İstanbul Modern Sinema, çevrimiçi programlarına Selma Gürbüz’ün “Dünya Diye Bir Yer” sergisinden esinlendiği Asla Yalnız adlı programla devam ediyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadın yönetmenlerin filmlerinden bir seçki olarak hazırlanan Asla Yalnız, 15-25 Nisan tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor.
Tunus’tan Kenya’ya uzanan bu filmler 21. yüzyılda kadın olma hallerine, dişil enerjiye, kadının toplumsal ve kültürel rollerine bakıyor. Programda, 7 Şubat’ta hayatını kaybeden, Arap dünyasının en önemli kadın sinemacılarından Moufida Tlatli de Erkeklerin Mevsimi filmiyle anılıyor.
Asla Yalnız Programı
RAFIKI, 2018
15-17 Nisan 2021
Yönetmen: Wanuri Kahiu
Oyuncular: Sheila Munyiva, Samantha Mugatsia, Neville Misati
İki kadın arasındaki aşkı anlatan Rafiki, kendi ülkesi Kenya’da yasaklandıktan sonra ilk kez Cannes’da izleyici karşısına çıktı. Mahalledeki oğlanlarla futbol oynayan, üniversiteyi bitirdikten sonra hemşire olmak isteyen Kena ile kız grubuyla hip-hop dansı eden ve renkli rasta saçlarıyla dikkat çeken Ziki’nin yeni filizlenen ilişkileri, muhtarlık yarışında rakip olan babaları ve mahalle baskısı yüzünden zora girer. Film, artık hepimize tanıdık gelen bu yasak arzu hikâyesini mor, pembe gibi canlı renklerle bezeli görsel gücüyle aktarırken, iki karakter arasında henüz işlenmemiş o karmaşık enerjiyi sonuna kadar taşıyan başrol oyuncularıyla da cezbediyor.
USTURA, 2014
17-19 Nisan 2021
Yönetmen: Kaouther Ben Hania
Oyuncular: Mohamed Slim Bouchiha, Jallel Dridi, Moufida Dridi
Film “Ustura” lakaplı, motosikletiyle yanlarından geçerken kadınları arkalarından bıçaklayan bir adamın izini sürer. Bu “sahte belgesel”, eski devlet başkanı Bin Ali’nin 2003 yılında “Tunus halkı her daim güvendedir” dediği konuşmasıyla başlıyor. Ustura, diktatörlükten şeriata geçiş yapan bir ülkede kadın hakları, devlet baskısı ve sansür gibi konuları içten ve mizahi bir yaklaşımla ele alıyor. Bu yıl Tunus’un Oscar adayı olan Derisini Satan Adam (The Man Who Sold His Skin) ile gündeme gelen Ben Hania, kendisi şaibeli olan gerçeği ancak biçimsel olarak belgesel, içerik olarak kurmaca olan bir çizgide anlatabileceğine inanıyor, izleyeni de buna inandırıyor.
KAHROLASI FASULYELER, 2013
19-21 Nisan 2021
Yönetmen: Narimane Mari
Oyuncular: Adlane Aïssani, Amir Nourine, Bilal Azil
Tarih kadar ağır bir yemek olan fasulyeyi hazmetmek, tarihi hazmetmek kadar zordur. Yönetmen bu ilk uzun metrajında Fransa’nın 132 yıllık sömürüsünü, bağımsızlık savaşını, kahramanlık veya acıları çocuklar üzerinden, oyunbaz, gerçeküstücü bir dille anlatıyor. Fasulye yemekten artık gına gelen bir grup çocuk, Fransız kışlasından yemek çalmaya karar verir ve olaylar gelişir. Yarı doğaçlama, tekrar çekim olmaksızın dokuz günde çekilen film, Cezayir gençliğinin dolup taşan çiğ ve çılgın enerjisini yakalıyor. Çoğunluğu erkek olsa da, çetenin iki kız üyesi yemek pişirmeleri istendiğinde onlara “bu savaşın tek sahibi siz değilsiniz!” cevabını vererek bağımsızlık mücadelesinde haklarını iddia ediyorlar. Belgesel ile kurmacanın deneysel bir karışımı gibi olan Kahrolası Fasulyeler trajedinin provasını yaparken, sanrılı sinematografisi, Zombie Zombie’nin elektronik müziğiyle eğlenceli, umut dolu bir fabla dönüşüyor.
ÜMMÜ GÜLSÜM’ÜN PEŞİNDE , 2017
21-23 Nisan 2021
Yönetmen: Shirin Neshat
Oyuncular: Neda Rahmanian, Yasmin Raeis, Mehdi Moinzadeh
Sanat dünyasında yerleştirmeleriyle tanınan Şirin Neşat’ın bu ikinci uzun metrajı bir meta-sinema örneği. Başrolünde, “Mısır’ın Bülbülü”, “Doğu’nun Yıldızı” gibi isimlerle de anılan, dünyanın en büyük şarkıcılarından biri olarak kabul edilen Ümmü Gülsüm’ün biyografik filmini çekmek isteyen, Neşat gibi İran kökenli sürgün bir yönetmen var. Film, Gülsüm’ün anlam, önemini ve aynı zamanda kadın olarak yerini ve zorluklarını başka bir kadın sanatçının gözünden anlatırken, 20. yüzyılın ortasındaki Mısır divasıyla bugünün kadın sinemacısı arasında zikzak dokuyor, kamera önü ve arkasındaki olaylar ve duygular birbirinin içine geçiyor.
ERKEKLERİN MEVSİMİ, 2000
23-25 Nisan 2021
Yönetmen: Moufida Tlatli
Oyuncular: Rabiah Ben-Abdullah, Sabah Bouzouita, Ghalia Benali
7 Şubat’ta hayatını kaybeden, Arap dünyasının en önemli kadın sinemacılarından biri olan Moufida Tlatli’nin ikinci uzun metrajı. Film laiklik ile şeriat arasında kalmış bir toplumda iki farklı kuşak kadının değişen rollerini, kadın olma hâllerini inceliyor. Tunus’ta çalışmaya giden kocalarını yılın sadece bir ayı görebilen kadınların çocuklarıyla birlikte yaşadıkları Djerba Adası’nda geçen film, adındaki gibi erkeklerin değil kadınca bir dünyada geçiyor. İncelikle örülmüş hikâyesi, epik anlatımı, güçlü sinematografisi ve karakterleriyle toplumun kurallarına göre değil, kendi istedikleri gibi yaşamak isteyen kadınları anlatan dokunaklı ve zevkli bir film.
edebiyathaber.net (10 Nisan 2021)