Türkiye’de Siyasal İslam’ın tarihi | Burak Soyer

Kasım 28, 2024

Türkiye’de Siyasal İslam’ın tarihi | Burak Soyer

Türkiye Cumhuriyeti’nin, kuruluşunun 101. yılında hâlâ iki kutup arasında sıkışıp kalmışlığın getirdiği sonuçlarla, birbirinden ayrılmış iki “toplum”la birlikte yaşayıp gidiyor. Bunlardan ilki, Cumhuriyetin gerçek sahibi olduğunu varsayan resmi devlet görüşünün temsili olan seküler Kemalizm, ikincisi de Cumhuriyetle bir türlü barışamayan, barışması da pek mümkün olmayan “Siyasal İslam” hareketi. İkinci “grubun”, her ne kadar AKP’nin 2002 yılında iktidara gelmesiyle bu “sıfatı” kazandığı toplumun muhalif kesimi tarafından dillendirilse de, bu tanımın kökleri Cumhuriyetle birlikte temelleri atılan Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadar gidiyor.

Oxford Küresel ve Bölge Vakfı doktorası sonrasında araştırma görevlisi olarak çalışmış, halen de Oford Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde British Academy’de doktora sonrasında akademisyen olarak görev yapan Ceren Lord’un yazdığı, Sami Oğuz çevirisiyle İletişim Yayınları’ndan çıkan “Cumhuriyet’i Doğuşundan AKP’ye Türkiye Din Siyaseti”, Türkiye’de “Siyasal İslam”ın AKP iktidarıyla başlamadığını, Türkiye’nin bir ulus-devlet olarak kuruluş aşamasında İslam dininin nasıl kullanıldığını, dinin devlet aracılığıyla bu aşamada kaydettiği “yardımları”, sonrasında 1970’lerde bir harekete dönüşmesini, 1982 Anayasası’yla bir kez daha devlet eliyle güvence altına alınışını ve nihayetinde de 2002’de AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte tamamen su yüzüne çıkışını derinlikli analiz ve yorumlarla anlatan bir kitap.

Altı bölüme ayrılan “Cumhuriyet’i Doğuşundan AKP’ye Türkiye Din Siyaseti”nin ilk bölümünde Ceren Lord, Cumhuriyet’in ilk zamanlarında dinî çoğunluğun kurumsallaşmasına değinerek “Siyasal İslam”ın başlangıcını ele alıyor. İkinci bölümde halen devam eden, devlet içindeki diyanet ve İslamileştirme mücadelesini anlatan Lord, üçüncü bölümde, bir ulusu şekillendirmek adına Diyanet’in başta Alevilik olmak üzere Sünni çoğunluğa, diğer dinler ve mezheplere nazaran tanınan ayrıcalıkların, ulus-devlet yapısında nasıl yer ettiğini ve devletin bundan nasıl faydalandığını kritik dönemeçler eşliğinde masaya yatırıyor. Dördüncü bölümde, 1946 yılında çok partili döneme geçilmesiyle birlikte dinin genişleyen alanına dikkat çeken Ceren Lord, beşinci bölümde İslam’ın 1970’lerden itibaren bir “hareket” olarak palazlanmaya başlamasını ve nihayetinde AKP iktidarıyla gerçek anlamda bir “Siyasal İslam” kavramının ortaya çıkışını inceliyor. Son bölümde ise AKP’nin yükselişe geçişiyle birlikte devlet içinde devlet mücadelesini mercek altına alan Lord, yüz yıllık bir devletin içinde, hangi dönemde olursa olsun hep var olan Siyasal İslam’ın şeceresini ortaya döküyor.

Ceren Lord, “Cumhuriyet’i Doğuşundan AKP’ye Türkiye Din Siyaseti”nin, Siyasal İslam ve AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte teori ve gerçeklik arasındaki ilişkiyi ele aldığını belirterek özet niyetine şunları söylüyor ve iki de kritik soru ortaya atıyor: “Bu kitap, Türkiye örneğinde siyasi İslam ve AKP’nin iktidara gelişiyle ilgili teori ve gerçeklik arasında ortaya çıkan bu farkı ele alıyor. Dolayısıyla, tek bir olaya-özgü soruyu yanıtlıyor: Görünüşte laik olan Türkiye Cumhuriyeti içinde, özellikle AKP döneminde İslamcı politikanın yükselişi ve başarısıyla sonuçlanan dinî kimliğin zaman içindeki dayanıklılığı ve kalıcılığını açıklayan şey nedir? Bu daha geniş bir soruyla bağlantılıdır: Türkiye örneği bize bazı belirli bağlamların neden dinî kimliklerin siyasileşmesinde diğerlerinden daha uygun olduğuyla ilgili ne anlatıyor?”

edebiyathaber.net (28 Kasım 2024)

Yorum yapın