İlk Kitap: Müge Koçak | Mesut Örs

İlk Kitap söyleşilerimizin bu haftaki konuğu Can Yayınları’ndan çıkan Yankı isimli öykü kitabıyla Müge Koçak. “Yankı’da gerçekten fantastiğe göz kırpan, kurgu yoğun, yer yer sert hikâyeler var diyebilirim.” Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Kitaplar hayatınıza nasıl girdi, “okur” olmaktan “yazar” olmaya giden yol nasıl başladı ve ilerledi? Klasik anlamda özgeçmişime bakarsak, İstanbullu bir Adanalıyım ya da … Read more

Müge Koçak’a 6 soru | Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz? Eş zamanlı okuduğum kitaplar var. Son okuduğum roman Şeniz Baş’ın Kahraman ve Cellat’ı ve öykü kitabı Murat Gülsoy’un Belirsiz bir Anın Kıyısında, ve deneme Lydia Davis’ten Essay One (okumaya devam ediyorum) Kahraman ve Cellat, iyi kurgulanmış sahne parçalarından oluşan bir roman, bir büyüme romanı da diyebilirim. … Read more

İşte, Müge Koçak’ın önerdiği 15 çocuk kitabı!

Gece Yarısı, Canavarlar Geldiğinde – Victor Spoormaker – Bouwien Jansen- Can Çocuk Yayınları Kanatlı Kediler Masalı – Dört Yavru (1, 2, 3. Sınıflar) – Ursula K. Le Guin- Günışığı Kitaplığı Televizyona Düşen Çocuk GİP –Gianni Rodari – Can Çocuk Yayınları Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler – Elena Favilli, Francesca Cavallo – HEP Kitap Öykü Kahramanları … Read more

Müge Koçak: “Kişi gerçek kendini görse, ne kadar hoşlanır ki ondan?”

Söyleşi: Demet Aksu Müge Koçak’ın ilk öykü kitabı Yankı, Aralık 2020’de Can Yayınları etiketiyle okuyucusuyla buluştu. Koçak, öykülerinde sistemin karanlık odalarına dalıp orada içinde var olan insanın karanlık yüzüne de ayna tutuyor. Aynada sadece karanlık yüzü değil, yüzün karanlık hale nasıl geldiğini de gösteriyor okuyucuya ve bunu yaparken de öykülerinde biçimsel denemeden kaçınmıyor, cesur davranıyor. … Read more

Yazarın Odası: Müge Koçak | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Müge Koçak’ı, Ebru Akkaya ile konuştuk. Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu? Müge nerede yazmaz dersek daha doğru olur bence. Müge her yerde yazar, her zaman çantasında defteri, kalemi ile … Read more

Müge Koçak adından sık söz ettireceğe benziyor

Müge Koçak’ın ilk öykü kitabı “Yankı” Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Yaralı bilinçlerin patikalarında… Müge Koçak yaratıcılığıyla; muzip, kıvrak ve cesur kalemiyle adından çok söz ettireceğe benziyor. Yankı bir ilk kitap olmasına karşın ustalıkla örülmüş öykülerden oluşuyor. Rahatsız edici, hatta denebilir ki “riskli” meseleleri irdeleyen bu öyküler yeri geldiğinde biçimsel denemelerden sakınılmadan ortaya konuyor. Kimi … Read more

Öykü: Ne oldu Helga’ya (Mırıltılı bir gençlik hikâyesi) | Müge Koçak

Kız, havanın ve halkın pek de alışık olmadığı güneşli bir günde, otobüs durağında oturmuş, hoşça kal kartı yazmaya çalışıyordu Helga’ya. *** Helga’yı ilk tanıdığımda sevmemiştim. Buz mavisi delici bakışları, kulak hizasında kesilmiş dalgalı saçları, her an kırılacakmış gibi duran ince bir boynu vardı. Bitmek bilmeyen bacak boyuna karşın oldukça kısa kalan gövdesi, onu olduğundan daha … Read more

Öykü: 3.5 metrekare | Müge Koçak  

Büyük bir kentte yaşıyordum. Caddeleri, arabaları, insanları, okulları, evleri, alışveriş merkezleri, güneşi, parkları, kumsalı, denizi, yolları, gürültüsü, kalabalığı büyük bir kentte. Küçük biriydim. Elleri, ayakları, sesi, çapı, evi, arabası, ofisi, kulakları, yaşamı, yaşamadıkları, etekleri ve pantolonları ve sırtına yüklediği anıları küçük biri. Büyük bir kentte tek başına yaşayan küçük biriydim. Büyük iş hanındaki küçük ofisimin … Read more

Öykü: Eylül bittiğinde uyandırın beni | Müge Koçak Güvenç

“Yalnızlık bağımsızlıktır, yalnızlığı arzulamış, uzun yıllar içinde onu ele geçirmiştim. Soğuktu bu yalnızlık, orası öyle, ama sessizdi, yıldızların içinde dolanıp durduğu uzay gibi harikulâde sessiz ve büyük…” – Bozkırkurdu-Hermann Hesse Yağmur yağıyordu. Bu şehirde yağmurun yağması en az “yağmur yağıyordu” diye başlayan bir yazı kadar olağandı… Puslu bir sonbahar günü yapılması gereken en son şey, … Read more

Öykü: Mart, kediler ve sensizlik | Müge Koçak

Yazamıyorum. Hem de uzun zamandır. Boş bakışlarım kâğıdın üzerinde dolaşıyor. Soldan sağa, çapraz, aşağıdan yukarı. Gözlerim bir süre sonra beyazlığa alışıyor. Beyaz körlüğü geliyor aklıma. Burnumun tam ucunda küçük parlak böcekler uçuşmaya başlıyor. Böyle bir şeydi galiba beyaz körlüğü. Belki de değildi. Gidip bir kahve alıyorum. Tadı tuzu olmaz benim kahvelerimin. Makbul olanı koyusudur başka … Read more

Öykü: Masum değiliz | Müge Koçak

Köhne minibüsün kenarına derme çatma yerleştirilmiş sıranın en köşesinde oturuyorum. Ağır bir müzik çalıyor, müzikten yayılan hava minibüsteki ağır kokuya karışıyor. Karşımda üç yaşlarında küçük bir çocuk, babasının kucağından bana bakıyor. Gözlerinin derinlerinde kendi siyah gözlerimi görüyorum; bana verilenleri, ondan esirgenenleri, bana sunulanları, ondan sakınılanları. Gece inmek üzere. Tıklım tıklım minibüsteki iri gözlü güzel çocuk … Read more

Öykü: Tuhaf bir kış hikayesi | Müge Koçak

biz bu yaşananları çok manidar bulduk eşikleri altınla bezeli sitede neler olup bittiğini merak edip durduk   O kış, bulut sitesinin üstünde yağmur hiç dinmedi. Gök yaranların sesi uğuldadı durdu kulaklarda. Çoluk, çocuk, yaşlı, genç, erkek, kadın nefesleri buhar oldu, yere yağdı göl göl. Kimse evinden çıkamadı. Dükkanlar kepenklerini açamadı. Çocuklar okula gidemedi. Erkekler lüks … Read more