Dostoyevski’nin ziyaretçisi |  Aytekin Yılmaz

Dostoyevski’ye 1849 da hapis cezası verildikten sonra, Sibirya’daki Omsk kalesine sürüldü. Dört yıl bu kalede mahpus kaldı. Ailesinden kimseler ziyaretine gidemediği gibi, kardeşi Mihail, Çar polisinin korkusundan mektup bile yazamadı. Edebiyat tarihçilerinin yazdıklarından ve Dostoyevski’nin anılarından öğrendiğimiz gerçek: Çar rejimi Dostoyevski’yi dört yıllığına diri diri Omsk kalesine adeta gömmüştür. Bu dört yılda İncil’in dışında tek … Read more

Bir romanın giriş cümlesi olarak Dostoyevski | Aytekin Yılmaz

Okuduğum romanlar arasından en etkili favori roman giriş cümlelerinden biri, Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” romanının giriş cümlesidir. Cümle aynen şöyle: “Ben hasta bir adamım… Gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım ben.” İlk okuduğumda bir yazar kendi özgünlüğünü bir cümlede ancak bu kadar iyi anlatır dedim. Bu romandaki giriş cümlesi aslında Dostoyevski’nin bütün hayatının özeti gibidir. Hayatı … Read more

Aytekin Yılmaz: “Dostoyevski hapishanesinden benim hapishanelere bir tünel kazdım…” 

Söyleşi: Özlem Narin Yılmaz  Aytekin Yılmaz’la geçen ay çıkan “Dostoyevski’nin Hapishanesi” kitabı üzerine söyleştik.  “Dostoyevski’nin Hapishanesi” kitabı son 10 yılda, evde en çok konuştuğumuz tartıştığımız bir kitap oldu. Bu kitabın yazılış sürecinin hem tanığı hem de ilk editörüyüm. Şuradan başlayalım Türkçeye çevirisi yapılmış okumadığın Dostoyevski kitabı kaldı mı?  Kalmadı sanırım. Hem Dostoyevski’nin yazdığı roman ve … Read more

İki Dostoyevski…. | Aytekin Yılmaz

Biri dünya edebiyatına damga vurmuş Ölüler Evinden Anılar, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Cinler ve Karamazov Kardeşler gibi romanların yazarı Dostoyevski, diğeri ise “Bir Yazarın Günlüğü” kitabının yazarı Dostoyevski. Romanların yazarı Dostoyevski bir edebiyat dehasıdır. Onu Peygamber seviyesinde görenler oldu. Romanlarıyla dünya edebiyatına damgasını vurmuş bir yazardır. “Bir Yazarın Günlüğü” nün yazarı Dostoyevski ise içimizden … Read more

Aytekin Yılmaz’dan “Dostoyevski’nin Hapishanesi” yakında raflarda

Aytekin Yılmaz’ın “Dostoyevski’nin Hapishanesi” adlı kitabı Vadi Yayınları etiketiyle 11 Kasım’da yayımlanıyor. Tanıtım bülteninden Dostoyevski: “Hapishane bende bir çok şeyi öldürdü, bir çoğunu da meydana çıkardı. Bu benim ödülümdür ve ben ona layık oldum.” Dostoyevski hapishane edebiyatında ilk yol göstericidir. En zor hapishane koşullarında bile insanın iyi olabileceğini, bir gün dışarıyla yeniden buluşup, yeni başlangıçlar … Read more

Dostoyevski hakkında yazılmış en iyi 10 kitap | Aytekin Yılmaz

Esasında Dostoyevski gibi dünya edebiyatına damgasını vurmuş bir yazar hakkında yazılmış “En iyi 10 kitap” derken, bir yanılma payı bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Aradan 150 yıl geçmesine rağmen Dostoyevski hakkında halen yeni kitapların yazıldığını görüyoruz. Belki de şöyle dememiz gerekiyor Dostoyevski hakkında şu ana kadar yazılmış “En iyi 10 kitap” şimdilik bunlardır. Gelecekte yazar hakkında yeni … Read more

Dostoyevski’nin Alyoşaları | Aytekin Yılmaz

Dostoyevski kitapları okuyanlar bilirler, Alyoşa ismini kitaplarında çok kullanır. Mesela benim ilk aklıma gelenler Karamazov Kardeşler, Ölüler Evinden Anılar, Ezilenler, Ev Sahibesi’nde kahramanlardan birinin adı “Alyoşa”dır. Dostoyevski’nin yaşamının izini sürdüğümde dört çocuğundan birinin adının Alyoşa olduğunu öğrendim. Belli ki Alyoşa ismini seviyormuş. Dostoyevski’nin oğlu Alyoşa üç yaşındayken 1878 de ölüyor. Eşi Anna’nın anlattığına göre küçük … Read more

Tolstoy ve Dostoyevski arasında 10 fark… | Aytekin Yılmaz

1.Tolstoy çok gözlü, Dostoyevski ise çok sesli bir yazardır.  2.Tolstoy dışarıya, Dostoyevski içeriye bakar.  3.Tolstoy aklın ve mantığın yazarıdır, Dostoyevski ise çelişkilerin yazarıdır.  4.Tolstoy ne yapmalının izini sürerken, Dostoyevski olmazların ve neleri yapmamalının izini sürer.  5.Dostoyevski yoksul olduğu için, kitap ve yazılarının telif ücretini peşin istemek zorunda kaldı. Tolstoy ise zengin olduğu için, telif ücretlerini … Read more

Ne Tolstoy ne Dostoyevski: Tolstoyevski | Aytekin Yılmaz

Hapishanede kaldığım yıllarda en çok okuduğum romanlar Rus klasikleri idi. Yoğun okumalar sonucunda “Rus Klasikleri Üzerine” adlı bir de deneme yazısı yazdım. Hapiste yazıp dışarı çıkaramadığım yazılarımdan biri de buydu. Bir başka hapishaneye sevk sırasında hapishane yönetimi el koydu. Bütün çabalarıma rağmen geri alma şansım olmadı. Şöyle dönüp geriye baktığımda hapishane günlerine dair unutamadığım anılarımdan … Read more

İlk Türk klasik romanları ne kadar yerli? | Aytekin Yılmaz

İlk Türk roman klasiklerine ilişkin söyleyeceğim şey, roman yazarlarının büyük ölçüde Fransız edebiyatından etkilenmiş olmalarıdır. 19.yüzyılda Osmanlı’daki siyasi gelişmelerin bu konuda önemli etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Dönemin Osmanlısında (1850 – 1890 yılları) Fransız dilinin etkin ve yaygın olmasının önemli katkısı olmuştur bu sürece. Mesela ilk Türk romancıları neden Rus Edebiyatı’ndan etkilenmemişlerdir? Dönemin yazarları Puşkin ve Gogol’dan … Read more

Puşkin ile Gogol’un torunları evlendi | Aytekin Yılmaz

Evet, yanlış okumadınız: Puşkin ile Gogol’ün torunları evlendi! Rus klasikleri okumuş insanlar 19.yüzyılda sadece Rusya’da değil, dünya edebiyatında iz bırakmış yazarların torunları şimdi ne yapıyordur? Mesela Gogol, kendi kuşağından Rus edebiyatının mimarı Puşkin’e hayrandı. Biz yine de Gogol’un hakkını da teslim edelim. 19.yüzyıl Rus edebiyatının yeni yüzü Puşkin ise eski yüzü Gogol’dur. Puşkin roman ve … Read more

İtiraflar hakkında yazılmış en etkili 10 kitap | Aytekin Yılmaz

İtiraflar tek başlık altında anabileceğimiz bir yazı türü değil. Marcus Aurelıus Deneme, Tolstoy Anı, Oscar Wilde Mektup, Charles Baudelaıre Şiir, Jaume Cabre roman tarzında itiraflarını yazmışlardır. Charles Baudelaıre 1861’de Annesine yazdığı bir mektupta “Apaçık Yüreğim” kitabı için şöyle yazar, “Bu yapıtım hele bir bitsin, Jean J. Rousseau’nun itirafları onun yanında hiç kalır.” (Apaçık Yüreğim – Çev: Said … Read more