Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Emre İnanç’ı, arkadaşı Elif Kut ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Aslında ilk olarak aklında yazar diyebilirim. Kafasında yazacağı metnin yapısı önceden hazırdır. Daha sonra belki yüksek bir bar masasında bilgisayar karşısında kararsızlık yaşamadan yazıyı son haline getirir. Yaşadığım ilginç durum ise şu olabilir: Tamamlanmadan önce sesli olarak okumamı isterdi bölümleri. Daha önce yaşamadığım bir deneyimdi.
Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Yazı konusunda ilk okuma yaptığım olmuştur. Kısa bir öyküsü için birlikte illüstrasyon yapmıştık. Kafasındaki resim çok net olduğu için benim için çabuk ve eğlenceli bir çalışma olmuştu. Bu konuda başka çalışmalar yapmak üzere sözleşmiştik. Okuma konusunda ise tanıdığım en detaylı, düzenli kütüphanesi olan, çok okuyan ve okumaktan hiç vazgeçmeyen tek insan olabilir. Zaman zaman kitap hediye etmeyi ve sohbet ederken konuyla ilgili kitap tavsiye etmeyi sever.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Genelde kafasında devamlılıkla ilgili oturmayan bir şey varsa fikir alır. Ya da anlattığı dönemle ilgili detaylar (kıyafetler, otomobiller vs) üzerine konuştuğumuz olmuştur. Bazen üzerinde konuştuğumuz konular ilham olur. Yazı geliştikçe üzerinde konuşuruz, diğer fikirlere açık bir yazardır.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Sessizlik, çalışma ortamında düzen ve kahve olsa gerek.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Elinde en son gördüğüm kitap Mark Twain / Toplu Kısa Öyküler’di. Ayrıca Gio Ödülleri’nde kendisi gibi Başarı Ödülü alan diğer yazarların kitaplarını aldığını biliyorum. Son görüştüğümüzde ise Kindle’dan okuyordu. Ne okuduğunu sormadım ne yazık ki.
edebiyathaber.net (24 Ekim 2024)