Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu
1.Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Çocuklarını elektronik hapishanelerden sıyırıp kitaplara çekmek isteyen, televizyon ya da akıllı telefonların önüne bırakma kolaycılığını seçmeyen, onlar için zaman ve emek harcayan anneler için yazıyorum. Sanatı ve doğayı önemseyen, çocuklarına özgünlük ve özgürlük bilincini vermeye çalışan anneleri hedefliyorum.
2.Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
İlk okuduğum kitabı hatırlamıyorum. Çocukluğumun kahramanları Heidi, Polyanna, Robinson Crusoe, Pinokyo, Tommiks, Teksas, Zagor, Kaptan Swing, Tina, Tenten, Ayşegül idi. Daha sonra Victor Hugo’nun Sefilleri’ndeki Jean Valjean, Notre Dame’ın kamburu, Ömer Seyfettin’in Diyet’indeki Koca Ali, Kemalettin Tuğcu’nun Ayşecik’i için ağladığımı hatırlıyorum. Haftalık çocuk dergileri Doğan Kardeş, Tina ve Binbir Roman’ın sıkı takipçisiydim.
3.Bu kitabı keşke ben yazsaydım dediğiniz bir kitap oldu mu?
Küçük Prens. Tüm zamanların en çok okunan çocuk kitabı. Hangi yaşta olursak olalım bu kitapta bizi etkileyen satırlar hep olacak… Sevdiğim iki cümlesini hatırlatmak isterim: “Gülü önemli kılan ona harcadığın zamandır” “En iyi kalbinizle görürsünüz, en temel olan göze görünmez.”
4.Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Gittiğim her ülkede kitapçılarda zaman geçirmeyi seviyorum. En son geçen hafta Londra’da 4-8 yaş arası için yazılmış iki kitap dikkatimi çekti: “Lubna and Pebble” küçük mülteci kızın çakıltaşıyla arkadaşlığını, “The Storm Whale” kıyıya vurmuş balinayı denize geri veren çocuğun hikâyesini anlatıyordu.
edebiyathaber.net (11 Mart 2020)