Berna Kuleli’nin ilk romanı “Aşk Ağustosta Güzeldi” Bellade Yayıncılık etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Aşk Ağustosta Güzeldi, yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılmış bir ilk roman. Berna Kuleli, hem iki insanın; Melek’le Manolis’in, hem iki şehrin; İstanbul ile Selanik’in hikâyesini anlatıyor. Kahramanların yolculuğu İstanbul’da başlayıp suyun öte yakasında sürüyor.
Bir aşk ekseni üzerinden, ana kahraman Melek’le kadınların üzerindeki toplumsal baskı, bu baskıdan kaçış, birey olma ve özgürleşme işleniyor. Romanın diğer bir meselesi ise şehrin -yakın geçmişten bu güne- değişimi, şehir ve insan ilişkisi. Bu nedenle romandaki kahramanlardan biri de Melek’in dertleştiği, Manolis’le yaşadıklarını, Selanik’deki günlerini anlattığı, tarihi dokusu tahrip edilen, taş yığınına dönüşen, birçok özelliğini, güzelliğini yitiren, buna rağmen hâlâ çok sevilen İstanbul. Yazarın sinemasal anlatımıyla birlikte kitapta yer alan İstanbul fotoğrafları da yitirilenlerin gösterilmesine katkı sağlıyor.
Okuru her iki şehirde, suyun iki yakasında karakterleriyle birlikte gezdiren, hatta dünya sinemasının en iyi yönetmenlerinden Angelopulos ile karşı karşıya getiren ‘Aşk Ağustosta Güzeldi’, kültürel farklılıklar, gönüllü de olsa göçün yarattığı uzaklık, yalnızlık duygusu, yabancılık temalarını da barındırıyor içinde.
Berna Kuleli’nin yalın, yer yer şiirsel, lezzetli bir dille ördüğü roman, okura yağmurlu bir günde, bir vapurun penceresinden Haydarpaşa Gar’ını veya ilkyazda Galata Kulesi’nin balkonundan denizi ve martıları seyrediyormuş gibi hissettirebilir.
edebiyathaber.net (4 Mart 2020)