Alper Bilgili’den “Bilim Susunca”

Ekim 19, 2021

Alper Bilgili’den “Bilim Susunca”

Alper Bilgili’nin “Bilim Susunca” adlı kitabı Timaş Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Bilim İnsanlığın Aleyhine Nasıl Kullanılır?

Bilim tarihi, bilim felsefesi ve sosyoloji alanlarında uzman akademisyen Alper Bilgili’nin merakla beklenen Bilim Susunca kitabı Timaş Yayınları tarafından yayımlandı. Tarih, bilim ve sosyoloji ilişkisine yaşanmış vakalar üzerinden okuru keyifli bir yolculuğa çıkaran bu kitap, pandemi döneminde de karşımıza sıkça çıkan bilim-toplum ilişkisine doyurucu ve şaşırtıcı argümanlarla farklı bir gözle bakmamızı sağlayacak.  

“Bilim insanı olmak beraberinde erdemli, açık görüşlü veya demokrat olmayı getirmemektedir. Tarih göstermiştir ki, bilim ve teknoloji, insanları yaşatmak, medeniyete katkıda bulunmak, refahı artırmak, açlıkla savaşmak gibi faydalı amaçlar için kullanılabileceği gibi, soykırımlar, terörizm, dünya savaşları ve sömürü için de araçsallaştırılabilir.”

Bilim dışındaki tüm bilgi kaynaklarını reddetmek, bilimi din ile doğası gereği çatışan bir uğraş olarak sunmak ve bilimin idealize edilmiş, gerçekçi olmayan bir tarifini kabul etmek dolaylı olarak bilime zarar verir. Otoritelerin bilimi kullanarak toplumu manipüle etmesinin, bilimin geniş halk kitleleri üzerindeki imajının zedelenmesi ve toplumda bilim karşıtı görüşlerin daha çok alıcı bulması gibi kaçınılmaz sonuçlarını tarihte ve farklı disiplinlerde gözlemlemek mümkündür.

Alper Bilgili, Bilim Susunca’da bilimin toplum, dinler ve ideolojiler ile ilişkisini geçmişten ve günümüzden örneklerle ortaya koyarak okuru alışılmış kalıpların dışında keyifli ve doyurucu bir okumaya davet ediyor, bilimle ilgili daha gerçekçi bir resim çizilmesine katkı sağlıyor.

Kurucu ideolojisi, on dokuzuncu yüzyıl vülger materyalizminin “kaba bilimcilik”i üzerine inşa edilmiş olan Türkiye’de, Tom Sorell’in dile getirdiği gibi, “bilimsel ile bilimsel olmayanı ayırt etmek”ten ziyade “bilimsel olanın olmayandan çok daha değerli olduğu”nu iddia eden aksiyomatik bilimcilik, toplum ve dünyanın geçirdiği değişimlere karşılık entelektüel egemenliğini sürdürmektedir. Böylesi bilimciliğin “bilim” değeri kazandığı, onun eleştirilmesinin, “bilim düşmanlığı” olarak yaftalandığı bir toplumda küresel ölçekte değişik ideolojik amaçlar çerçevesinde işlevselleştirilen bir yaklaşım fazla sorgulanmamaktadır. Alper Bilgili, bunu yapabilen az sayıda bilim insanının önde gelenlerinden birisidir. Tarihî bağlamları derinliğine analiz ederek güncel gelişmelerle bağlantı kuran titiz çalışmaları, bilimcilik eleştirisinin “dünyanın düz olduğunu iddia etmek” olmadığını göstermenin ötesinde, onun ideolojik tasavvurlara hizmet amacıyla işlevselleştirilmesinin doğurduğu sorunlara da ışık tutmaktadır.  

Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu, Princeton Üniversitesi

edebiyathaber.net (19 Ekim 2021)

Yorum yapın