Ahmet Ümit, 3 Haziran 1963’te aramızdan ayrılan Nâzım Hikmet’in 61. ölüm yıldönümü vesilesiyle, gönüllerde taht kuran büyük şairin kendisindeki etkisini Milliyet Sanat için kaleme aldı. Nâzım Hikmet’i, ülkemizin en büyük şairlerinden biri olmasının ötesinde bir insan olarak anlayabilmek için Nâzım’ın ayak izlerini takip eden Ahmet Ümit “Moskova’dayken eşi Vera Tulyakova ile sohbet etme olanağım oldu, dünyanın değişik yerlerinde onu tanıyan başka insanlarla da konuştum, hepsinin anlattığı Nâzım’ın altın kalpli bir adam olduğuydu. Ve iflah olmaz bir romantikti,” diyor. Yazının tamamı, Milliyet Sanat Haziran 2024 sayısında…
Çocukluktan gençliğe geçiş döneminde okuduğu romanların, öykülerin ve şiirlerin arasında Nâzım Hikmet’in yazdıklarının ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Ahmet Ümit, “Çünkü onun yazdıkları öteki şairlerden çok daha fazla etkiliyordu beni. Duru Türkçesine, benzetmelerine, dizelerindeki ahenge, sözlerindeki müziğe bayılıyordum. Elbette her genç gibi isyankârdım, daha fazlasını istiyordum, Nâzım şiirlerinde içimdeki isyan duygusunu karşılayan bir şeyler vardı,” diye anlatıyor.
Nâzım Hikmet’in ve eserlerinin, kendi hayatı üzerindeki etkilerini kaleme alan Ahmet Ümit yazısında, bu büyük şairi anlayabilmek için Moskova’ya yaptığı yolculuklara da değiniyor. Nâzım Hikmet eserlerinin etkisinin, ölümünden sonra da sürdüğüne dikkat çeken Ümit “Benim gibi birçok genç sanatçıyı esinledi, şiirleriyle on binlerce insanı olumlu yönde dönüştürdü, yani dünyayı güzelleştirmeye devam etti. O yüzdendir ki şiirleri, politik görüşlerinin cazibesinden çok daha fazla, çok daha derin, çok daha sarsıcı oldu,” yorumunu yapıyor.
Ahmet Ümit’in Nâzım Hikmet’i anlattığı yazısının tamamı, Milliyet Sanat Haziran 2024 sayısında…
edebiyathaber.net (12 Haziran 2024)