Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Semih Ellialtı’yı, kardeşi Ozancan Ellialtı ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Yazılarını genellikle odasında yazıyor. Pek ilginç bir anımız yok çünkü yazarken işine tam anlamıyla odaklandığı için onu bölmeyi tercih etmiyorum.
Kardeşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Son dönemde onun kısa filmi üzerindeki çalışmalarıyla ilgili paylaşımlarda bulunduk. Senaryoyla ilgili aklıma gelen fikirleri ya da hikâyeyi besleyecek kaynakları bulduğumda onunla paylaşırım. Onunla projeleri üstüne beyin fırtınası yapmayı çok severim. Kendi işimle ilgili konuştuğumuz konulara dair doğru kaynakları bulmamda ve fikirleri bir adım öteye taşımamda bana çok yardımcı olur. Bu sohbetler bazen ikimize da ilham kaynağı olur.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Genelde hikâyelerinin ve çalışmalarının ön okumalarını yaparım. Benim onu dobra bir şekilde eleştireceğimi bilir. Bu yüzden ben de filtresiz bir şekilde yorumlarımı yaparım. Hikâyeye dair akıcılık, özgünlük ve çarpıcılık üzerine değerlendirmelerde bulunurum.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Yazarken genellikle evin durağan bir halde olmasını ister. Arka planda ise yazdığı yazının atmosferine uygun olduğunu düşündüğü müzikleri dinlemeyi tercih eder.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Tezinin son döneminde şamanizm başlığı üzerine çalıştığı için mitoloji ve şamanizm konulu kurgu dışı kitaplar görüyorum. “Türk Mitolojisinin Ana Hatları – Yaşar Çoruhlu” ve “Şamanizm – Michel Perrin” hatırladığım iki kitap.
edebiyathaber.net (31 Ekim 2024)