-En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Şu anda D.H.Lawrence’nin “Ölen Adam” adlı kısa romanını okuyorum. Önemli bir roman. Çevirisi de ayrıca önemli, çünkü Bilge Karasu tarafından çevrilmiş ve 1963 yılında TDK Çeviri Ödülü almıştır. Romanın sayfalarında Bilge Karasu’yu ve kendine has dilini de hissetmek ayrıca keyifli ve nefis bir edebiyat okuması sunuyor. D.H.Lawrence ölmeden birkaç yıl önce bu romanı yazmış ve bu kısa romanıyla Batı kültürünün inançlarını, mitoslarını dirilen bir adamı merkeze alarak işliyor.
-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
Beğendiğim, etkilendiğim çok cümle var ama buraya sadece bir tanesini yazayım. “Yalnızdı; ölmüş olduğu için de yalnızlığın bile ötesindeydi.”
-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Okuduklarımdan yola çıkarım bazen. Okuduğum kitap bana bir ipucu bırakabilir. Kitap dergileri, kitap siteleri, arkadaşlarım, kitapçı ve sahaf rafları, çeşitli vesilelerle okuduğum yazılar, hepsi belli bir biçimde yol gösterici olabilir. Çok önceden gördüğüm, okumak istediğim bir kitap birdenbire aklıma düşer hemen onu okurum. Şuna inanırım. Bazı kitaplar okunma zamanlarını sabırla bekler. En uygun zamanı ise sana dayatır. Belki de bu yüzden iyi bir kütüphanemin olmasına özen gösteririm. Çünkü hangi kitabın kendini ne zaman dayatacağını bilemem. Dayattığında da okuma arzusuyla dolarım.
-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Bir değil birkaç kitabı kıskanır ve onu yazan keşke ben olsaydım derim. Gecenin Sonuna Yolculuk, Yüzyıllık Yalnızlık, El Greco’ya Mektup, Mezarlarınıza Tüküreceğim…
-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
İlk kitabım,“Dengbêjler, Sözün Yazgısı” 2006 yılında yayınlandı ve sanırım yayınevi dışında kimseye okutmadım. Sonraki iki kitabımda da durum pek değişmedi denilebilir. Ancak son kitabım ve ilk romanım olan “KOZ”u çevremdeki güvendiğim dostlarıma rica ettim ve fikirlerini söylediler. Yayın aşamasında ise genel yayın yönetmenim Cem Erciyes ve editörüm Aslı Güneş’in önemli katkıları oldu. Minnettarım. Katkıları azımsanmaz.
-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Yazmaya başlamadan önce işlemeyi düşündüğüm dünyayı, karakterleri, hikayeleri, kurguyu öncelikle kafamda uzun zaman gezdiririm ve bundan büyük bir keyif alırım. Yazmayı bir oyun gibi görürüm. Sonrasında ise düzenli olmasa da özellikle geceleri ve yalnızken yazarım. Sabahları uyandığımda da ilk işim gece yazdıklarımı okumak olur.
edebiyathaber.net (21 Haziran 2019)