Söyleşi: Mehmet Çapkan
Abdullah Harmancı, yetişkinler için kaleme aldığı öyküleri, denemeleri ve poetik kitaplarının yanında son yıllarda sayısı hızla artan çocuk kitaplarıyla da edebiyatımızın üretken kalemlerinden. Harmancı ile İlk Genç Timaş etiketiyle çıkan son kitabı Bir Şehir Kalbimi Çaldı üzerinden şehirleri, efsaneleri ve çocuk edebiyatını konuştuk. Keyifli okumalar.
Abdullah Bey, İlk Genç Timaş’tan çıkan son kitabınız Bir Şehir Kalbimi Çaldı üzerine konuşacağız ama kitabın içeriğine geçmeden önce merak ettiğim, kitabın adının çağrıştırdığı bir soruyu sormazsam olmaz. Sizin kalbinizi çalan bir şehir var mı? Varsa böyle bir şehir neyiyle sizin kalbinizi çaldı?
Şehir insana sürprizler sunmalı. Şaşırtmalı. Zaman zaman saklanacağımız yerleri olmalı şehrin. Zaman zaman başımızı alıp gidebilmeliyiz. Ben çok fazla şehirde yaşadım. Konya bunlardan sadece biri. Gönlümü çalmış bir şehir bulamadım. Belki de dünyadan uzakta bir yerde bir şehir var, ben onu özlüyorum. Ama yer yer ve zaman zaman bazı şehirler, bazı semtler beni etkiledi. Modernleşme dediğimiz büyük sorun, bütün şehirleri giderek eşitliyor. Bu çok sinir bozucu.
Şehirlerimizin neredeyse tekdüzeleştiği bir zamanda şehirlerin efsaneleri üzerinden bir hikâye çatma fikri nasıl doğdu?
Modern insan bir şeye odaklanmış halde yaşıyor. Bir şeye odaklanıyor ve hayatını buna göre planlıyor. Doğanın, hayatın, toplumun, insanın, şehrin anlaşılması için bu çok yetersiz. Bizim şehre dokunmamız gerek. Durmamız gerek. Düşünmemiz gerek. Anlamamız gerek. Çaba harcamamız gerek. Emeksiz sevgi olmaz. Bunu gördüm. Şehre emek vermek lazım. Özellikle de çocuklara bu duyarlığı aktarmak lazım.
Bir Şehir Kalbimi Çaldı bu amaca ulaştı mı?
Bu kitap çocukların çevrelerinde gördüğü her şeyi merak etmeleri amaçlıyor. Onları tahrik etmek istedim. Bütün şehirler ilginçtir. Bütün şehirler farklıdır. Gizemlidir. Önemli olan nerede yaşadığınız değildir. Önemli olan bakan bir göze sahip olup olmadığınızdır. Dünyanın neresinde olduğumuzdan daha önemli olan, dünyaya nasıl baktığımız sorusudur. Taşlarına dokunmadan, insanlarıyla sohbet etmeden, elimizdeki telefonu bırakmadan şehirleri tanımamız mümkün değil. Turist değil seyyah lazım bize. “Baktırma”nın değil “gördürme”nin derdinde olan kişiler…
Şehirlerin birer efsane olma vasıflarını yitirdiğini düşünüyor musunuz ya da yeni efsaneler, söylenceler, hikayeler hala bu çağda da türeyebilir mi?
Efsaneler çağı bitmedi. Yeni çağda yeni efsaneler türüyor. Ama daha önemlisi eski çağ efsaneleri de yok olmadı. İç içeyiz. Her an çevrenizdeki bir insandan bir efsane rivayeti duyabilirsiniz. Mevlana Türbesini her Cuma mutlaka düzenli olarak ziyaret eden bir hanımefendiden bahsediliyor. Bu hanımefendi yakında bir efsaneye dönüşebilir. Biz de öyle… Yakında bizler de bir efsanenin konusuna dönüşebiliriz.
Söyleşimize kalbinizi çalan şehir sorusuyla başlamıştık. Bu kez yine kitaptan bir cümlenin, “Gizemli şehirim bennn… Gelin bana gelinnn…”, cümlesinin çağrışımıyla sormak isterim. Size en gizemli gelen şehir neresi? Bir de böyle zaman zaman sizi kendisine çağıran bir şehir var mı?
Orta Avrupa’da gördüğüm şehirlerden bazıları beni etkiledi. O şehirleri özlüyorum. Ama yaşamak ister miydim? Emin değilim. Gizemli şehir benim içimde. Dışıma doğru yöneldiğimde tümüyle beni etkileyen şehir olmadı. Ama parça parça olmuştur.
Son yıllarda çocuk ve ilk genç edebiyatındaki ürünlerinizin sayısı gitgide artıyor. Çocuk/gençlik edebiyatı sizin edebi dünyanızda nereye denk düşüyor?
Edebiyattan herhangi bir farkı yok. Edebiyata duyduğum aşk neyse çocuk edebiyatına duyduğum aşk da o. Elbette çocuk edebiyatı daha zor. Daha çetin. Çocuğun idrakine yükselmek ve orada kalmak kolay değil. Ama ben çocuk edebiyatı metinlerimle yetişkinler için yazdığım edebi metinlerimi aynı noktaya koymaktayım. Çocuğa ve çocuk edebiyatına yeterince saygı duyulmadığını görüyorum. Bu sebeple bu açıklamayı yaptım. Çocuklar için yazarken daha cesurum. Daha özgürüm. Daha uçuk kaçık şeyler yapıyorum. Bu da iyi. Yazarlığımın farklı bir cephesi ortaya çıktı. Daha yarıcı olduğumu düşünüyorum çocuklar için yazarken…
Son olarak merak eden okurlarınıza müjdesini vereceğiniz yakın zamanda gelecek bir kitap var mı?
Yakında İlk Genç Timaş’tan üç çocuk kitabımız daha çıkacak. Nasipse.
edebiyathaber.net (29 Kasım 2022)