Celil Sadık’ın “Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler” adlı kitabı Epsilon Yayınevi etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Celil Sadık, Uygarlığın Ayak İzleri serisinin üçüncü kitabında sadece müthiş tablolara konu edilen aşkı irdelemiyor, aynı zamanda okurları aşktan ayrı düşünülemeyecek olan kıskançlık, öfke ve özlem gibi duygularla yüzleştiriyor.
Bu dünyadan gelip geçmiş bütün aşkların şerefine!
Aşk deyince herkesin dinlemek istediği masal farklıdır, değil mi? Kimi mutlu sonların, yüzü gülen âşıkların peşindedir, kimi de hem cenneti görmek ister hem de cehennemi. Bu durum Batı resim sanatına adını yazdıran ressamlar için de farklı değildi; iyi ya da kötü, hepsinin anlatacak bir hikâyesi vardı. Bazıları ilahi aşkları anlattı, bazıları mitolojinin efsanevi âşıklarını. Birbirlerine tutkuyla bağlı çiftler gibi sadakate sırt çevirmişlerin suretleri de belirdi tuvallerde.
Celil Sadık, Uygarlığın Ayak İzleri serisinin üçüncü kitabında Batı resim sanatında aşk temasını irdelerken madalyonun iki yüzüne de bakma cesareti gösteriyor. “Resim sanatında aşkı konu eden bir kitapta ondan söz etmemeyi düşünemezdik,” diyen Sadık, ilk iki bölümün ardından Avrupa’yı terk edip sıcak bir iklime göçerek Frida Kahlo’nun hayatıyla eserlerine değindiği son perdeye varıyor.
Kitapta anlatımına yer verilmeyen dört kült eser için kaydedilen ve QR kodlarıyla son sayfadaki yerini alan mini seminerler ise Uygarlığın Ayak İzleri serisinin sanata âşık okurlarına armağanımızdır.
Frida Kahlo hakkındaki bölümden
Henüz on dokuz yaşındayken kendini kadife bir elbiseyle resmettiği eserin arka planında gördüğümüz kargaşa ve iç bunaltıcı, kapalı atmosfer burada yine karşımıza çıkıyor. Görkemli bir sadelikle altını çizdiği duyguysa yalnızlıktan başka bir şey değil: Frida’nın hâlinden sadece Frida anlıyor. Frida’nın elinden sadece Frida tutuyor…
Bu yıllardan sonra gitgide yalnızlaşan ressam, iç dünyasını yansıtan sayısız eser vermiştir. 1940 yılında tamamladığı Kırpık Saçlı Otoportre de bunun bir örneği. Kompozisyonda, saçlarını kesen Frida’nın bir erkek gibi giyinmesi oldukça dikkat çekicidir. Eski eşine duyduğu özlem Frida’yı Diego’ya dönüştürmektedir. Resmin üst kısmında bir aşk şarkısına atıfta bulunan notalar ve şarkının sözleri vardır:
“Bak, eğer seni sevdiysem bu saçların içindi. Artık kelsin ve ben de seni sevmiyorum şimdi.”
Celil Sadık diyor ki:
Batı resim sanatının tarihi, aşkın görsel tarihidir. Bizi zamanda bir yolculuğuna çıkarır. Yaşadığımız aşkların, aşkın getirdiği mutluluğun ya da felaketlerin her yüzyıl içinde aynı yaşandığını fark ederiz bu tarihe baktığımızda. Ben, bu kitabımda okuru zamanda aşkla bir yolculuğa çıkarmak ve elimden geldiğince onlara rehberlik etmek istedim. Onlara Roma’nın sokak aralarından göklerdeki Olympos’a kadar çeşitli aşk hikâyelerini anlatmak istedim. Aşkın görsel tarihine yaptığımız bu zaman yolcuğu umarım size de keyif verir.
Yazar hakkında
Celil Sadık 26 Ekim 1991’de Ankara’da doğdu. Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. Fakülteyi “Bizans Dönemi Ankara’sı” ve “Roma Hamamındaki Bizans Eserleri” adlı çalışmalarla tamamlayan Sadık’ın uzmanlık alanı Bizans ve Batı sanatıyla modern sanatlardır.
Tezi için Ankara’da altmışın üzerinde köy gezerek Bizans Dönemi yerleşkeleri ve eserlerini inceledikten sonra mesleğini seven, bilgilerini daima canlı tutmak isteyen bir sanat tarihçisi olarak “Tarihli Sanat” (www.tarihlisanat.com) adlı bir web sayfası oluşturup makalelerini yayınlamaya başladı. @sanatntarihi rumuzuyla sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan Celil Sadık’ın yüzbinlerce sanatsever takipçisi bulunmaktadır.
Ankara ve İstanbul’daki çeşitli sanat galerilerinde seminerler veren Sadık, ressamların hayatlarından Mısır piramitlerine dek pek çok ilgi çekici başlığa dair bilgilerini paylaşıyor ve Türkiye’nin dört bir yanındaki takipçilerine sanat sevgisi aşılamayı sürdürüyor.
Yazarın Diğer Kitapları:
Uygarlığın Ayak İzleri – Rönesans’tan Barok Dönem’e Sanat Dehaları (Epsilon Yayınevi, 2019)
Uygarlığın Ayak İzleri – Krallar ve Tanrılar (Epsilon Yayınevi, 2020)
edebiyathaber.net (18 Şubat 2021)