Abdullah Ezik’in editörlüğünde yeni seri: “Türk Klasikleri”

Mart 4, 2021

Abdullah Ezik’in editörlüğünde yeni seri: “Türk Klasikleri”

Abdullah Ezik’in editörlüğünü yürüttüğü “Türk Klasikleri” serisinin ilk 4 kitabı Alakarga Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Abdullah Ezik tarafından hazırlanan Gül Bahçesinde Gezinti

Her edebî gelenek arkasında sayısız şair, birçok önemli eser ve aşkla yazılmış şiirler bırakır. Yüzyıllar boyunca süregiden uzun bir edebî sürecin karşılığı olan “divan edebiyatı” da şüphesiz geniş bir coğrafyanın kökü oldukça eskiye dayanan eşsiz bir ürünüdür.
 
Abdullah Ezik tarafından divan edebiyatı geleneğinin kimi hafızalara kazınmış kimi arka planda kalmış isimlerinden yola çıkılarak hazırlanan bu seçki, okuru altı yüz yıldan fazla hüküm sürmüş edebî bir mirastan geriye kalanlarla buluşturmayı ve ona şiir estetiğini öne çıkaran çalışmalardan bir buket sunmayı arzuluyor.

Şemsettin Sami’nin Lisan Kitabı

“Dil, hakikaten insanın en temel özelliklerindendir. Binlerce çeşit hayvan arasında dil, sadece insana mahsustur. Her ne kadar dilden kastettiğim derdini ifade etme meselesi olsa da, hayvanlar dahi ihtiyaçları, kabiliyetleri ve istidatları nispetinde, beden ve uzuvlarının müsaade ettiği ölçüde bunu yerine getirebilir.”
 
Şemsettin Sami’nin ilk kez 1303’te (m. 1885) yayımlanan eseri Lisan, insanlığın en önemli meselelerinden biri olan “dil” sorununa eğiliyor ve geçmişten gününe dilin tarihini ortaya koyuyor. Şemsettin Sami’nin bu oldukça incelikli eserini orijinal dil ve günümüz Türkçesiyle birlikte okuyucunun dikkatine sunuluyor.

Abdullah Ezik ve Dilek Sarıboğa tarafından hazırlanan eser, başlı başına bir olgu olan dilin geçmişten gününe nasıl bir yolculuktan geçtiğini Şemsettin Sami’nin dilinden okuyucuyla buluşturuyor.

Cem Sultan, Yakardı Âhım İle Yeri Ateş

Cem Sultan’ın Türkçe Divan’ından yola çıkılarak hazırlanan bu seçki, şairin döneminde sıkça söylenen ve çeşitli nazirelere de konu olan gazelleri ile büyük bir hüzün ve acıyla gurbette kaleme aldığı mısralarını bir araya getiriyor.

“O melek ger bir gece olsa bizim mihmanımız / Cennet olurdu hemen bu külbe-i ahzanımız (O melek kadar güzel sevgili bir gece bize misafir olsa, bu hüzün kulübesi hemen cennet olurdu.)”

Kaygusuz Abdal, Terk Etmedim Benliği

Tasavvufun derinlikli düşüncesini, bir sohbet üslubuyla vermesi, insanın yüce değerini, Allah’a ulaşma yollarını, temiz ahlakı, dürüstlüğü, âdil olmayı anlatması Kaygusuz’un sevilmesine yol açmıştır. Kaygusuz Abdal’ın başta Divan olmak üzere çeşitli eserlerinden derlenen bu seçki, insanlık tarihinin en önemli meselelerine cevap arayan bir şairin uzun soluklu arayışını dile getiriyor.

edebiyathaber.net (4 Mart 2021)

Yorum yapın