Abdurrahman Keskiner’in hayat ve sanat yolculuğu Ali Can Sekmeç’in kaleminden raflarda

Temmuz 13, 2024

Abdurrahman Keskiner’in hayat ve sanat yolculuğu Ali Can Sekmeç’in kaleminden raflarda

Abdurrahman Keskiner’in hayat hikâyesini anlattığı Abdurrahman Keskiner: Prodüktör adlı kitap Alfa Kitap tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Türk sineması ve Yeşilçam’ın Kapıcılar Kralı, Muhsin Bey, Umut, Hazal, Yılanı Öldürseler ve Bir Çirkin Adam gibi başyapıt niteliğindeki yapımları başta olmak üzere pek çok önemli filmin yapımcısı olarak tanınan Abdurrahman Keskiner‘in hayat ve sanat yolculuğu Ali Can Sekmeç‘in Abdurrahman Keskiner: Prodüktör kitabı aracılığıyla sinemaseverlerle buluştu.

1960’lı yılların sonlarından 1990’ların ortasına kadar ilerleyen süreçte çoğunda prodüktör olarak 70’in üzerinde film ve dizinin yapım sürecinde büyük rol oynayan Abdurrahman Keskiner, sinema sektöründeki deneyimi ve başarıları ile hem ülke sinemasının duayeni, bilgesi hem de sinema dünyasındaki pek çok insanın sevgi ve saygısını kazanmış bir meslek büyüğü. 

Ali Can Sekmeç, Abdurrahman Keskiner’i anlatırken şu cümleleri kaleme alıyor:

O aslında Çukurova’nın sarı sıcağının ortasında çiftle, çubukla, pamukla uğraşan Osmaniyeli bir toprak insanıydı. 1965 yılında film çekimi için Osmaniye’ye gelen Yılmaz Güney’le kurduğu çalışma arkadaşlığı onun sinema kariyerinin de başlangıcı olmuştu. 6 yıl boyunca Güney’in her işini organize eden menajeri olmakla hiç bilmediği Yeşilçam’ın direkt ortasına düşmüştü. 1971 yılında kendi yapım şirketini kurduğu zaman artık Yeşilçam’ın bütün işleyişini biliyordu. O günlerden bu günlere 80 filmin prodüktörlüğünü yaparken, seyircinin beklentilerini hep ön planda tutmayı başarmıştı. “Hazal”, “Yılanı Öldürseler”, “Muhsin Bey” gibi filmleriyle yurt içi ve yurt dışında ödüller kazanırken Osmaniyeli toprak insanı ruhunu hiç kaybetmemişti. Bir yandan filmler çekilirken diğer yandan tarlalardaki mahsulün de peşinde olmuştu.

Anılarını uzun zamandır anlatmak istiyordu

Bu kitabın çalışmalarına tüm dünyayı sarsan koronavirüs pandemisinin en yoğun yaşandığı günlerde başladık. Hepimizin üzerinde “Ya hasta olursak?” korkusu vardı. Apo Abi’yi (ben böyle hitap ediyorum) uzun zamandır tanıyordum ama hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi on filmi arasında sayılan “Umut” ve “Muhsin Bey” filmlerinin yapımcısıydı. Birde ticari sinemanın en önde gelen isimlerinden biriydi. Açıkçası bilgim bu kadardı. Apo Abi anılarını uzun zamandır kitaba döndürmek istediğini ve 2010’dan itibaren üç farklı yazara yazdırdığını ama hiçbirini beğenmediğini anlattı. Çünkü yazılan bu kitaplar tabiri caizse yavan ve içi boş kitaplar olmuş. Bu kitapların dokümanlarını bana gösterdiğinde bende hiç beğenmedim. Türk sinemasının müteşebbis yapımcısının kitabında doğru düzgün Türk sineması yoktu. Ben ilk şartımı ortaya koydum. Bu kitaplar yok sayılacak ve her şey en başından yeniden başlayacak.

Yılmaz Güney’in çırağıydı

Çocukluğu tipik bir Anadolu kasabası olan Osmaniye’de geçmişti ve her çocukta olduğu gibi kendince renkliydi. Yılmaz Güney’li yılları ise oldukça hareketli, heyecanlı ve sinema doluydu. Apo Abi, 1971’de kendi adına Umut Film’i kurduğu zaman artık prodüktördü. Bu tarihe kadar Güney’in yanında tıpkı bir sinema öğrencisiydi. Kendi şirketini kurduğunda artık müteşebbis, gözü kara bir Yeşilçam adamı olmuştu.

Sinema alanındaki araştırmaları ve çalışmaları ile literatüre önemli katkıları olan yönetmen Ali Can Sekmeç tarafından hazırlanan Abdurrahman Keskiner: Prodüktör, bir nehir söyleşi olarak Keskiner’in hayatını, deneyimlerinivebaşarılarını birinci ağızdan dinlemenize aracı oluyor.

Sekmeç‘in pandemi döneminde bir buçuk yıl gibi uzun bir süreye yayılan emeği ile ortaya koyduğu bu çalışma, yalnızca büyük bir sinema efsanesinin yaşamını değil aynı zamanda Türk sinemasının son derece hareketli ve ilgi çekici olduğu, yaklaşık 30 yıllık bir süreci ele alıyor.

Kitabın yazarı Ali Can Sekmeç, Abdurrahman Keskiner’in yolculuğunu anlatan bu kitabın önemini ise şu cümlelerle vurguluyor:

Günümüzde Türk sinemasının tarihsel kimliği üzerine yeteri kadar yazılı belgenin, tanıklığın, inceleme ve araştırma gibi kaynakların azlığı, ilgilenenlerin Yeşilçam’ı yorumlarken doğru saptamalarda bulunmalarına engel olmaktadır. Apo Abi’nin aklında kalanlarla anlattığı uzun Yeşilçam yolculuğu, ticari Türk sinemasının 1960’lı, 70’li ve 80’li yıllarına ışık tutacak niteliktedir. Türk sineması kitaplığı maalesef anı-hatırat cinsinden kitaplardan oldukça mahrum. Yaşanan mahrumiyete sebep, sinema emekçisinin ilgisizliği ve ihmalkarlığı… Bu anlatılar bir bakıma sözlü tarih çalışması… Henüz doğru dürüst yazılamamış olan Türk sinema tarihi için kimi zaman yol gösterici, kimi zamansa ufuk açıcı olan bu anlatımların kıymeti hala anlaşılabilmiş değil. Oysa bu anlatılarda Türk sinema tarihinin kaybolmuş ya da kaydı hiçbir zaman tutulmamış siyasal, kültürel, toplumsal, magazinel, ekonomik, estetik, teknik, emek gibi birçok yönüne ulaşmak mümkün… İşte Abdurrahman Keskiner, ilk kez bir film yapımcısının yaşam öyküsü üzerinden geleceğe kalacak bir kaynak olması bilinciyle “PRODÜKTÖR” adını koyduğum kitabımızda Yeşilçam’ın tüm bu noktalarındaki çalışmalarını aklında kaldığınca dile getirdi, ben okurun anlayabileceği satırlara döktüm, ALFA Yayınları da en şık baskısıyla piyasaya sundu.

edebiyathaber.net (13 Temmuz 2024)      

Yorum yapın