Bilim tarihinin popüler kültüre hediyesi ya da Darwin’in ünlü günlüğü

Kasım 24, 2022

Bilim tarihinin popüler kültüre hediyesi ya da Darwin’in ünlü günlüğü

Charles Darwin’in “Majestelerinin Gemisi Beagle Günlüğü” adlı kitabı, Ömer Bozkurt çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Evrim teorisi deyince akla hiç kuşkusuz Darwin kadar onun Beagle seyahati ve Galapagos Adaları gelir. Bilim tarihinde popüler kültüre de mal olmuş böyle pek az hikâye vardır. Bu Günlük, Aralık 1831’de başlayarak beş yıl kadar süren olağanüstü bir doğa yolculuğunun antropolojik gözlemler de içeren sadık ve içten anlatısı olmanın yanı sıra bilimsel bilginin üretimine ve Evrim düşüncesinin adım adım ortaya çıkışına tanıklık etmesi bakımından da benzersizdir.

“Yolculuk, denizlerde ve ırmaklarda Beagle adlı hidrografya, açınsama ve ölçümleme gemisiyle ya da onun güvertesinde taşıdığı çeşitli türde teknelerle yapılmıştır. Adalar ve anakaralardaysa ormanlarda, çayırlarda, dağlarda, su basmış topraklarda, ırmaklarda ya da ırmak boylarında, çöllerde, vadiler ve ovalarda, kimi zaman at, kimi zaman katır sırtında ya da yaya gerçekleştirilmiştir. Darwin büyük zorlukları ve tehlikeleri göze almış, kimi zaman uzun süren hastalıklar yaşamıştır.”

Darwin’in seyahatteyken Britanya’ya yolladığı mektuplar, fosil örnekleri ve hayvan numuneleri, eski öğretmeni Henslow aracılığıyla İngiliz doğabilimcilerine aktarılıyor, Darwin’in ünü bu sayede gittikçe yayılıyordu. Beagle 2 Ekim 1836’da Britanya’ya döndüğünde saygın bir doğabilimci olarak tanınmıştı. Kalan hayatını İngiltere dışına yolculuk etmeden, üretken ve saygın bir doğa bilimci olarak geçirecek, temelini Beagle seyahati boyunca attığı Evrim teorisini geliştirecekti.

Yazar hakkında

Charles Darwin (12 Şubat 1809, Shropshire – 19 Nisan 1882, Downe), İngiliz biyolog ve doğa tarihçisi.

İnsan dahil tüm canlıların etkin adaptasyonlar yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüştür. Darwin’in orijinal teorileri modern evrimsel biyolojinin temelini oluşturmakta, hayatın çeşitliliği üzerine birleştirici bir mantıksal açıklama sunmaktadır.

Darwin’in doğa tarihine duyduğu ilgi, önce Edinburgh Üniversitesi’nde tıp, sonra Cambridge Üniversitesi’nde teoloji okurken gelişti. Beagle gemisinde yaptığı beş senelik yolculuk sırasında, canlıların coğrafi dağılımı ve fosiller üzerine yaptığı dikkatli gözlemler sonucunda, türlerin birbirine dönüşebileceğini düşündü ve 1838’de doğal seçilim fikrini geliştirdi. 1859’da yayımladığı On the Origin of Species (Türlerin Kökeni Üzerine) adlı kitabı, canlıların doğal seçilim yoluyla evrilerek çeşitlendiği fikrinin geniş kabul görmesini sağladı. Daha sonra yayımladığı The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex (İnsanın Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçilim) kitabında insan evrimini ve cinsel seçilim fikrini inceledi. The Expression of the Emotions in Man and Animals (İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi) adlı kitabında ise insanların ve hayvanların duygularını ifade ediş şekilleri arasındaki benzerlikleri ortaya koydu. Türlerin Kökeni bütün diğer çalışmalarını gölgede bıraksa da botanik alanında The Power of Movement in Plants (Bitkilerde Hareketin Gücü) ve The Formation of Vegetable Mould Through the Action of Worms (Solucanların Faaliyetiyle Humuslu Toprağın Oluşumu) gibi son derece yenilikçi kitaplar da kaleme almıştır.

73 yaşındayken kalp yetmezliğinden ölen Darwin Londra’da Westminster Abbey’de gömülüdür.

edebiyathaber.net (24 Kasım 2022)

Yorum yapın