Alp Gökalp’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?  Çocukların dünyası yetişkinlerinkinden daha renkli, zengin ve cazip geliyor bana. Bilinçli bir filtrelendirme sistemi yok örneğin; her şey olabildiğine transparan. Kafamdaki hikâye parçalarını düşünüp değerlendirirken onları paylaşmayı düşündüğüm kitle hep çocuklar oluyor. Onların yanında yetişkinlerin yanında olduğumdan daha rahat oluyorum ve kendimi daha gerçekçi bir şekilde ifade edebiliyorum sanırım. Bu … Read more

Alp Gökalp’ten çocuklara: “Bir Şans Ver!”

Alp Gökalp’in 4-8 yaş grubu çocuklara yazdığı, Aleksandra Fabia’nın resimlediği “Bir Şans Ver!” Paraşüt Kitap etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Çocukların çok sevdiği “ALFABE BULUTU” serisinin yaratıcısı ve yazarı Alp Gökalp’ın yeni kitabı: BİR ŞANS VER! “Bir Şans Ver!” çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklara farklı bir gözle bakmalarını ve farkına varmadıkları güzellikleri keşfetmelerini sağlayacak bir yol arkadaşı! Yazar … Read more

Işıl Madak’la bir randevu | Serap Gökalp

Bazen bir kitabın kapağını açmaya değer mi, değmez mi sezgisel olarak bilirsiniz. Anlamsızlık Saati adlı öykü kitabını bu nedenle açmış olabilirim. Yaşama ilişkin ayrıntılar alacakaranlıkta kaybolmuş gibiyken, karanlık, dünyanın varlığını yalanlamak istermiş gibiyken, bakın bir küçük ışık görüntünün alt kenarından göğe doğru hafifçe göz kırpıyor ve giderek genişliyor. Bir deniz feneri bu. Işıl Madak’ın ilk … Read more

Bir Cemil Meriç çevirisi: “Türk Milliyetçiliğinin Temelleri – Ziya Gökalp’in Hayatı ve Eserleri”

Cemil Meriç tarafından Türkçeye kazandırılan, Uriel Heyd’in Türk Milliyetçiliğinin Temelleri: Ziya Gökalp’in Hayatı ve Eserleri adlı kitabı İletişim Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Tanıtım bülteninden: Türk Milliyetçiliğinin Temelleri: Ziya Gökalp’in Hayatı ve Eserleri Türk kültür tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Uriel Heyd’in en önemli eserlerindendir. 1950’de Londra’da yayımlanan kitap Türk milliyetçiliğinin kuramcısı olarak Ziya Gökalp’in zihniyet dünyasının … Read more

“Şima”: Hasan Özkılıç’ın kaleminden büyülü bir metin | Serap Gökalp

Okuru olduğum, ilk kitabından bu yana izlediğim bir kalem, Hasan Özkılıç’ın alışılmışın dışında bir roman konusuyla karşımızda olduğunu öncelikle belirtmek isterim. Bizim için bir tür kapalı kapılar olan bir mekana gitmeye hazır olun.  Fazlasıyla geniş olabilecek seçilen yaşamı, romana aktarırken konunun sınırlı tutulduğunu, anlatılmak istenilenin en iyi biçimde yansıtmak için biçim ve yöntemlerin amaç doğrultusunda kullandığını düşünüyorum.  … Read more

Kadın yiyenler kulübünde dönüştürücü ateş: Kadın | Serap Gökalp

Zamanın dikiz aynasında Bu bir kadın, kadın emekçi yazısı olmadan önce, yazan bir kadın olmam nedeniyle, konuya yazının ilk koruyucu tanrısı, Sümer Cenneti’nin yazmanı, Kutsal Odaların Bilgili Kişisi Tanrıça Nidaba’yı anmakla başlamak istiyorum.  Kadim uygarlıklarda  çoklukla yılan biçimiyle simgelenen üzerine kitaplar yazılan sayısız tanrıçayı da anmak istiyorum. Onlar ki halkına tarımı,  uygarlığı armağan etmişlerdir. Öngörüleriyle … Read more

Emekçi kadınlar günü yaklaşırken, kadın öyküleri… | Serap Gökalp

Komşu Duvarı’ndaki öyküleriyle Vicdan Efe’nin sesini dinliyorum. Zehra İpşiroğlu, iyi bir okur olmanın koşulu olarak bilinçli sezgiler arasında gelgitlerin ritmine ayak uydurarak, yazarın dünyasına adım adım girmek olduğunu belirtir. Bu adımlamaların patikaları olan zengin anlatımlı öyküler buluruz Komşu Duvarı’nda. Sık rastlanan, göz hizası olayları, özgün kalemiyle resmetmiştir Vicdan Efe. Bu resimlerin içine, yazarın dünyasına girmeyi … Read more

“Taşrada Düğün Hazırlıkları” | Serap Gökalp

Bugünlerde yine taşrada yazmak üzerine düşünüp duruyorum. Biliyorsunuz bu memlekette İstanbul dışındaki her yer taşradır. Sanal dünya bu kalıbı kırıyor mu? Bir bakıma evet. Ama bizim gibi kitabı, kağıdı, kalemi nesne olarak da tutkuyla seven bir kuşak, sanal dünyanın kazanımlarına karşın beş duyumuza seslenen bu nesneleri özlüyoruz, yalan yok. Bu da bir tür taşralılık mı … Read more

Dilin vidası sözcükleri doğru yere sabitlemek | Serap Gökalp

Bu yazıya “Dünyada en güzel, en tatlı şey dildir; ama yine de en kötü, en acı şey de dildir” diyen  Ezop’u anarak başlamak gerek. Bugünkü konumuz dil. Yemek pişirmeyeceğiz hayır. Ama dille ilgili ensemizde pişirilen bozayı konuşacağız. Dilden yola çıkarak bakalım bu düşünce zinciri nereye götürecek bizi. Dili kullanırken, kavramları tanımlarken veya çözümlemeye çalışırken özenli … Read more

Bir dergi daha yayın hayatına son verirken | Serap Gökalp

Edebiyat Nöbeti Dergisi 18. sayısıyla, 2018 Aralık ayında bir veda yazısıyla tarih oluyor. Son sayısı 168 sayfa, 75 yazar ve şairin yapıtlarına yer vermiş bu sayısında. Yazıların yanında kitap tanıtımları, başka dergilerin yayınların tanıtımlarını yapan her sayısı dolu dolu bir dergi parasal nedenlerle savaş alanını terk ediyor. Fiyatı 10.-TL, yıllık abone bedeli 60.-TL. idi. Ortalama … Read more

Serap Gökalp’in yeni kitabı çıktı

Serap Gökalp’in yeni öykü kitabı “Pirana Kahkahaları” Kanguru Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Gündelik yaşamın içine sızan şiddet unsurları üzerine öykülerin yer aldığı Pirana Kahkahaları sakin yaşamlara, sıradan görünen günlere her an rastlayabileceğimiz insanlara götürüyor okuru. Ama ya sonra? Gündelik yaşamın içine sızan şiddet unsurları üzerine öykülerin yer aldığı Pirana Kahkahaları öyküleri önce sakin yaşamlara, … Read more

Görkemli bir “Sırça Köşk”ü tuzla buz etmek için kaç kelle fırlatmak gerek? | Serap Gökalp

Öykünün özeti: İşi gücü olmayan üç kişi son derece iyi yaşayan bir şehre gelip gerçekte olmayan bir sorun yaratırlar. “Burada niye sırça köşk yoktur?” İnsanların kafasını karıştırırlar. İkna ederler. Tüm kent işi gücü bırakıp son noktaya kadar sırça köşkü yapar, yetmez kat çıkılır, yetmez içine başkaları girer, onlara bakarlar, tam bir asalak yaratırlar. Son koyunlarına … Read more