Ali Onur Şahinoğlu‘nun “Seslerini Arayan Ölüler” adlı şiir kitabı KDY etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Sükûnete varan bir yolculuktan izlenimler.
Adını söylediğinizde yok olan şey nedir? Sessizlik. Şiir de bu bilmecedeki cevap gibi. Konuştuğunuzda, onunla aranıza mesafe koyarsınız. Önünüzde sayabileceğiniz, sınıflandırabileceğiniz harfler vardır. Ama nicelikten niteliğe sıçrama yapılamayacak bir alandır burası. O halde işe şiirden başlamak, boşa nefes tüketmektir.
“uykumuz gölgesi denizlerin
rüyalar saklanır kuytularda
içinde heykelleşen seslerin
varırız sessizliğin farkına” [1]
Peki şairden açsak? Yeni ortaya çıkan bir şairden. Okurun beğeneceği ya da beğenmeyeceği “şiir kitabını yazmış kişi”. Şiir gibi değil mi şair de? İsmi ve cismi var. Ama yine de çoğu bilinmeyen, bir bütünün parçası. Bu bütünün inkârı, Blake’in oymacılığını, Yunus’un dosdoğru adanmışlığını, Orhan Veli’nin garipliğini göz ardı etmek olmaz mı? O halde şairden bahsetmek de harfleri saymak demek değil mi?
“sesler çarpıyor yüzüme, ağzındayım kıyametin
ellerimde hiç yaşanmamış anların hürmeti
şiirle ulaşmak istesem de o sakin kıyılara
arasındayım tufan görmemiş sözcüklerin” [2]
Okuru düşünsek. Ona sadece simgeler, sözcükler verip benimle aynı şeyi anlamasını beklediğim yabancıdan. Acaba tanıttığımız, tanıtırken şiirlerine yüklediğimiz anlamlar üzerinden düşündüğümüz şiir kitabı, okurun anlamlandırdığı şiir kitabı mı? Yoksa her kitabın okuru yalnız kendi bilincindeki bir söküğü mü evirip çevirir kitap bitene kadar?
“eşit işareti yok hayat denkleminde
her kesinlikte biraz delilik ve
başıboş bir uçurtmanın attığı kesik var” [3]
Geriye nesne olarak kitap kalıyor. Ağaç gövdesine kazınan mana. Kozadan çıkarken harflere dönüşen sesler. Okurla değil, okur vasıtasıyla konuşan başka bir âlem. Burada susmak gerek.
“gün bitti, kontrollü yıkılan bir binanın altında kaldık
birinci çoğulduk, yine unutkan birinci tekiller olduk” [4]
Herkese iyi yolculuklar.
[1] şifreniz büyük harf içermelidir
[2] verilen sürede tuşlama yapmadınız
[3] düşlerin kanıyla yıkan
[4] kumsuz saat
edebiyathaber.net (1 Aralık 2023)