Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Büyümemekte inat ettiğim için… Bir yetişkinden beklenenleri karşılama konusunda pek istekli olmadığım ve çocuk edebiyatında nefes aldığım, kendimi bulduğum için. Çocuklar için yazmanın, hayatımda verdiğim en güzel karar olduğuna inanıyorum. Tabii benim için.
Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Annemin bana ikindi uykularından önce okuduğu, benim de okuma yazma bilmediğim halde ezberden okuduğum Hansel ve Gretel’i saymazsak, Enid Blyton’ın Gizli Yediler İş Başında adlı romanıydı. Blyton’ın, o dönem Koza Yayınları’nın bastığı bütün cep kitaplarını edinmiştim. Onlardan bir cilt yanımda olmadan hiçbir yere gitmezdim. Hatta fen ve matematik ders kitaplarımın arasında bile okurdum Gizli Yediler ve Afacan Beşler’i. Bolbadim Günlükleri’ni bana yazdıran da bu Blyton hayranlığımdır sanırım. Matematikle fenden kopyayla geçme nedenim de!
Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Jules Verne’in Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ı, Michael Ende’nin Bitmeyecek Öykü’sü, Roald Dahl’ın bütün kitapları, Neil Gaiman’ın Odd ve Ayaz Devleri, o olmuyorsa Koralin’i. Chris Priestley’in Dehşet Hikâyeleri Üçlemesi. O kadar çok ki… Bunlar ilk aklıma gelenler. Bu yazarların bende uyandırdığı mutluluğu, bana verdikleri hazzı anlatmam mümkün değil.
Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
En son Ferrante’nin Kumsalda Bir Gece’si ile Nazlı Eray’ın Büyülü Beyoğlu adlı romanını -üçüncüye sanırım- okudum. Her ikisini de, ama özellikle Nazlı Eray’ı çok büyüleyici, iştah açıcı buldum. Eray’ın şahane bir düşünce dünyası ve hayal gücü var. Keşke her çocuk o dünyayla tanışsa.
edebiyathaber.net (18 Ağustos 2021)