun olan Recep ve Mehmet’in gözünden akar. Bu iki kafadar, gündüzleri kasabada çalışıp, geceleri köydeki evlerinin ahırında bir yandan derme- çatma bir film projeksiyon makinası yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurarlar. Halil İbrahim de bu ümide omuz veriyor aslında dedikten sonra yazıyı bitirelim. Ve son olarak Sinemaya Gitmek İstiyorum!’un sonunda yer alan ‘Umutlu Kitapları’ı da tavsiye edelim.

edebiyathaber.net (23 Ekim 2024)

Yorum yapın