1996’da katıldığı Aziz Nesin Gülmece Öykü Yarışması’nda İster Mor, İster Mavi kitabıyla birincilik ödülü kazanarak Türkiye’de mizah öyküleri kitabı olan ilk kadın yazar unvanına erişen Canan Tan yeni kitabı Anneannem İnternette ile okuyucuyla buluşuyor. Doğan Kitap’tan yayınlanan kitap, yazarın önceki mizah öykülerinden derlenerek oluşturulmuş ve Tan’ın ciddi tavrının arkasındaki muhabbet sever ve muzip gülümsemenin izini taşıyor. Yazarın yine Doğan Kitap aracılığıyla okuyucuyla buluşan mizah öyküleri derlemeleri İster Mor İster Mavi, Türkiye Benimle Gurur Duyuyor, Sol Ayağımın Başparmağı kitaplarından alışık olduğumuz zeki, akıcı kaleminin etkilerini Eylül 2020’de okuyucuyla buluşan Anneannem İnternette kitabında da görmek mümkün.
Çarpık düzene mizahi bir eleştiri
Sürükleyici dili ve ustaca anlatım kabiliyeti sayesinde her eserini bir solukta okumamızı sağlayan Canan Tan yeni kitabında da bu geleneği sürdürüyor. Birçoğumuzun elinden bırakmadan okuduğu Piraye romanıyla tanışıp takipçisi olduğumuz yazar son yayınlanan kitabıyla mizahi yönünü kullanarak okuyucunun iştahını kabartıyor.
Eroinle Dans, Yüreğim Seni Çok Sevdi, Çikolata Kaplı Hüzünler ve daha nicelerini okurlarına armağan eden yazarın bu eserindeki başarısı da tesadüf değil. Kalıplaşmış tabirlerin dışında güldürürken düşündüren, yer yer oturduğunuz yerde kahkaha atarak okuyacağınız bu öykülerin her biri gerçek hayattan tanıdığımız karakterler ve olayları içeriyor.
Yeri geliyor buruk bir gülümsemeyle, yeri geliyor düşüncelere dalarak okuyorsunuz öyküleri. Mizahın eleştiri için ne kadar doğru ve güçlü bir araç olduğunu bir kez daha hatırlatan, hayatın içinden ön üç öykünün yanında, kıssadan hisseleriyle düşündürücü beş de çağdaş masaldan oluşuyor bu kitap.
Zeki bir anlatımın eğlenceli bir kurguyla birleşimi
Roman, öykü, şiir, mizah öyküleri, gençlik ve çocuk romanları, çocuk öyküleri gibi el attığı her daldaki başarısını ödülleriyle tescillemiş Tan, kendisi için kazanılmış en büyük ödülün okurlarının her geçen gün çığ gibi büyüyen sıcacık ilgisi, sevgisi olduğunu belirtiyor.
Yıllar geçtikçe katlanan bu ilginin sebeplerinden biri de yazarın meramını anlatmakta kullandığı özgün dil olsa gerek. Anneannem İnternette’de yer alan her öyküde de bu yalın, süslü anlatımlardan uzak dilin etkileri göze çarpıyor. Tan, basit görünen çok katmanlı konuları okuyucusuyla buluştururken dilinin keskinliği ve zekasını da beraberinde harmanlıyor. Yazar öykü ile ilgili düşüncelerini “Özgür olmalı öykü.” cümlesiyle özetliyor. Anneannem İnternette de özgür, bağımsız, biricik öykülerin derlenmesiyle oluşturulmuş bir kitap.
Derinlikli ve anlaşılır öyküler
İyi bir öykünün gerekliliklerinden birinin ‘derinlikli’ olması gerekliliği olduğunu söyleyen yazar, okuyanın kendinden bir şeyler bulabildiği, yoğun ve aynı zamanda anlaşılır öyküleriyle de bunu başarıyor. Okuyucularının yazarın anlatım dilini betimlerken su gibi tabirini tercih ettiklerini gözlemleyebilirsiniz. Yüz kırk sayfalık bu kitabın bir oturuşta bitmesini de bu su gibi dil sağlıyor.
Sevdiğiniz arkadaşla içilen bir kahve gibi bu öykülerin de tadı damağınızda kalıyor. Okuduktan sonra bile kimi zaman elinize alıp rastgele bir öyküyü açıp okuyabilirsiniz. Gündelik hayatın cilvelerini nazik ve sakin bir anlatımla okumak, abartıdan uzak öykülerin mizahı ve kırmadan dökmeden ama duruşundan ödün vermeksizin yapılan eleştirinin kendine has yaratıcılığı bir süredir kendini özleten yazarla tekrar kavuşmak için birebir.
Temmuz Alkın – edebiyathaber.net (5 Ekim 2020)
