Aleksandr Puşkin’den Cennetmekân İvan Petroviç Belkin’in Hikâyeleri

Ağustos 23, 2024

Aleksandr Puşkin’den Cennetmekân İvan Petroviç Belkin’in Hikâyeleri

Rusya’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Belkin Ödülü’ne adını veren Cennetmekân İvan Petroviç Belkin’in Hikâyeleri, Aleksandr Puşkin’in en sevilen kitaplarından biri. Merhum toprak sahibi İvan Petroviç Belkin’e anlatıldığı söylenen beş öyküden oluşan eser, okura 19. yüzyıl Rusya yaşamından kesitler sunuyor.

Tanıtım metninden

Cennetmekân İvan Petroviç Belkin’in Hikâyeleri, şiirleriyle 19. yüzyıl Rus edebiyatının en değerli isimlerinden biri haline gelen Puşkin’in ilk düzyazı eserlerindendir. Hatta tecrübesizliğinden endişe duyan şair, öykülerini yalnızca yayıncısı olduğunu ifade ettiği bir önsözle ve A.P. imzasıyla yayımlar. Öyküler merhum toprak sahibi İvan Petroviç’e aitmiş gibi bir hava yaratır. Ancak eser kısa sürede Rus okurunun en sevdiği kitaplar arasında yerini alır ve Puşkin yeni baskılarda kendi imzasını kullanmaya başlar; dostu şair Pletnov’a yazdığı mektupta bu öykülerden “melankolik şair Baratınski’yi gülmekten öldüren öyküler” diye bahseder.

Merhum toprak sahibi İvan Petroviç’e anlatıldığı söylenen beş öykünün toplandığı eser, dönemin Rusya’sından manzaralar sunar. Genç Rus asilzadelerinin, askerlerin, postacıların, toprak sahiplerinin yaşantılarının anlatıldığı bu öyküler, merak uyandıran, eğlenceli ve sürükleyici olayların ardından ortalığa dökülen sırlarla sonlanır.

Yazar hakkında

Aleksandr Puşkin, 1799 yılında, Moskova’da, soylu bir ailede doğdu. Küçük yaşta Fransızca öğrendi ve Fransız edebiyatına büyük ilgi duymaya başladı. Aristokrat ailelerin çocuklarının gittiği yatılı bir okula yazdırıldı; burada dış dünya ve yakınlarıyla bağları kopunca şiire yöneldi. Lise yıllarında yazdığı gerçekçi şiirler sevilen şair Gavrila Derjavin’in dikkatini çekti. Liseden sonra Petersburg’a gidip dışişleri bakanlığında işe başladı. Ancak o dönem halkın beğenisini toplayıp gittikçe popülerleşen özgürlükçü şiirleri, Kafkasya’ya tayin edilmesine neden oldu ve Bahçesaray Çeşmesi ile Kafkas Esiri destanlarını o yıllarda yazdı. Kafkasya’dan döndüğünde, fikirleri nedeniyle başkente girmesi yasaklandı ve ailesinin sahip olduğu köye sürüldü. Sürgün yıllarında Yevgeni Onegin’i yazmaya başladı. Rus halkının şiire Puşkin’le ilgi duymaya başladığı söylense de Maça Kızı, Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu gibi düzyazı eserleri de klasikler arasında yerlerini aldı. Modern Rus edebiyatının kurucusu olarak anılan Puşkin, büyük yazar Dostoyevski’nin hayranlığını kazandı; Gogol’le yakın bir dostluk kurdu; hatta Ölü Canlar’ı yazma fikrini Gogol’e onun öğütlediği söylendi. Bir düelloda aldığı yara nedeniyle 1837 yılında Petersburg yakınlarında yaşamını kaybetti.

Çevirmen hakkında 

Uğur Büke, 1959’da Suşehri’nde doğdu. Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra AÜ Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1981’de mezun olduktan sonra Türkiye’nin Sesi radyosunda Rusça spiker ve çevirmen olarak çalıştı. Askerliğinin ardından İstanbul’a yerleşerek turist rehberliği ve Sovyetler Birliği Başkonsolosluğu’nda çevirmenlik yaptı. Nikolay Gogol, Lev Tolstoy, İvan Turgenyev, Nikolay Leskov, İvan Bunin, Valentin Rasputin, Anatoli Rybakov, Yuri Bondarev, Nikolay Nekrasov, İlya Boyaşov, Svetlana Uturgauri, Olcas Süleymenov, R. Abutalıbov, E. Muradaliyeva gibi yazarların eserlerini Türkçeye kazandıran ve TYS üyesi olan Büke evli ve bir kız çocuk sahibi.

Yorum yapın