Söyleşi: Osman Palabıyık
“Bırakın çocuklar hayalkursun!” mottosuyla umut etmeyi ve hayal kurmayı öneren Anıl Basılı ile ilk kitabı Balino üzerine konuştuk…
Balino’yu yazmaya nasıl karar verdin? Bu kararın çocukluğunla bir bağlantısı var mıydı?
Küçükken hep bir balinanın karnında yaşamak isterdim. Etrafımda bulunan insanlara da bu konuyla ilgli sorular sorduğumu hatırlıyorum. Bu hayalim yıllar sonra bir kitap olarak karşımda duruyor. Balino, büyüdükçe hayal kurmaktan uzak yetişkinler ve hayal kurmanın henüz ne anlama geldiğini bilmeyen çocuklar için yazılmış bir kitap. Çocukken kurduğum ve sonradan peşine takıldığım birçok hayalimi gerçekleştirdim. Balino belki de bu hayaller içinde gerçeğe en yakın olanı.
Yayın süreci nasıl başladı peki? Hikayeyi yazarken aklında “muhakkak kitap olsun” düşüncesi var mıydı, yoksa birinin cesaretlendirmesiyle mi yayıncıyla buluştu Balino? Aslında kitaplaştırma fikri hep aklımdaydı. Ama bu kadar hızlı gerçekleşebileceğini düşünmemiştim. Hikaye içime sindiğinde yayınevine teslim etmiş ve geri dönüşlerini beklemiştim. Bu anlamda editörümün bana inanıp geri dönüş yapması tümsüreci en baştan değerlendirmeme neden olmuştu. Kendime yeni bir yol çizecek, hayallerimin peşinden gidecektim.
Çocuk kitabı yazıyor olmak seni zorladı mı hiç? Aklında bu konuyla ilgili soruların var mıydı?
Biraz zorlandığımı itiraf edebilirim. Çocuklar kurduğum iletişim yetişkinlerle kurduğum iletişime göre çok daha eğlenceli. Henüz birçok şeyden habersiz oldukları için çok temiz bir hayal dünyaları var. Merak duygularını doğru şekilde kullandıkları zaman ortaya çok özel işler çıkartabiliyorlar. Bu yönlerini destekleyebilmek için çok düşündüm. Hala da düşünmeye devam ediyorum.
Bir masalın içinde, çocukların dünyasında olmak sana nasıl hissettiriyor?
Bulutsuz, bavulsuz hatta umutsuz bir dünyaya yolculuk ediyormuşum gibi. Ama o bavulun içinde taşıdığınız şey çok önemli.
Lino hayalleri için mücadele eden bir çocuk, bu mücadele yeni kitapları peşinde getirecek mi?
Lino’nun hayallerinin peşinde koşması birçok çocuğa örnek olsun istiyorum. Etrafımda daha fazla hayal kuran ve hayallerinin peşinde koşan çocuklar olmalı. Yeni kitaplar da farklı konulara yönelecek olsam da mücadele etmekten vazgeçmeyen karakterleri yanımdan ayırmayacağım.
Çocukken umudunu kaybetmemeyi öğrenmiş olmak ilerleyen zamanlarda sana nasıl bir katkı sağladı?
Yalnız başıma da ayakta durabilmeyi öğrendim. Her yeni bir gün, yeni bir şans demekti. Öyle de oldu.
Lino hikayeleri çok seven bir çocuk, sen de küçükken birilerinden hikayeler dinlemeyi sever miydin?
Çok severdim. Annemin anlattığı hikayeleri özellikle. Biri size kitap okurken uykuya dalmanın mutlulukla bir ilgisi olmalı.
Çocukken hepimiz birçok hayal kurarız. Bunlardan bazıları gerçekleşir, bazıları ise hayal olarak kalır. Senin bu konuda gerçekleşen bizimle paylaşabileceğin hayallerin var mı?
En büyük hayallerimden birisi şuan ellerimde. “Balino” bana bir kez daha hayata atılmam gerektiğini ve umutlarımı sıkıca tutmam gerektiğini hatırlattı.
Lino’nun hikayesini okurken merak ettiğim konulardan birisi de çocukken okuyup da hala unutamadığın bir kitabın olup olmadığı. Var mı böyle bir kitap?
Pinokyo. Hala masabaşı kitabım. Hep de öyle kalacak.
Kitabın içinde birbirinden güzel çizimler var. Çizimler ve metni yansıtması, bu süreç senin açından nasıl işledi?
OğuzDemir’in çizimlerini ilk olarak Hasan Ali Toptaş’ın “Ben Bir Gürge nDalıyım” kitabında görmüştüm. Çok beğenmiştim. Kitabı editörüme teslimettiğimde ise OğuzDemir’in çizmesini çok istediğimi belirtmiştim. Çizimleri beklerken heyecanıma engel olamadığımı hatırlıyorum. Çok sabırsızdım ve sürekli sorular soruyordum. Ama ortaya çıkan iş kafamdakinin bir yansıması gibiydi.
Kitap çıkar çıkmaz okurların dikkatini çekti ve sosyal medyada kısa sürede kendisine yer edindi. Sana gelen yorumlar nasıl?
Çok yeni olmasına rağmen okuyanlardan güzel yorumlar alıyorum. Özellikle yetişkin okurlar hayal kurmaktan çok uzaklaştıklarını veBalino’da kendilerinden bir parça yakaladıklarını söylüyorlar. Bu yorumları duydukça çok seviniyorum.
Bir gün yetişkin kitabı yazmayı düşünüyor musun, yoksa hep çocuk kitabı mı yazmak var planında?
İçimdeki çocuğa seslenmemin tek yolu bu. Bir yetişkin olarak hep çocukların dünyasına tutunmaya çalışacağım.
Çocukların küçük yaşta kitaplara ısınması ve sıkı bir okur olarak devam edebilmeleri için yetişkinlere önerilerin var mı?
Çocuklar bir süre yetişkinleri örnek alarak attıkları adımları belirlemeye çalışıyorlar. Onları taklit ediyor ve yaptıkları her şeyi kafalarında konumlandırıyorlar. Çocukların yanında mutlaka kitap okumaya özen göstermek gerekiyor. Günün belirli saatlerinde çocuklarına kitap okumayı ihmal etmesinler. Aynı hikayelerde buluşmak çocukların mutlaka ilgisini çekecektir.
Son olarak, çocuklarınbüyüdüğühayalleriniseküçüldüğüdünyamızda, okuma eyleminin mücadelesini verenlere ne söylemek istersin?
Hayal kurmaktan asla vazgeçmesinler.
edebiyathaber.net (24 Mayıs 2018)