Hans Fallada’nın “Kurtlar Sofrasında” adlı romanı, Ahmet Arpad çevirisiyle Ketebe Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Alman edebiyatının ustalarından ve Yeni Objektiflik adıyla bilinen gerçekçi üslubun önde gelen yazarlarından Hans Fallada’nın kült romanı “Kurtlar Sofrasında” Ketebe etiketiyle raflardaki yerini aldı. Ödüllü çevirmen Ahmet Arpad’ın çevirisiyle dilimize kazandırılan eserde, Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra girdiği enflasyon krizi ve krizin darmadağın ettiği hayatlar anlatılıyor. Hitler öncesi dönemi oldukça başarılı bir şekilde resmeden eser, epik bir belge olarak tarihte ve kütüphanelerde yerini alıyor.

1893 yılında dünyaya gelen Hans Fallada, çocuklara Shakespeare ve Schiller okunan bir evde büyüdü. Çalkantılı bir gençlik ve yetişkinlik geçiren yazar, iki Dünya Savaşı’na ve Almanya için kötü geçen iki savaş arası döneme tanıklık etti. Fallada, orduya katılmış, bağımlılıklarla uğraşmış, tarımla meşgul olmuş, düelloya katılmış, tımarhaneye ve hapse düşmüş, koca ve baba olmuştur. Geniş hayat tecrübesine eserlerinde büyük yer veren Hans Fallada, Alman edebiyatında Yeni Objektiflik adıyla bilinen gerçekçi üslubun önde gelen kalemlerindendir. Sosyal hayatı eserlerine yansıtma biçimindeki vuruculuk ve acımasız gerçekçilik sayesinde romanları hem çağdaşlarını etkilemiş hem de kült edebî eserler arasındaki yerini almıştır. 20. yüzyılın en büyük Alman yazarlarından olan Fallada’nın romanları pek çok dile çevrilmiş, filme ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır. 

Hans Fallada’nın kült eserlerinden biri olan “Kurtlar Sofrasında” Ketebe Yayınları’ndan çıktı. Roman, Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra girdiği enflasyon krizini ve krizin darmadağın ettiği hayatları oldukça gerçekçi ve başarılı bir şekilde anlatıyor.

“O günlerde Berlin’de en çok rağbet gören şeydi dolar…” cümlesinin etrafında şekillenen dev roman, bir krizin destanı olarak dünya edebiyatında yerini alıyor. Fallada’nın çizdiği atmosferde Almanlar Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkmış, Versay Barış Antlaşması’nın korkunç şartları yürürlükte, dolar her geçen gün yükseliyor, fakirlik ayyuka çıkmış, maaşlar bir kilo havuca ancak yetiyor; fuhuş, şiddet ve kumar hiç olmadığı kadar yaygınlaşmış durumda. 

Birinci Dünya Savaşı’nda birlikte cepheye gitmiş üç insan, o günlerde yaşamın gittikçe çılgınlaştığı başkent Berlin’de karşılaşıyor ve Fallada roman boyunca toplumun her kesiminden özenle seçtiği kahramanlarıyla dönemin ruhunu okura yaşatıyor. 

Fallada, okurunu ailelerin dağılışına, insanların peyderpey yalnızlaşmasına, bütün değerlerin tek tek yitirilmesine, açlığa, aşağılanmaya tanık ederken bir yandan da umudu elden bırakmıyor. Yazar, ortaya koyduğu büyük tabloda para değerini ne kadar yitirmiş olursa olsun hâlâ aşkın, dostluğun, dayanışmanın ve ahlakını yitirmeyen insanların değerli ve hayatta olduğunu hatırlatıyor. 

Dönemin Almanya’sında yaşanan sosyal ve ekonomik kriz sonucu eriyen orta sınıfın, parçalanan toplumun sorunlarını ele alan roman, Hitler öncesi ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatması bakımında da önemli bir yerde duruyor. “Kurtlar Sofrasında”, toplum karmaşasının yaşandığı, gerilim dolu yılları başarıyla anlatan büyük bir eser, epik bir belge olarak da edebiyat tarihinde başköşeye oturan romanlar arasında yerini alıyor.

edebiyathaber.net (14 Haziran 2023)